Güncelleme Tarihi:
Trendyol Süper Lig 17. hafta maçında Beşiktaş evinde Alanyaspor ile kozlarını paylaştı. Mücadele 1-1 sona erdi.
8 MAÇTA 1 GALİBİYET
Çalkantılı bir dönemden geçen Beşiktaş, Süper Lig'de oynadığı son 8 maçın yalnızca 1'ini kazanabildi. Siyah-beyazlılar, evinde Fenerbahçe'yi 1-0 mağlup etmişti.
Beşiktaş bu periyotta 4 mağlubiyet ve 3 beraberlik aldı.
Hürriyet yazarlarından Güntekin Onay ve Engin Kehale 1-1 sonuçlanan karşılaşmayı değerlendirdi.
GÜNTEKİN ONAY: TÜKENMİŞLİK SENDROMU
Kötü yönetilen yerden asla bir başarı hikayesi çıkmaz. Beşiktaşlı oyuncular dün kazanmak için her şeyi yaptılar ancak ellerinden gelen bu kadar. Her şeyden önce Semih tek santrfor kesinlikle oynayamıyor. Bu kadro planlamasını kim yaptıysa bir bravo doğrusu... Ezeli rakiplerden biri gelip yapsa insafa gelip bu kadarını yapmazdı. ‘İmmobile sakatlanırsa yerine kim oynayacak?’ diye hiç düşünülmemiş olması mümkün değil.
5-0’LIK G.SARAY MAÇININ ETKiSi
Beşiktaş'ın bu günlere gelmesinde 5-0’lık Galatasaray maçının rolü büyük. O maçta Mustafa Hekimoğlu’nun oyuna girip son golü atmasına da Beşiktaşlılar çok fazla anlam yükledi. Mustafa henüz bu seviyenin oyuncusu değil ve en kritik anlarda omuzlarına taşıyamayacağı bir ağırlık yükleniyor. Serdar Topraktepe de alt yapıda hocalığını yaptığı oyunculara duygusal yaklaşıyor. Bodo maçında Ersin’i oynatması da hataydı. Profesyonel hayatta duygusallık olmaz.
TARAFTAR DA AŞIRI DUYGUSAL
Beşiktaş taraftarı da aşırı duygusal ve fevri tepkiler veriyor. Geçen sene Vincent Aboubakar krizi yönetilemedi. Beşiktaş, santrforu yokken maaşını ödediği kendi oyuncusunu kamuoyunun önünde mundar ettiği için kullanamadı. Aynı şeyi Masuaku’da yaşanıyor şimdi. Siz sanıyor musunuz ki futbolcular problemsiz insanlar. Genç, şöhretli, çok para kazanan, çoğu az tahsil yapmış, kalabalık ailelere bakmak zorunda kalan, omuzlarında sürekli baskıyla oynayan yokluktan ve zorluktan gelmiş insanlar bunlar. Beşiktaş’ta bu oyuncu grubunu yönetebilecek ne bir teknik kadro ne de yönetim var.
Q7 BiLE SORUNLU ALGILANIRDI
Şu anki kadroda Quaresma bile olsa o da sorunlu oyuncu gibi algılanırdı. Yönetmeyi bilirsen, oyuncunun parasını zamanında ödersen ona değer verdiğini gösterirsen oyuncu sorun çıkartmaz. Beşiktaş taraftarı oyuncuları protesto ederken tüm bu faktörleri göz önünde bulundurmalı. Kötü yönetilen bir yerden asla bir başarı hikayesi çıkmaz. Acilen camiayı toparlayıp bu kaosu bitirecek tedbirler alınmalı. Ancak bunu yapacak biri var mı? Görünen o ki; yok.
ENGİN KEHALE: GÜNDEM ARASI MAÇLA ANCAK BU KADAR
Bireysel beceri ve organizasyon eksikliği Beşiktaş’ın elini kolunu bağladı. Stadyuma gelen binlerce taraftarın ortak noktası, armaya olan sevgileriydi. Başkan, yönetim ya da oyuncular için orada değillerdi. “Üzüntünde sevincinde seninle birlikte” olmaktı amaç ve sahadaki futbolculardan da Adana Demirspor maçının aksine arma için bir tepki görmek istiyorlardı. Sami Uğurlu, Kasım başında bu stadyuma gelip doğru bir planla Kasımpaşa’yı galibiyete taşımıştı. Alanyaspor ile de amacı, kenarlarda eşleşme problemi yaratıp ceza sahasına ilave oyuncu sokarak tehlike yaratmaktı. Saha içi kurgusu ve oyuncu tercihleri bunun üzerine odaklanmıştı.
YiNE DURAN TOP ZAAFI
Karşılaşmanın başında öne geçmeleri ise oyuncu tercihlerinin değil, Beşiktaş’ın sezon başından beri süregelen duran top zaafının neticesindeydi. Siyah beyazlıların kalesinde gördüğü 18 golün 4’ü köşe vuruşlarından, 3’ü serbest vuruşlardan. %39’luk bu oran, gerçekten akıl erdirmesi güç bir istatistik.
Rafa Silva’nın, golün santrasının ardından topu takibi ve kişisel becerisiyle yarattığı gol, stadyumdaki atmosferin daha da gerginleşmesinin önüne geçti. Serdar Topraktepe, 35. dakikada Rafa Silva-Muci kanatlarının yerlerini değiştirene kadar dengede giden oyun, ilk yarının son bölümünde üstünlüğü tekrar siyah beyazlılara geçirdi. İkinci yarıda oyun zaman zaman tempo kazansa da Alanyaspor’un kanat birebirleri, Beşiktaş’ın ise Gedson’un driplingleri dışında etkili olduğunu söylemek zor. Set oyununda rakibi çözmek adına bireysel beceri ve organizasyon eksikliği, son iki ayda olduğu gibi yine ev sahibinin elini kolunu bağladı. Artık gündem, son bir ayda olduğu gibi yine başkanlık koltuğuna dönebilir.