Güncelleme Tarihi:
Almanlar muhteşem bir oyunla Brezilya’ya diz çöktürürken dünya futbolu bugüne kadar farkına varamadığı iki istatistik kavramını da kabullenmek zorunda kaldı.
Packing ve İmpect…
Hâlbuki o maçtaki resmi istatistiklerde Brezilya tüm alanlarda rakibinden üstündü. Topa sahip olma, başarılı müdahale, kaleyi bulan şut, korner ve başarılı orta sayıları Almanlardan çok daha fazlaydı.
Ancak skor tabelasında yazan sonuç Almanya 7 – Brezilya 1’di…
İşte bu şaşırtıcı sonucun arkasında bugüne kadar pek çoklarımızın duymadığı veriler gizliydi. Eski Bayer Leverkusenli Stefan Reinartz ve Hertha Berlinli Jens Hegeler’in pasın verimliğini ölçmek için geliştirdikleri Packing ve Impect istatistikleri…
Peki, gelelim can alıcı noktaya.
Nedir bu Packing ve İmpect?
Topla ya da pasla geçilen oyuncu sayısına Packing, yine aynı yöntemle geçilen savunma oyuncu sayısına da İmpect deniyor.
Bu iki kavram aslında bugüne kadar inandığımız topa sahip olma ve faydalı koşu gibi tüm istatistiksel verileri de bir anlamda yok ediyor. Ve topu ne kadar yararlı kullanabildiğimize odaklanıyor.
Savunma hattında yana yapılan paslar da bu kavramlarla birlikte istatistiksel değer olarak önemini yitiriyor. Ancak yana paslarla yapılacak bir organizasyondansa direkt olarak savunma arkasına sarkan forvete atılacak top daha etkili hale geliyor. Çünkü bu sayede neredeyse tüm savunmayı oyun dışı bırakma şansınız artıyor.
Burada pası atan ve topu kontrol eden oyuncu oldukça önemli. Yine oyuncuların ileri attığı, çapraza verdiği toplar ve dripling yaparak rakip kaleye yaklaşmak için geçtikleri oyuncu sayısı da karşılaşmanın ardından toplanıyor. Bu sayının toplamı da o oyuncuya ait olan Packing Oranı’nı ortaya çıkarıyor.
Alman Milli Takımı’nın ve Real Madrid’in yıldız futbolcusu Toni Kross’u özel kılan da bu istatistik. Maç bası Packing Oranı 85. Yani her maç ortalama 85 oyuncuyu ekarte ediyor. Geçilen forvetler, orta sahalar ve tabi ki savunma oyuncuları bu istatistiğe dâhil ediliyor. Messi mi Ronaldo mu tartışmalarının yapıldığı bir dönemde Kross, Kante ve Busquets gibi oyuncuları da değerli hale getiren aslında bu istatistikler.
Yeni bir Moneyball dönemi
Bu iki kavramın keşfi Brad Pitt’in en iyi filmlerinden biri olan Moneyball’un konusundan çok da farksız değil. Beyzbol yorumcularının istatistiksel olarak takımların vuruş ortalamalarına odaklandığı bir dönemde Brad Pitt’in canlandırdığı Billy Bean karakteri kaleye ulaşma istatistiğinin çok daha önemli olduğunu keşfediyordu. Bu sayede yeni bir takımı çok ucuza kurma imkânı buluyordu. Çünkü o dönemde kaleye ulaşma yüzdesi yüksek oyuncular değerli değildi. Bu gerçekçi veri sayesinde Billy Bean’in yönettiği Oakland Athletics, Amerikan Beyzbol tarihinin en uzun kazanma serisinin sahibi oluyordu.
Almanya Milli Takımı, Bayer Leverkusen, Borussia Dortmund ve Red Bull Leipzig kulüpleri bu iki istatistiksel veriyi şimdiden lisanslı olarak bünyelerine katan ilk takımlar oldu. Ancak Barcelona ve Real Madrid gibi kulüplerin bu konuyu en iyi bilen analistleri daha şimdiden büyük paralar karşılığında bünyelerine katmaları futbolda da Moneyball döneminin başlayacağının en somut göstergeleri. Büyük paralar karşılığında bilgi savaşlarını da beraberinde getirecek bu akımın kamuya açılıp açılmayacağıysa merak konusu.