Güncelleme Tarihi:
O, Euro 2012’nin en romantik adamı... Klasik müzik dinleyerek büyüdü. Ama şimdi tam bir rock müzik hayranı. Hatta gitaristi olduğu bir müzik grubu bile var. Hukukçu ve tanınmış bir ceza avukatı. Ayda en az 5 kitap okuyor. Şu aralar Rus tarihiyle meşgul. Çünkü önümüzdeki sezon Putin’in ülkesinde teknik adamlık yapacak. Ayrıca tam bir Türkiye hayranı. Bizler onu Hırvatistan’la oynadığımız tarihi maçlarla hatırlıyoruz. İtalya ve İspanya’nın yer aldığı grupta İrlanda’yı 3-1’le dize getiren öğrencileri liderlik koltuğunda...
Slaven Bilic gittiğimde 50 kişilik yabancı medya karşısında basın toplantısındaydı. Ben de bir yere oturdum ve göz göze geldik, sıcak bir tebessümle selamlaştık. Soruları yanıtladiktan sonra bütün gazetecilere seslenerek elini masaya vurdu ve “And Turkey” dedi.
Bir gün mutlaka Türkiye’de çalışacağım
BU sözü doğrusu ben de beklemiyordum. Herkes bana bakarken o yanıma geldi ve bana “Hoş geldin”dedi. “Türk dostuma şimdi özel röportaj vereceğim, izninizle” diye diğer basın mensuplarına açıklamada bulundu. Ben mutluydum ama ondan ısrarla röportaj talebinde bulunan yabancı meslektaşlarım Bilic’e tepkiliydi. Hırvat teknik adam oralı olmadı bile. Başladı anlatmaya...
“Beşiktaş’la görüşmelerim dolaylı yollardan oldu. Olsaydı iyi olurdu. Ama bu konuda şimdi konuşmayacağım. Türkiye’de çalışmak istediğimi biliyorsun. Bununla ilgili ileride sana konuşurum. Ve bir gün mutlaka ülkenizde çalışacağım...
Eğer gelsem Türkçe öğrenecektim
İDOLÜM Alex Ferguson. Ah bir de onun gibi saha kenarında soğukkanlı olabilsem! Yapamıyorum ama gencim, belki de ondan. Yerimde duramıyorum... (Küçük bir not: İlk maçlar sonunda kendisine ayrılan yerde en çok koşan teknik adam Bilic seçildi)
Biliyorsun, Lokomotiv Moskova’dayım kupadan sonra. Şimdiden Rusça öğreniyorum. Almanca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca biliyorum zaten. Gittiğim ülkeye saygı için Rusça öğrenmeliyim. Böylece saygı da görürüm. Türkiye’ye gelseydim Türkçe öğrenecektim (gülüyor).”
Bilic’le ilgili bir not: Hırvat teknik adam 5 yıldır takımın başında ve toplam 1 milyon Euro kazanmış. Yıllık 200 bin Euro yani. Bazılarına duyurulur!
İçlerindeki İrlandalı oldum!
BU arada giymiş olduğum yeşil renk tişört ve yeşil spor ayakkabıya, “Hem dostuz diyoruz hem de İrlanda renkleriyle bana geliyorsun” diye şaka yollu gönderme yapan Bilic’in bu sözü aklıma Mustafa Denizli’nin meşhur “İçimizdeki İrlandalılar” lafını getirdi. Konuşmaya devam etti: “İrlanda maçı çok zordu. İtalya ise bana göre İspanya’dan daha tehlikeli. İspanya inişte. Meslektaşım Prandelli’yi büyük rakibimiz olmasına rağmen candan kutlamak istiyorum. Müthiş bir takım yaratmış.”
Kitap kurdu Iniesta
İSPANYOL yıldız Andres Iniesta kampta elinden kitap düşürmüyor. İspanyol medyasına göre turnuvanın en çok okuyan futbolcusu. Tercihi tarih ve biyografi kitapları. Aynı zamanda iyi bir Katalan olan Iniesta, Diktatör Franco döneminden nefret ediyor. Şimdi vereceğim bilgi bu çerçevede çok önemli. İspanya Milli Takımı, Polonya’nın Gdansk şehrinde kampta... Burası Alman diktatör Hitler’in Gobbels ile birlikte her yaz geldiği eski Alman kenti. Baltık Denizi kıyısında güzel bir sayfiye yeri. Merak ettim, annesi babası diktatörlükten çok çeken Iniesta okuduğu kitaplarda bu bilgiyi öğrenirse hangi duygulara kapılır acaba?
Diğerleri 5 yıldızlı otelde Bilic köyde kalıyor
SLAVEN Bilic, İrlanda karşısında alınan 3-1’lik galibiyetle yine tüm medyanın ilgi odağı oldu. Maçtan sonra ertesi gün buluşmak üzere sözleşmiştik. Takımın kamp yaptığı yere gittim. Hırvatlar, Varşova’ya 60 km uzaklıkta Warka köyünde kamp yapıyor. Orman içinde 3 yıldızlı bir otel. Bizzat Bilic seçmiş burayı. Kupaya katılan diğer 15 takım ise 5 yıldızlı lüks otellerde konaklıyor. Onların kamplarında neredeyse sadece kuş sütü eksik. Hırvatların kampı ise oldukça mütevazı.
Uğurlu beresini kimseye vermiyor
İRLANDA maçında başındaki bereyle dikkat çeken Bilic’e ilginç teklifler var. Binlerce hayranı o bereye talip olmuş. Ama Hırvat teknik adam, o bereyi kimseye vermeye niyetli değil. “Bana uğur getirecek o bere” diyor.