Güncelleme Tarihi:
Avrupa ve Türk basketbolunun yıllardır en büyük sorunu profesyonel oyuncuların yeterli akademik eğitim alamamaları…
Amerika yıllar önce bunu çözmüş ve lise ve üniversite takımlarında her türlü spor yapılabiliyor.
Türkiye'de de bu yapının bir rol modeli var; Çankaya Üniversitesi…
Uzun süredir Türkiye Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nde mücadele ediyorlar. Kendi yağıyla kavrulan, genelde alt yapıdan yetiştirdiği oyuncularla mücadele eden bir kulüp…
Bu kulübün ve üniversitenin önemli isimlerinden, halen Genel Menajerlik görevini üstelenen Haluk Bilgin, kulüp tarihini ve misyonunu anlattı:
‘GELECEK, OYNARKEN DE ŞEKİLLENEBİLİR’
"1986 yılında kurulmuş bir kulüp bu… Bir çok öğrenci, bir çok sporcu yetiştirdik. Anaokulundan başlayıp, üniversiteye kadar uzanan büyük bir sistem var. Biz öğrencileri ilk okul ikiden itibaren takımlara yönlendirip, orta öğretimden itibaren de burslar veriyoruz. Böylece velilerin üzerindeki mali yük de hafifliyor. Ama bizde önemli bir kural var. Sporcular derslerde başarısız olursa, takımdan da ayrı kalıyor ve basketbol oynayamıyorlar. İkisi birden gitmek zorunda... Akademik kariyer ve basketbol... Liseden itibaren de yarı profesyonel oluyorlar. Biz her sene hem erkek, hem kadın alt yapı milli takımlarına 3-4 oyuncu gönderiyoruz. Bizde BESYO yok. Üniversiteden itibaren de çocuklar önemli bölümler okuyorlar. Mühendislik, işletme vs gibi… Bir yandan da profesyonel spor hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bunu her spor kulübü yapamaz. Biz aslında bir rol modeliz. Okulun sahipleri Sıtkı ve Sedat Alp bu sistemi kuran isimler. Kendileri de Amerika'da okumuşlar ve sporculara burs vererek bu sistemi Türkiye'ye getirmişler. Üniversite 1997 yılında kuruldu. O zamana kadar Arı Koleji adı altında mücadele ediyorduk. 97'den itibaren Çankaya Üniversitesi adı altında eğitim ve sporu bir arada yürütmeye çalışıyoruz. Kulübün misyonu doğrultusunda Türk basketboluna hizmet etmeye çalışıyoruz"
Neredeyse bu kulüpte doğmuş ve büyümüş…
16 yıldır takımın başında ve belki de bu Türkiye'de bir rekor…
Aslında 32 sene önce bu kulübe ve okula girmiş, bir daha çıkmamış...
Özek, Çankaya Üniversitesi'nin hedeflerini ve kendi hikayesini anlattı:
‘DAHA İYİ OYNUYORUZ’
"Bu takımda antrenör olarak 16. senem. 2 yıl asistanlık yaptım, 14 yıldır da baş antrenör olarak görev yapıyorum. Ben bu okuldan mezunum. 1990 girişliyim. Aynı zamanda takımda basketbol oynuyordum, kaptanlık yapıyordum. Bu yüzden buraya bağlılığım biraz farklı. 32 senedir bu koridorlardayım. Evim gibi oldu burası. 11 sene basketbol oynadım. Bıraktıktan sonra da antrenör olarak devam ediyorum. Gitmek, bırakmak gibi bir niyetim de yok. Zaten emekli de oldum. Devam ediyoruz çalışmaya. Herkes birbirine karşı çok samimi ve yardımcı. Çankaya Üniversitesi coachu olmaktan mutluyum. Kulübün hedeflerine gelince… Biz yıllardır aynı mantalite ile mücadele ediyoruz. Her maçı kazanmaya çıkıyoruz. Son topa kadar mücadele veriyoruz. Daha önce ligi 3. ve 4. bitirdiğimiz sezonlar da oldu. Şimdi 2 galibiyetteyiz ama yine aynı enerji ile bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Fark eden bir şey yok. Sezon başı 2 yabancıydık. Şimdi 4... Daha iyi oynamaya başladık. Herkese karşı başa baş oynayabileceğimizi düşünüyorum."
KAPTAN UMUTLU
Çankaya Üniversitesi Kaptanı Tuğba Oral, takımdaki 3. sezonunu yaşıyor. Ligin en tecrübeli isimlerinden biri olan Oral, "Bu sene biraz kötü başladık ama bu demek değil ki böyle devam edecek. Toparlanmaya başladığımızı düşünüyorum. Elimizden geldiği kadar her maçı kazanmak için sahaya çıkıyoruz. Önümüzdeki haftalarda daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Burası oynadığım diğer kulüplerden biraz farklı. Eğitim kurumu ve böyle bir kurumda forma giymek bence bir ayrıcalık. Gençler hem eğitim alıp hem de basketbolcu olma imkanı yaşıyorlar. Onlara tavsiyem asla vazgeçmemeleri. Çok çalışmaları" dedi.