Beni Metris’in tabanına gömerlerdi

2008-2011 arasında Galatasaray Kulübü’nün başkanlığını yapan; mali ve idari genel kurulda ise ibra edilmediği için kulüpten kırgın ayrılan Adnan Polat, 3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe’nin yaşadıklarına değinerek “Ben aynı durumda olsaydım. beni Metris’in tabanına gömerlerdi” dedi.

Hürriyet’e özel bir röportaj veren Polat, eski başkan Ünal Aysal’dan şimdiki başkan Dursun Özbek’e, Galatasaray Lisesi’nden iadeiitibara kadar çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Polat’ın sözleri:

YAPTILAR MI, BiLMiYORUM AMA...

F.BAHÇE Başkanı Aziz Yıldırım’ı takdir ediyorum açıkçası. Bu kadar darbeden sonra ayakta durabilmesi az buz bir iş değil. Ama orada Fenerbahçe camiasını da takdir ediyorum. Şike yaptılar, yapmadılar, onu bilmiyorum. Fakat gerek camianın, gerek taraftarın başkanlarına sahip çıkmaları takdire şayandır. Ben aynı durumda olsaydım; beni Metris’in tabanına gömüp üstüme de beton dökmüşlerdi. Gömerlerdi beni orada ve camia asla sahip çıkmazdı. Ben taraftardan her zaman memnun kaldım.

MAALESEF DÜRÜSTLÜK FAZİLET OLDU

BEN sokakta bodyguard ile dolaşan bir başkan olmadım. Sokakta her takım taraftarı gelip sohbet eder. Bütün Türkiye’deki kulüpler, ama doğru ama yanlış, şikeye bulaştığında tek bulaşmayan G.Saray’ydı.
Bu kirliliğin içine olmadık. Ama bir Galatasaraylı çıkıp bize teşekkür etmedi o dönemde. Yani, diyeceksin ki “Dürüst olmak, fazilet ve erdem mi oldu?” Maalesef artık günün dünyası ve Türkiye’sinde o hale geldi bu.

SORUN YÜZDE 5-10 KADAR OLAN LİSECİLER

BENİM yaptığım dönemde olduğu gibi, Galatasaray’ı maddi manevi sömürenlerin elinden bu oyuncağı aldığın vakit hemen bir araya geliyorlar. Galatasaray’ın sorunu yüzde 5-10 olan liseciler. Yüzde 85-90 olan liseliler asla değil. G.Saray’ı soyanları şöyle kategorize ediyorum:

1- Sırf Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu diye 2000 TL’den fazla maaş alamayacak nitelikteki adamları direkt 20 bin TL maaşla ile çalıştırıp kan emen kesim.

2- Direkt olarak hırsızlık yapanlar. İşte Dursun Başkan bunları yakalayıp atmaya başlayınca, muhalefet de bu yüzden ayaklandı.

3- G.Saray’a mal satarak çıkar sağlamaya çalışanlar. İşte bunlar kulübün sorunları...

ÜNAL AYSAL, 3.5 YILDA 1 MİLYAR DOLAR HARCADI

G.Saray, 60 yılda 800 milyon dolar, Ünal Aysal ise 3.5 yılda 1 milyar dolar harcadı. Aysal döneminde çok ciddi kaçakların olduğuna inanıyorum.

BENiM dönemimi Ünal Aysal, Ernst&Young’a 6 ay didik didik inceletti. Bir şey bulamadılar diye adamların az kalsın parasını vermiyorlardı! Aysal kendi döneminiyse kendisi inceletti.
Nasıl ibra edildiğini de gördük hep beraber! G.Saray 1951’den benim ayrıldığım 2011’e kadarki 60 yıllık dönemde 800 milyon dolar para harcamış. Aysal ise, 3.5 yılda 1 milyar dolar para harcamış.

20 SENE İNCELENSİN

G.Saray batmasın da ne yapsın?

Futbolcular, 4, 5, 10 milyon Euro’ya alındı, bedava gönderildi.

Bence 20 sene inceletilsin. Çünkü ben özellikle Aysal döneminde ciddi kaçakların olduğuna inanıyorum. Bıraktığımda borç 320 milyon dolardı. 100 milyon dolar artırmışım. Şirket birleşmesi adına hisseleri toplamak için 32 milyon dolar harcadık. Süren’den o güne kadar, piyasada ve UEFA’da dosyalar vardı. Hepsini 35 milyon dolara kapattık. 7-8 milyonu Florya ve Mecidiyeköy’ün ruhsatlarına harcadık. ASY Spor Kompleksi ile tesisleri yeniledik. Peki 1 milyar dolar ile ne yaptılar 3.5 yılda?

KAÇAĞIN BÜYÜĞÜ FLORYA’DA...

KAÇAĞIN en büyük olduğu yer neresi? Tabii ki futbol, yani Florya! Florya’ya bir başkan, oradaki kaçağı engellemek için en güvendiği adamı koyar. Futboldan anlaması da şart değil. Bu Dursun Özbek’in kardeşi de, bir profesyonel de olabilir. Güvendiği kişi kardeşi Mehmet Özbek ise, hiçbir sakıncası yok. Florya’daki o deliği kapatmadan G.Saray’ın ekonomisi düzelmez.

DENİZLİ’DE SİHİRLİ DEĞNEK YOK Kİ

MUSTAFA Denizli çok tecrübeli ama tabii ki elinde de sihirli değnek yok. 3-5 haftada G.Saray’ın düzeleceğini zannetmiyorum. Çünkü G.Saray’daki kaliteli futbolcuların bazıları gönderildi ve ellerinden kaçırdılar. Mustafa Hoca’ya şans vermeli. Bu işin üstesinden gelecek tecrübesi, kapasitesi ve potansiyeli var.

GERİ DÖNME İSTEĞİM YOK

BU iş bir heyecan işi. Benim öyle bir arzu ve isteğim yok. Alp Yalman döneminde 6 sene mesai harcadım. 1996-2006 arasında yönetimlere tek kelime etmedim. 2006’da rahmetli Özhan Ağabey’in ısrarı ile göreve geldim. 5 sene daha görev yaptım. Çok güzel teşekkür etti bana Galatasaray, o meşhur kongreyle!

TARAFTARLAR DURSUN ÖZBEK’İ YEDİRTMESİNLER

Galatasaray’ın içi tamamıyla boşaltılmış vaziyette. Başkan Dursun Özbek ise, kulübü bu durumdan çıkarmaya çalışıyor. Taraftarlarımız sabırlı davranmalı ve bu yönetime sahip çıkmalı. Dursun Özbek’i yedirtmemeleri lazım.

BAKIN Dursun Özbek ne yapmaya çalışıyor? Şu anda G.Saray’ın içi tamamıyla boşaltılmış vaziyette ve bu durumdan çıkarmaya çalışıyor. G.Saray’ın ekonomisini düzeltmek için yapılacak olanlardan biri Galatasaray’daki kaçağı önlemek, biri de geliri arttırmak. Dursun Özbek, oradaki birçok insanın kaynağını kesmeye başladı.

TEŞEKKÜR EDiYORUM

Özbek’i beğenmiyorlar. Peki neredeydiler? Doğru, herkes kaçarken Özbek, aslanlar gibi aday oldu. Esasında çok güzel yönetim kurabilirlerdi! Her konuya vakıf! Duygun Yarsuvat, Faruk Süren, İrfan Aktar, Hayri Kozak, Mehmet Helvacı, Doğan Sarıbeyoğlu… Yönetim kurulu oluşturup Galatasaray’ı kurtarsınlar, görelim. Dışarıdan ahkam kesmek kolay. Bence Dursun Başkan’ın görevini kesinlikle bırakmaması, mücadelesine devam etmesi lazım. Bence G.Saray taraftarı sabırlı davranmalı, yönetimine sahip çıkmalı. Dursun Özbek’i yedirtmemesi lazım.
Dursun Başkan’a ben de teşekkür ediyorum. İlk defa yetkili, etkin bir Galatasaraylı bana yaptığım işten ötürü ayrılığım sonrası teşekkür etti.