Güncelleme Tarihi:
Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Mehmet Arslan, Fırat Aydınus ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde haftanın karşılaşmalarını masaya yatırdı.
1- G.Saray, Adana’yı iyi bir futbolla mağlup etti. Sizce Parken’de Kopenhag’a karşı istenen sonuçla çıkabilecek mi G.Saray?
GÜNTEKİN ONAY: OKAN BURUK CESUR BiR TEKNiK ADAM
Parken Stadı’nda Kopenhag taraftarıyla bütünleşip güçlü bir oyun oynayabiliyor. Orada kolay kolay kaybetmiyor. Son yıllarda Avrupa maçlarına baktığınız zaman sadece R.Madrid, Chelsea, Bayern Münih gibi çok büyük takımlara mağlup oldular. Ama Galatasaray’ın da hem Bayern hem de Manchester karşısındaki futbolu bize her şeyi hayal ettirebiliyor. Okan Buruk cesur bir teknik adam. G.Saray’ın da her sahada her rakibe problem çıkarabilecek kadar güçlü bir hücum hattı ve kalitesi var. Sanchez de döndü. Maç ortada bence. G.Saray’ın kazanmaya ihtiyacı var. 90 dakika 3 puana oynayacak. ‘1 puan yetiyor’ duygusu ile hareket ederse bu Kopenhag’ın dezavantajına olur. G.Saray bu finali kazanacak güçte ve kalitede.
MEHMET ARSLAN: LiGiN EN iYiSi G.SARAY
Avrupa maçları söz konusu olduğunda Galatasaray’ı izlemekten keyif alıyorum. Asla teslim olmuyorlar. Rakip kim olursa olsun (özellikle bu sezon) oyun inisiyatifini ele geçiriyorlar. Kopenhag maçı için de bu bana umut veriyor, benim favorim Galatasaray. Geride kalan 5 maç oynanacak olan son maç için bana bu umudu veriyor. Şu anda ligin en iyi futbol oynayan takımı onlar. Fenerbahçe’den de Kopenhag’dan da bir adım öndeler. Fenerbahçeliler kusura bakmasın ama gerçek bu. Tabii ki bu öngörüm bu dönem için geçerli.
UĞUR MELEKE: YILDIZLARIN SAHNEYE ÇIKMA ZAMANI
Galatasaray, geçen sezonu sükseli bir biçimde şampiyon tamamlayıp, Milot Rashica dışında önemli kayıp yaşamadığı halde kadroya Wilfried Zaha, Hakim Ziyech, Davinson Sanchez, Tanguy Ndombele, Tete gibi uluslararası yıldızlar kattı. Bu seviyede yıldızlar zaten yerel başarı için değil Şampiyonlar Ligi için getirildi bence. Bugün bu yıldızların sahneye çıkma zamanı. Manchester United’dan 2 maçta 4 puan alan, Bayern Münih’e İstanbul’da 60 dakika sahayı dar eden Galatasaray’ın ben Parken Stadı’nda de Kopenhag karşısısında kazanacak gücü olduğuna inanıyorum. Bence bugün grup ikinciliğinin favorisi Galatasaray.
FIRAT AYDINUS: BU AMBiYANSLARIN TAKIM
Kabul etmek gerekir ki, çok zor ama imkansız değil... Galatasaray bu tür maçların, bu tür ambiyansların takımı. Sarı kırmızılılar finalleri ve final niteliğindeki maçları çok iyi oynayabilen genetiğe sahip bir takım. Eğer ki Kopenhag deplasmanında maça daha önceki Şampiyonlar Ligi mücadelelerindeki gibi kontrollü başlarsa, Bayern Münih ve Manchester United maçının sonucundan bağımsız olarak kazanarak gruptan çıkmayı başaracaktır.
2- Beşiktaş’ta 5 futbolcu kadro dışı bırakıldı. Bu kararı nasıl değerlendiriyosunuz? Yönetim bundan sonraki aşamada ne yapmalı?
UĞUR MELEKE: 10 YAŞINDAKi ÇOCUK BiLE BiLiR
Rangnıck, M.United’dan ayrılırken şu acı tespiti yapmıştı: “Bu takımı küçük bir operasyonun düzeltme şansı yok, Old Trafford’a kalp nakli lazım”. Beşiktaş’ta da şu anda neredeyse o seviyede bir sıkıntı söz konusu. O yüzden bu sertlikte, radikal bir operasyon şarttı. Kadro dışıların beşi de Afrika kökenli. Bir takıma aynı kültürden 8-10 oyuncu almanın handikaplarını 10 yaşındaki bir çocuğa sorsanız anlatabilir. Peki sorum şu: Sezon başı 10 Afrika kökenliyle ana dili Fransızca olan bu takımı kim kurdu? Tek yerli stoper uzun süreli sakatken, 3 Afrikalı stoperi hem de Afrika Kupası yılında kim transfer etti? Bu kadronun mühendisliğini kim yaptıysa, bu transferlere kim izin verdiyse ondan sorulmalı hesap.
GÜNTEKiN ONAY: DOĞRU ZAMANDA DOĞRU KARAR
Beşiktaş’ta bir şeylerin değişmesi gerekiyordu. Sahadaki vurdumduymaz, ruhsuz bir görüntü veren, taraftarın coşkusuna, beklentisine cevap veremeyen, fiziksel ve mental olarak takımdan kopuk gözüken oyuncuların kadro dışı kalması doğru bir karar. Bir şeyler değişmeliydi. Bu diğer oyuncuların da kendine çekidüzen vermesini sağlayacaktır. Yönetim doğru zamanda doğru bir karar verdi.
FIRAT AYDINUS: KANGREN OLAN YERi KESECEKSiN
Teşhisi çoktan koyulmuş bu tür vakalarda ‘dur bakalım ne olacak’ demeyeceksin. Kim ne der, ne tepki verir düşünmeyeceksin. Bazen almak zorunda kaldığın kararlar, o an mutsuz etse de seni, ileride huzura kavuşturur. Kangren olmuş yani kan gelmemesinden dolayı vücudun bir yerindeki dokular ölüyorsa, tüm vücuda sarmaması ve yaşamak için ivedilikle o bölgeyi kesip atacaksın.
MEHMET ARSLAN: BURAK YILMAZ HAKLIYMIŞ
Burak Yılmaz’ı şimdi anladınız mı? Kariyerini ortaya koyarak feryat ettiğinde, ‘Kral çıplak’ diye bağırdığında linç edildi Beşiktaşlılar tarafından. Oysa kelimenin tam anlamıyla, Beşiktaş’ın o çok övündüğü, “Beşiktaşlı duruşunu” sergilemiş ve takımın tüm sorunlarını tespit etmişti. Ama ona kulak vermek yerine, sorun teknik adammış gibi, hoca değiştirdi Beşiktaş. Sorumlular kafasını kuma gömdü. O dönem Yılmaz’ın arkasında durulsa çözüm zamanı vardı. Artık yok. Tek çözüm bu kadro yapısından arınmak. İlk adım atıldı kadro dışı bırakıldı 5 isim. Ama bu sezon için çok geç.
3- Süper Lig’de ilk iki ile üçüncü arasındaki puan farkı şimdiden 11. Sizce bu sezon yarışın artık ikili geçeceği tescillendi mi?
MEHMET ARSLAN: BU TABLO SAĞLIKLI DEĞiL
G.Saray ve F.Bahçe’nin kadro kalitesi ve oynadıkları futbol, verdikleri mücadele haftalar öncesinden zirve yarışının iki takımlı geçeceği gerçeğini göstermişti. Bu gerçek her geçen hafta daha da belirginleşiyor. Ne Beşiktaş’ın ne Trabzon’un ne de başka bir takımın bu yarışa katılacak gücü yok. Giderek R.Madrid ve Barcelona’nın şampiyonluk için yarıştığı La Liga’ya benzemeye başladı lig. Bu çok da sağlıklı değil. Çok takımlı yarışın futbolumuza katkısını ve heyecanını yaşamaktan uzaklaşıyoruz.
FIRAT AYDINUS: YAKALANMALARI iMKANSIZ GiBi
Dikkatinizi çekerim, puan cetvelinde 3. Kayseri ile olan puan farkı 11. Her yıl olduğu gibi bu sezona da şampiyonluk hedefi ile başlayan Beşiktaş ve Trabzon ile fark 14. Yani matematiksel olarak bakıldığında kalan 23 haftada bu takımlar hiç puan kaybı yaşamadan, ilk 2’deki F.Bahçe ve G.Saray’ın 5 maçta yenilmeleri gerek. Lakin şu ana kadar çizilen tablo; oyun, oyuncu kaliteleri ve takım performansları bu olasılığı imkansız kılıyor...
GÜNTEKiN ONAY: YARIŞ iKiSi ARASINDA GEÇECEK
F.Bahçe ve G.Saray hem oyuncu gücü hem geniş kadroları ve kaliteleriyle ligin başladığından itibaren rakiplerinden çok daha öndeydi. Bu sonuçlara da yansıdı. Biri tökezler mi onu şu an söylemek çok güç. Ama Devler Ligi’nde kırıcı maçlar oynamasına rağmen liderle aynı puanda olması Galatasaray’ı daha avantajlı kılıyor. Ancak Fenerbahçe’nin de hücumda güçlü bir oyunu var. Yarış iki arasında geçecek gibi gözüküyor.
UĞUR MELEKE: iLK DEFA BU KADAR KOPMA OLDU
Süper Lig’i 30 yıldır yakinen izliyorum, gerçekten de iki takımın bu kadar erken ve bu kadar çok koptuğunu anımsamıyorum. Galatasaray ve Fenerbahçe potansiyel 90 puanın 80’ini aldı. Bu, lig tarihinde yok. Avrupa’da da ilk ikisi bu kadar kopan üst düzey bir lig yok. Bunda iki ekibin 200’er milyon euroluk tarihin en pahalı kadrolarını kurmalarının önemli rolü var. F.Bahçe-G.Saray’ı zorlaması beklenen olağan şüpheliler Beşiktaş, Trabzon’un ve Adana Demir’in kasıma kadar teknik adam değişikliği yapması, ligin özeti gibi.
4- Son yılların en tek taraflı derbilerinden biri oynandı, F.Bahçe 20 şut ve sayısız net pozisyonla kazandı. Nasıl buldunuz derbideki oyunu?
GÜNTEKiN ONAY: SKOR DAHA FARKLI OLABiLiRDi
F.Bahçe kendi planını, kendi oyun kurgusunu ve mantalitesini sahaya yansıttı. İsmal Kartal deplasmandayım, güvenli oynayayım duygusu ile hareket etmedi. Tabii bunda Beşiktaş’ın sahaya çıkan kadrosundaki eksikler, oyun zaafiyeti gibi birçok unsur da eklenince özellikle ikinci yarıda çok fazla pozisyon bulan, bir F.Bahçe gördük. 3-1 bitti ama daha farklı olabilirdi. Hak ederek kazandı. Bir diğer detaysa; iyi ki VAR sistemi varmış dedirten bir maç oldu. Çünkü Atilla Karaoğlan sonuca etki edecek birçok hata yaptı.
MEHMET ARSLAN: TRAVMAYI BU KEZ ÇABUK ATLATTI
Yıllarca travmalarla mücadele ediyor F.Bahçe, şike süreci, kurşunlanma, son maçta şampiyonluk kaybetme gibi. Bu travmalara son 2 yıldan bu yana ligin 10-12. haftalarında yaşanan form düşüklüğü de eklendi. 6 gollü yenilgiden sonra “Yine mi?” endişesinden bu kez kolay sıyrıldılar. Bunda İsmail Kartal’ın etkisi tartışılmaz. Ama tüm bu olumlu gelişmeye rağmen F.Bahçe’de nedenini belirleyemediğim bir kırılganlık var. G.Saray’a karşı en büyük handikapları bu.
UĞUR MELEKE: MERT OLMASA FARKLI BiTECEKTi
F.Bahçe şutlarda 20’ye 4, kornerlerde 6-1 üstünlük kurmuş. 4’ün üstünde gol beklentisi yaratmış. Üç gol atmış, bir penaltı kaçırmış, Mert Günok yıldızlaşmasa tarihi bir fark çıkacak ortaya. Gerçekten de hayatımda ben Dolmabahçe’de oynanan bir derbide misafir ekibin bu boyutta bir dominasyon kurduğunu anımsamıyorum. F.Bahçe Kasım’da bir kriz yaşadı, 5 maçta akan oyunda yalnızca 2 gol attı. Ancak Aralık’ta Fred’in dönüşüyle fabrika ayarlarına kavuşmuş görünüyorlar. Avrupa’ya yansıtacaklarını umut ediyorum bu güçlü performansı.
FIRAT AYDINUS: BÖYLE F.BAHÇE BEKLENMiYORDU
Temenni, derbi gibi bir derbi seyretmekti. Yani mücadele dolu, korakor ve seyir zevki her iki takım taraftarı için tatmin eden. Sahadaki oyuna ve maçın istatistiklerine bakıldığında tamamen bir takımın hakimiyetinde 90 dakikaya şahit olundu. Evet maç öncesi otoriteler F.Bahçe’yi her ne kadar önde görse de, kimse derbi maçında bir tarafın diğer tarafı skordan bağımsız oyun olarak bu denli sürkase edeceğini tahmin edemezdi. Çünkü sonucu kestirilemeyen, üç ihtimalli maçlardı derbiler...