Beni ancak teknik sahibi bir erkek yenebilir

Güncelleme Tarihi:

Beni ancak teknik sahibi bir erkek yenebilir
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2004 00:54

Türkiye’nin uluslararası alanda en başarılı olduğu spor dallarından birinin bilek güreşi olduğunu biliyor muydunuz? Hatta bu alanda bir dünya şampiyonluğumuz bile olduğunu duymuş muydunuz daha önce? Hem de o sporcumuzun bir kadın olduğunu?

Nuran Pehlivan ile tanıştığımızda üst üste bu bombalarla karşılaştık işte. O, Türkiye’nin sağ kolda Dünya Bilek Güreşi Şampiyonu.

Bu spora 15 yaşında başlamış Nuran ve o zamandan bu yana bir dünya şampiyonluğu, üç dünya ikinciliği ve üç de dünya üçüncülüğü kazanmış.

Diğer üçü sanatla uğraşan 4 kardeşin en büyüğü. Fransa’da doğup büyümüş. 24 yaşında. Şu anda Yıldız Teknik Üniversitesi’nde makine mühendisliği okuyor, dersleri iyi, aynı konuda master yapmak istiyor. 1.70 metre boyunda, 50 kiloda yarışıyor ve 32 cm biceps’i (pazu) var.

Fransa’dan ailesiyle birlikte gelmiş ama aile, Marmara Depremi’nin ardından Fransa’ya döndükten sonra o burada kalmış. Ailesi karşı çıkmış önce. Bilek güreşi yapmasını istememişler. Onlarla birlikte Fransa’ya dönmesini istemişler. Ama Nuran bu işe kendini o kadar kaptırmış ki, onlarla küsmek pahasına Türkiye’de kalmış. ‘O kadar olumsuzdular ki, Dünya Şampiyonu olduğumda bile beni tebrik etmediler’ diyor.

Bilek güreşinin güç gösterisine dayanan bir spor olmadığını düşünüyor Nuran. Hatta bilek güreşi için ‘Ben içinde hep feminen bir yan bulmuşumdur’ diyor. Ama yine de, müsabakaların ne kadar sert geçtiğini aktarmaya çalışırken, bir keresinde çok zorladığı Rus rakibesine kalp spazmı geçirttiğini anlatmayı da ihmal etmiyor.

POLONYA’YA HAZIRLANIYOR

Nuran, şu aralar 21 Haziran’da Polonya’da yapılacak Avrupa Şampiyonası’na hazırlanıyor. Haftada üç gün gittiği Erenköy Paşam Spor salonunda, iki saatlik antrenmanını aksatmadan sürdürüyor. Turnuva tarihi yaklaştıkça da, çalıştığı ağırlıkların kilolarını iyice artırıyor. Şu sıralar, özel ağırlık kaldırma aletleri olan Hammer curl için 32 kg, barbell curl için 20 kg zorluyor.

Uluslararası alanda Türkiye’yi başarıyla temsil eden tek bilek güreşçisi Nuran değil bu arada. Birçok başarılı bilek güreşçisi olduğunu söylüyor kendisi gibi. Şu anda lisanslı olarak 1500’ün üzerinde sporcu bulunuyor Türkiye’de. Nuran, bilek güreşindeki başarımızı ise genlerimize ve buradaki kötü koşullar yüzünden iyice bilenen hırsımıza bağlıyor.

Üstelik bu sporcuların yarıya yakını da kadın. Nisan başında Türkiye elemeleri yapıldı ve 21 Haziran’da Avrupa Şampiyonası için Polonya’ya gidecek sporcular belirlendi. Ancak birçok amatör spor dalında olduğu gibi, bilek güreşçilerimiz de devletten yeterince destek görememekten şikayetçi. Türkler rakiplerinin korkulu rüyası ama dünyanın bükemediği bilekleri parasızlık büküyor. Nuran da dahil, dünya şampiyonlarımız yarışmalara katılacak para bulamıyor.

Bir röportajında bilek güreşi merakının 15 yaşında hobi olarak başladığını söylüyorsun. Nasıl yani, hobilerini sorduklarında oraya ‘Resim, müzik bir de bilek güreşi yaparım’ mı yazıyordun?

- Hayır öyle değil tabii. Ben bu spora Fransa’da başladım. Orada Türkiye’de olduğu gibi kahvehane kültürünün bir parçası değil bilek güreşi. Dünya Bilek Güreşi Federasyonu (WAF) taa 1969’da kurulmuş. Ve o zamandan bu yana her yıl müsabakalar yapılıyor.

Ailen de orada yaşıyor, peki neden Türkiye yerine Fransa değil?

- Milliyetçi duygularımın pek olmadığını sanırdım. Ama öyle değilmiş. Artık Fransa için yarışmayı kendime yediremem, benim için bir yenilgi olur. Türkiye için yarışmak istiyorum. Bunu yapmak için de buraya gelmeliydim. O yüzden Fransa’daki hayatımdan feragat ettim. Ailemi ancak yazları görmeye çalışıyorum.

Güreş yaptığın bütün erkekleri yenebiliyor musun? Mesela babanı devirdin mi hiç?

- Tabii ki, babamı da diğer erkekleri de yenebilirim. Beni ancak teknik sahibi bir erkek yenebilir. Çünkü bu iş güçten çok gücünüzü nasıl kullandığınızla ilgili.

Hangi kolun daha kuvvetli?

- Sağ. Ama sol kolla da yarıştım. Sol kolda da bir dünya ikinciliği, bir dünya üçüncülüğü, iki Avrupa ikinciliği ve bir Avrupa üçüncülüğüm var.

Mesela ben beni yenen bir kızla birlikte olmak istemezdim. Yaptığın spor, erkeklerle olan ilişkilerini nasıl etkliyor?

- Özel hayatımda o dengeyi bir biçimde kuruyorum.

RUSLAR 70 KİŞİ, BİZ 5

Uluslararası alanda çok büyük başarılar kazanmış buradaki bilek güreşçileri. Devletten yeterince destek görüyor musunuz?

- En hafif anlamda üvey evlat muamelesi görüyoruz. Bilek güreşleri tam üç kez federasyon değiştirdi. Önce bireysel sporlar federasyonuna bağlıydık. Oradan beyzbol federasyonuna, oradan da son olarak vücut geliştirmeye bağlandık. Aldığımız ödüllerin bile (devletin uluslararası yarışmalarda başarılı olan sporculara verdiği ödül) ancak üçte birini alıyoruz. Bu spordan kazandığımdan çok harcama yaptım. Her yarışma döneminde müsabakalara hazırlanacağımıza vaktimizi bakan ve milletvekillerini bizi göndermeye ikna etmeye harcıyoruz.

Niçin?

- Çünkü federasyon kaynakları kıt olduğu gerekçesiyle bizi yarışmalara göndermiyor. Polonya’ya sadece beş kişi gidebilecek. Ama Rusya 70, ABD 50 kişiyle katılıyor. Hepimiz dünya şampiyonu olsak bile takım puanımız toplamda düşük çıkıyor.

Neden gerekli yardım yapılmıyor. Çok pahalı bir spor mu bu?

- Hayır tam aksine. Sadece yol harcırahları gerekiyor. Polonya’ya adambaşı 1.7 milyar lira ile gideceğiz. Yaz sonunda Güney Afrika’da dünya şampiyonası var, oranın uçak parası daha çok. Muhtemelen hiç gidemeyeceğiz. Halbuki 150-200 milyarla Türkiye’de bilek güreşi federasyonu bile kurulur. Okkalı bir sponsor lazım. Yani sporcuya değil takıma sponsor bulmalı ki devamı gelsin.

Olmazsa?

- Olmazsa yapacak bir şey yok. Ya bu sporu bırakacağım ya da gidip başka bir ülke adına yarışacağım.

İŞİN PÜF NOKTALARI

Güreşin başladığı andan itibaren ilk birkaç salise harekete geçmek için önemli.

Güç yavaş yavaş değil, tam aksine birden artırılmalı. Böylece rakibe karşı avantaj sağlanmalı.

Başlamadan karşı tarafın eli mümkün mertebe kavranmalı ve bilek-el hizası düz tutulmalı.

Güç, rakibin el ve bilek bölgesine yoğunlaştırılmalı. Rakibin bileği bir kez büküldü mü, kolu da büküldü demektir.

ULUSLARARASI DERECELERİ

1997-Hindistan:
Dünya 3.’lüğü

1998-Mısır: Dünya 2.’liği

1999-Macaristan: Avrupa 2.’liği (Türk takımı dünya şampiyonasına katılamadı)

2000-ABD: Dünya 3.’lüğü

2001-Litvanya: Dünya şampiyonu (sağ kol)

2002-Çek Cumhuriyeti: Avrupa 2.’liği (Türk takımı dünya şampiyonasına katılamadı)

2003-Kanada: Dünya 2.’liği
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!