Bir efsane böyle devrildi

Melbourne’de heyecan dolu unutulmaz finalde bir efsanenin devrilmesine tanık olurken Alman oyuncuya Türkçe tezahürat bile yaptık.

YALAN değil, Rod Lover Arena’da tribündeki Almanlar’dan daha fazla biz tezahürat yaptık Angelique Kerber’e... En zor anında, adının kısaltılmışıyla ‘Go Enci Go’ diye biz bağırdık, “Yürü be Kerber” diye Türkçe destek bile attık. Nedeni basit; Mehmet Y. Yılmaz da, ben de, turnuvanın ana sponsorlarından Kia’nın Türkiye Genel Müdürü Bora Koçak da kariyerinde 21 grand slam şampiyonluğu bulunan Serena Williams’a karşı, ilk kez final oynayan Kerber’i destekliyorduk.

Yine de, “Ruhum ikiye bölünmüş gibi” dedi Mehmet Y. Yılmaz. “Neden abi” deyince anlattı; “Williams’i küçücük bir kız çocuğu olduğu günden beri izliyor ve tutuyorum. Ezilmiş bir ırkın, isyankar ve güçlü bir temsilcisi olduğu için. Kerber’i de iki yıldır izliyorum ve bu maçta kalbimin onunla çarpmasının nedeni, kaybedeceğini düşünüyor olmam. Yani, kaybedecek olanı tutuyorum” dedi. Hepimiz güçlünün değil, zayıfın yanındaydık. Serena Williams’a karşı hepimiz Angelique Kerber’ciydik.

Biz ne kadar Kerber’ci olsak da saat 19.30’da başlayan maçı Williams iki sette alır, Kerber’i derdest eder diye düşündüğümüz için akşam yemeğini 21.15’e almıştık.
Serena o kadar hızlı girdi ki, “Yemeği 20.30’a mı alsaydık” diye baktık Mehmet Abi’yle birbirimize... Ama o da ne. Kerber kolay lokma olmadığını hemen gösterdi ve ilk seti 6-4 kazandı. Serena 2. sete ağırlığını koysa da özellikle file önünde inanılmaz hatalar yaptı gece boyunca. Serena 6-3 kazandı ikinci seti ama Kerber o kadar moral avantaj sağlayan sayılar aldı ki seti kaybetse de seyirciye havlu atmadığını hissettirdi.

PiŞMAN DEĞiLiZ

Final setini soluğumuzu tutarak izledik. 2-0’dan 2-2, sonra 5-2 oldu set, tüm tribünler Kerber kazandı derken Serena 5-4’e getirdi seti... Tribünler de artık Kerber’e dönmüş, müthiş direnişine destek veriyordu artık. Ve seti 6-4 kazanarak ilk grand slam şampiyonluğunu ilan etti ‘Enci’. Maç 2 saat 10 dakika sürünce yemeği kaçırdık ama hiç pişman değildik...

Çünkü müthiş bir heyecan yaşadık. İstanbul’dan Melbourne’e 24 saat yol geldiğimize değdi. Hem büyük bir mücadeleye sahne olduğu, hem bir efsanenin yıkılışına tanık olduğumuz için unutulmaz bir finaldi...

Arkamızda Kerber şampiyonluk kupasını kaldırırken Mehmet Y. Yılmaz’la birlikte selfie çektik.

Güce karşı Alman disiplini kazandı

Williams tank gibi, Kerber ‘çıtı-pıtı’ kaldı.

Williams oyun uzadıkça gücünü, Kerber bir dakika bile bozulmayan Alman disiplinini konuşturdu.
Sonunda gençlik kazandı. 28 yaşındaki Kerber, 34’lük Williams’ı devirdi. Bundan sonra 10 maç oynasalar iddia ediyorum en az 6’sını Williams hâlâ kazanır. Önceki gece çok hata yaptı Serena Willimas. Eliyle şampiyonluğu Kerber’e sundu; Sonra da her gerçek şampiyon gibi centilmence dakikalarca Kerber’i alkışladı...

HARİKA EĞLENCE

Kupa törenini beklerken sohbet etti, rakibine defalarca sarıldı, tebrik etti. Ne müthiş bir gece yaşadığımızı konuşurken Mehmet Y. Yılmaz; “Farkında mısınız? Maçtan 2 saat önce korttaydık. Hiç sıkılmadık... Çünkü dışarıda muazzam bir eğlence vardı. Canlı rock konserleri, yemek, içmek... Keşke günün birinde F.Bahçe-G.Saray maçına böyle hazırlanıyor olabilsek” dedi. Sonra da ekledi; “Ama hiç bir maç oynanmadan kazanılmıyor.”