Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2005 21:37
Time Dergisi manyetik "darbe"lerle depresyon tedavisinden alınan ilk sonuçların hem doktorlar hem de hastalar açısından umut verici olduğunu bildirdi. ABD’nin ünlü Time dergisi, depresyon tedavisinde manyetik puls-darbelerin umut verici olduğunu bildirdi. Columbia Üniversitesi’ndeki New York Eyaleti Psikiyatri Enstitüsü’de deneysel bir tedavi, bir çok hastada olumlu sonuç verdi.
Bu tedavi, beynin üzerindeki bir noktaya güçlü bir mıknatısın yerleştirilmesine dayanıyor. Bu mıknatıs, depresyondaki hastaların beyinlerindeki düzensiz sinir devrelerini düzene sokuyor.
Dergi, iki çocuk annesi Martha’nın öyküsüne yer verdi. Martha son 20 yıldır depresyon tedavisi görüyordu. Pek çok kereler psikolog ve psikiyatristlere başvurmasına ve düzinelerce ilaç almasına karşın, iyileşemiyordu. Bunun üzerine New York’a geldi .
Tedaviye onay verince kendini kafasının tam üzerine manyetik pulslar gönderen yarımay şeklinde bir cihaza bağlandı. Tedavi haftada 5 kez, bir saatlik seanslar şeklinde 6 hafta sürdü.
Harika hissediyor
"Üçüncü haftanın sonunda değişimin işaretlerini görmeye başladım" diye konuşan Martha, "Eylül ayında kendimi harika hissediyordum. Ağzımın tadı yerine gelmişti ve güneş ışığı beni mutlu etmeye yetiyordu" diyor. Şimdi Enstitü’ye arada sırada giderek, "tekrarlayan transkraniyal magnetik stimülasyon" (rTMS) adı verilen seanslara katılan Martha, depresyon semptomlarından 6 aydır kurtulduğunu belirtiyor.
Dünyanın çeşitli kentlerindeki araştırma merkezlerinde benzer başarıları elde eden bir grup doktor, Martha’nın yaşadıklarının rastlantılarla açıklanamayacağını söylüyor. Amerikan Akıl Sağlığı Enstitüsü’nden (NIMH) yetkililer bu sonuçların geçerliliğinden emin olamadıkları için New York Enstitüsü’nden ve üç ayrı bilim grubundan 240 depresyon hastası üzerinde bu çalışmayı tekrarlamalarını talep etti. NIMH bu deneylerde manyetik stimülasyonun plasebo ile karşılaştırılmasını şart koştu.
"Önümüzdeki birkaç yıl içinde tTMS’nin depresyon tedavisinde güvenilir ve etkili olup olmadığını anlayacağız" diye konuşan New York Enstitüsü’nden Dr.Sarah Lisanby, "Bu tekniğin anksiyete bozuklukları, şizofreni, inme ve hatta sara hastaları için de kullanılıp kullanılmayacağını da araştıracağız" diyor.
Emekleme aşamasında
Daha emekleme aşamasında olmasına karşın bilim adamları rTMS’nin beynin çeşitli bölgeleri arasındaki etkileşimin anlaşılmasında da önemli bir rol oynayacağına inanıyor. Ancak aynı bilim adamları manyetik stimülasyonun nasıl etkili olduğu konusuna açıklık getiremedikleri için kendilerini rahatsız hissediyorlar.
Önce bazı şeylerin netleşmesi gerekiyor. Bu tür manyetik stimülasyonun, arterit hastalarının bazen bileklerinin çevresine sardıkları ve sırtlarına uyguladıkları küçük çubuk mıknatıslarla hiçbir ilgisi yoktur. rTMS’ler, MRI (manyetik rezonans görüntüleme) tarayıcılarında kullanılanlara benzer, son derece gelişmiş elektro-mıknatıslardan yararlanır. Ancak bunlar elinizde tutabileceğiniz kadar küçüktür.
Ayrıca beyni etkileyen yalnızca manyetik pulslar değil, pulsların yarattığı orta şiddetteki elektrik akımıdır. Bunlar beyindeki sinir hücrelerini hedef alan ekolar gibidir. Bazı frekanslarda bu elektrik akımlarının nöral yolları stimüle (uyardığı) ettiği görülürken , diğer frekanslarda baskıladığı ortaya çıkıyor.
Elektroşok değil
Bu yöntem bazılarına elektrokonvülsif (veya elektroşok) terapi gibi görünse de elektroşok değildir. "Manyetik stimülasyon, elektrik bağlantısı olmadan elektrik akımı üretmeye yarayan çok yaratıcı bir yol" diye konuşan Wake Forest Üniversitesi’nden nörolog Dr.George Wittinberg, "Beynin tümünü etkileyen elektrokonvülsif terapiden farklı olarak mıknatıslar yüzeydeki Ğveya korteksteki- spesifik bölgeleri etkiler. Ayrıca bu tedavi nöbetleri tetiklemediği için (elektroşok tetikler) anesteziye gerek kalmadan uygulanabilir.
Kaldı ki bellek kayıplarına da yol açmaz. Hastalar terapi sırasında, akım geçip giderken kafataslarına birisi dokunuyormuş hissine kapılırlar" diyor.
İnsanlar beyinlerine niçin az miktarda elektrik akımı verilmesini kabul eder?
"Beynin hem elektriksel, hem de kimyasal bir organ olduğunu unutmamak gerekiyor" diye konuşan South Carolina Üniversitesi tıp Fakültesi’nden Dr.Mark George, "Prozac ve Zoloft gibi ilaçlar kimyasal dengesizlikleri hedef alır. Fakat bu sorunun yalnızca bir parçasıdır. Elektrokonvülsif terapi, tatsız yan etkilerine karşın, şiddetli depresyonun hala en etkili tedavi yöntemidir" diyor.
Bilgiler soyut
Bilim adamları oTMS’nin tam olarak nasıl çalıştığını anlamasalar da bu konuda bazı soyut bilgilere sahipler. Uzun zamandır beynin farklı bölgelerindeki nöronların bir uyum içinde hareket ettiği biliniyor. Bu alanda en ilgi çekici nokta, yüzeydeki korteks ile daha derinlerdeki limbik sistem gibi, duyguların işlemden geçtiği bölgeler arasındaki bağlantı devreleridir.
Bir kurama göre depresyon, bu devrelerdeki dengesizliklerden kaynaklanıyor. Kortekse dönem dönem elektriksel pulslar göndermek, bu bağlantı ağlarındaki dengesizlikleri gidererek bilgisayarın "reset"lenmesi gibi ince ayar yapıyor.
Bu yeniden ayarın ne kadar dayanacağı ve beynin başka bölgelerine manyetik stimülasyon uygulanmasının yarar sağlayıp sağlamayacağı henüz bilinmiyor.
Ancak bu bilgi yetersizliği doktorların rTMS’yi diğer beyin rahatsızlıkları için uygulanmasına engel değil. Sözgelimi, özel MRI tarayıcıları, inmenin beynin hangi noktasında meydana geldiğini ve beynin etkilenen bölgesinin görevini başka hangi beyin bölgelerinin üstlendiğini gösterebiliyor.
Doğru dozda uygulanan uyarı (stimülasyon) ve baskılama (inhibisyon) inme hastalarının iyileşmesini sağlayabilir mi?
İlerleme, deneme-yanılma ile
Detroit’teki Wayne Üniversitesi’nden Dr. Randall Benson 28 inme hastasında konuşma yeteneğinin yeniden kazanılıp kazanılmayacağını araştırdı.
Varolan tedavi yöntemlerinin bu konuda faydası olmadığını deneme-yanılma yoluyla ortaya koyan Dr.Benson, bu hastalara beyin taramaları uygulayarak beyinlerindeki konuşma merkezlerinde kısmen faal bir kısmın bulunup bulunmadığını araştırdı.
Daha sonra bu bölgelere rTMS uyguladı. Dr.Benson, "Lisan gibi bazı yetenekler beyinde bir şebeke tarafından düzenlendiği için bir bölgeyi uyardığımız zaman beyindeki diğer bölgelerde de faaliyetin başladığını görebiliriz" diye konuşuyor.
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr.Alvaro Pascual-Leone biraz daha farklı bir yöntem deniyor. Dr.Pascual-Leone, beynin telafi merkezlerindeki faaliyeti güçlendirmek yerine, iyileşmeyi engelleyen nöral yolu iptal etmeyi deniyor.
"Beyin ilk tepki olarak bozuk bölgedeki faaliyeti durdurur" diye konuşan Dr.Pascual-Leone, "Bu da daha az hasar gören nöronlara kendini toparlama şansı tanır. İnme hastalarının bu bölgelerine manyetik stimülasyon uygulayarak iyileşme gayretlerini güçlendirebiliriz" diyor.
21 mart tarihli Time’da yer alan habere göre, sözkonusu bilim adamları insan beyni gibi çok karmaşık bir organ üzerinde deneme-yanılma yoluyla ilerleme kaydettiklerini kabul ediyorlar. Ancak Martha gibi pek çok hastanın depresyonunun yıkıcı etkilerinden uzun yıllar sonra kurtularak rahat bir soluk alması bu riski denemeye değer kılıyor.
MANYETİK UYARI İLE DEPRESYON TEDAVİSİ
Depresyon hastalarında prefrontal korteksi limbik sisteme bağlayan sinir devrelerinde bir dengesizlik oluşur. Kafanın yukarısında bir kablodan geçen elektrik akımı manyetik alan oluşturur. Bu da beyinde elektrik akımı yaratır. Bu sürecin normal dengeyi geri getirdiği görülüyor.