PİNİ Felix Balili...
Türk futbolseverler onu ilk olarak İstanbulspor forması altında tanıdı. Güçlü fiziği ve sürati ile özellikle deplasman maçlarında rakip takımların korkulu rüyası olan İsrailli futbolcu, ilk patlamasını Şükrü Saracoğlu Stadı’nda yaptı. 2003-04 sezonunun ilk haftasında İstanbulspor, F.Bahçe’yi Kadıköy’de 3-0’la perişan ederken
Balili attığı gol ve oynadığı futbolla izleyenlere parmak ısırttı. O maçta ilk kez F.Bahçe forması giyen Alman kaleci
Enke, yediği goller nedeniyle ülkesinin yolunu tutmak zorunda kaldı.
Türkiye’ye kısa sürede alışan
Balili, daha sonra Kayserispor forması altında can yakmaya devam ederken futbolunun en olgun döneminde Sivasspor’a geldi. Geçen yıl geçirdiği ağır sakatlık nedeniyle sezonu erken kapatan
Balili’nin olmayışı belki de Sivasspor’u şampiyonluktan etti.
Oyun tarzı ile rakip defansları zor dorumlara düşürüp, bazen de çileden çıkartan 29 yaşındaki İsrailli futbolcuyla, F.Bahçe’nin Sivasspor’a 2-1 yenildiği maçtan sonra konuştuk. Süper Lig’de en beğendiği futbolcunun F.Bahçeli
Alex de Souza olduğunu belirten
Balili, "O bizde oynasaydı, şampiyon olurduk" demekten de kendini alamadı. Biz sorduk, o yanıtladı, ortaya bu röportaj çıktı.
Kaç senedir Türkiye’desin?
"6 sene oldu. 4 sene Sivasspor, 1 sene Kayserispor, 1 sene de İstanbulspor."
Türkiye’de kaç maça çıktın, kaç golün var?
"200 maçta oynadım, yaklaşık 50-60 gol attım."
Futbola nerede ve nasıl başladın?
"İsrail’de Hapoel Tel Aviv’de. 18 yaşımdan 23’e kadar oynadım. Oynadığım yıllar arasında Chelsea, Parma, Milan ve L.Moskova gibi önemli takımlara karşı galip geldik. Sonra Türkiye’ye geldim."
F.Bahçeli futbolcular hakkında ne söylemek istersin?
"Çok çok iyi futbolcular var. Özellikle Alex’i çok beğeniyorum. Alex Sivasspor’da oynasaydı şampiyon olmamamız için hiçbir sebep yoktu."
En çok beğendiğin futbolcular?
"Alex olağanüstü bir yetenek. Tek başına bir takım gibi adeta. Ümit Karan ise çok iyi bir golcü. Onun üstüne kimseyi göremiyorum. Neden bir Avrupa takımına
transfer olmadığını da anlamış değilim."
Seni zorlayabilecek savunma oyuncuları kimler?
"Ben futbola başladığım günden beri hep kendime baktım. Karşımda Servet, Lugano, Edu ya da Cannavaro olabilir. Hiç fark etmez. Önemli olan benim performansım.
Sahadaki Balili’yi izlediğin zaman ne düşünüyorsun?
"Ben bu değilim, olamam dediğim zamanlar oluyor. Kız arkadaşım, annem, babam ve hatta çocuğum ile play station oynadığım zamanlarda bile kaybetmeye tahammülüm yok. Tavla oynarken bile kaybedince sinirleniyorum. Sahaya sert oynamak ve rakibimi sakatlamak için çıkmıyorum. Fakat hırsımdan dolayı agresif hareketlerde bulunuyorum. Şu ana kadar hiçbir Türk futbolcuyla problem yaşamadım. Arkadaşlarımla gayet iyi anlaşıyorum."
F.Bahçe Stadı’ndaki atmosferi anlatır mısın?
"İnanılmaz bir stat. Belki de dünyanın en iyi 5 stadı arasında. Chelsea, Parma ya da Milan’da oynasan böyle bir taraftar desteği göremezsin. Durmaksızın takımı destekliyorlar. 12. güç olarak ateşliyorlar.
Türk yemekleri konusunda ne düşünüyorsun, beğeniyor musun?
"Çok seviyorum. Özellikle kebap ve köfte. Tatlılardan da sütlaç."
HAZiRAN’DA EVLENiYORUMn 5 yaşımdan beri top peşinde koşuyorum. Evimizin önünde benden büyük çocuklarla
futbol oynardım. Çok hırslı bir yapım var. Evlenip ayrıldım, 5 yaşında bir çocuğum var. Önümüzdeki haziran ayında tekrar evleniyorum, düğünüme tüm takım arkadaşlarımı ve başkanımı da davet edeceğim inşallah şampiyon takımın futbolcusu olmanın sevincini de yaşarım. 29 yaşındayım, bu sezon sözleşmem bitiyor. Öncelikli tercihim Sivasspor.
Uygun ve Kocaman futbolcuyu tanıyorTÜRKİYE’ye gelmeme o zaman İstanbulspor’u çalıştıran
Aykut Kocaman etkili oldu. İlk geldiğimde çok zorlandım. Hiç Türkçe bilmiyordum, çok az İngilizce biliyordum. O dönemde İstanbulspor’un kalecisi
Oğuz’du. Bana çok yardımcı oldu, çok iyi anlaşıyorduk.
Daha sonra
Werner Lorant’la çalıştım.
Lorant, Alman kafası ile çalıştırırken
Bülent Uygun Türk kafasıyla idare ediyor. 6 yıldır Türkiye’deyim 6 ayrı hocayla çalıştım. En iyileri
Aykut Kocaman ile
Bülent Uygun. Bunun nedeni ikisinin de daha önceden futbol oynaması.
Bülent Hoca futbolcuyu iyi tanıyor, ne zaman ne yapacağını biliyor. Futbolcuyla birçok şeyini paylaşıyor.
Aragones’in yerinde yerli olsa, kovulmuştu
ARAGONES’in iyi bir hoca olduğuna şüphe yok. Ancak, kötü başladığını da inkar edemeyiz. Önlerinde zorlu maçlar var. Umarım başarılı olurlar. Eğer onun aldığı sonuçları yerli bir hoca alsaydı çoktan kovulmuştu.
Fenerbahçe’de genç ve kendi içinden bir teknik adam daha başarılı olur diye düşünüyorum.
İftar yemeklerine bile gittiğim oldu
TÜRKİYE’de dini inançlarım nedeniyle sorun yaşamıyorum. Türk insanından çok memnunum. Onlarla birlikte iftar yemeklerine de gittiğim oldu. Zaten hepimizin Allahı bir. Bu yüzden önemli olan ibadete gösterilen saygıdır. Dini inançlarımız gereği yılda bir kez, 24 saat hiçbir şey yemememiz gerekiyor.
Geçen sene o günde Bülent Hoca beni oynatmadı. Bir keresinde Trabzon ile pazar günü oynayacaktık. Hocamla konuştum, cumartesi günü oruç tutmam gerektiğini dile getirdim. O da beni 3 gün önce Trabzon’a gönderdi. Böylece hem dinlendim, hem de pazar günkü maçta forma giydim.
6 yıldır Türkiye’desin. Milli takımla ilgili neler söylemek istersin?
"En az bir Türk kadar takip ediyorum. Avrupa Şampiyonası’yla bir hayli ilgilendim, başarısına çok sevindim. Sadece futbolda değil basketbol, voleybol ve atletizmde de takip etmeye çalışıyorum. Hatta olimpiyatlarda Elvan’ı izlemek için yarış saatini sabırsızlıkla bekledim.