Güncelleme Tarihi:
Deborah Compagnoni zirvede yaşamının en büyük kararını alıyor. Ünlü Benetton ailesine gelin gidiyor. Şampiyon kayakçı bir tanıtım kokteylinde tanıştığı Luciano Benetton'un oğlu Alessandro ile yaşamını birleştirmeye hazırlanıyor. Bu bir yıldırım aşk...
Güzel kayakçı iki yıl daha pistlerde yarışacak. Sonra anne olacak, kocası Alessandro'ya iş hayatında destek verecek. Gelecek için düşleri bu Deborah'ın...
Kayakta olimpiyat şampiyonluğundan podyumların kraliçeliğine...
Nagano Kış Olimpiyatları’nda bir altın bir gümüş madalya kazandınız. Böylece arka arkaya üç olimpiyatta aldığınız madalya sayısı dörde ulaştı.
- Evet... Albertville'de Süper Dev Slalom'u, Lillehammer'de Dev Slalom'u, son olarak Nagano'da yine Dev Slalom'u birinci bitirdim. Slalom'u ise salise farkı ile kaçırdım.
Arka arkaya üç olimpiyatta altın madalya. Ya 2000'de dördüncü kez denemek istemez miydiniz?
- Yaşım 28. Dört yıl sonra 32 yaşında olacağım. Alp Disiplini çabukluk, refleks, enerji ister. Kuzey disiplini gibi dayanıklılığa bağlı değil. Bu bakımdan şimdilik iki yıl sonra ‘‘Beyaz sirk’’e veda etmek istiyorum.
Evet, ufukta bir evlilik var... Damat adayı İtalya'nın ünlü bekâr işadamlarından Alessandro Benetton.
- İsim önemli değil. Önemli olan sadece bana kalan bir gerçek. Ben her şeyi başkalarıyla paylaşıyorum. Sporumu, başarılarımı, şöhretimi, madalyalarımı, birinciliklerimi... Ama evleneceğim insan sadece bana ait olmalı...
Alessandro Benetton ile sizi birleştiren nedir?
- Spora olan aşk... Doğa, basitlik, saygı, sevgi... Yürekten gelen bir tebessüm. Fazla konuşmak istemiyorum. Gerisi bana ait. Gizemli... Sanki pistte paralel aynı kıvraklıkla slalom yaparak kayıyoruz. Kalbimizin götürdüğü yere dek...
Son altın madalyanızı kime ithaf ettiniz? Alessandro'ya mı?
- Bu madalyayı kazanmayı yıllarca düşledim... Üç olimpiyatın en önemlisiydi. Mutlu olduğum bir dönemde kazandım. Ve son olimpiyatımdı. Bu madalyayı sadece Alessandro'ya değil, tüm İtalya'ya, beni anlayanlara, beni sevenlere, beni destekleyenlere, bana inananlara ithaf ettim. Tabii ki aralarında Alessandro da var.
AYNI ZAMANDA ASKER
Kendinizi biraz sizin zaferlerinizi ekranlardan izleyen Türk sporseverlere anlatır mısınız?
- Bir dağ kasabası olan Sondalo'da doğdum. Babam kayak hocasıdır. Annem küçük bir pansiyon işletir. İki kardeşim var, Yuri ve Jacopo. İkisi de kayakçı. İki yaşımdan beri kaydığım söylenir. İlk madalyamı dokuz yaşında kazandım. Halen askerim... Orman korucusuyum. Rütbem üstteğmen... Günde sekiz ile on saat kayarım. Hayat boyu da kayacağım.
Ya bugüne dek şampiyonluklarınız?
- Üç olimpiyat, üç dünya şampiyonluğum var. 1996-97 Dünya Kupası şampiyonu oldum. Resmi müsabakalarda Dünya Kupası'nda 16 birinciliğim, 13 ikinciliğim, 11 üçüncülüğüm var. Altı kez İtalya şampiyonu oldum. En çok Dev Slalom'da birinci geldim.
Ve şimdi de podyumlardan söz edelim.
- Bunu anlatmak biraz güç... Kayakta birçok malzeme için reklamlara çıkıyorum. Bir sütyen firmasının cazip önerisini kıramadım. Sonra giyim kuşam için teklifler aldım. Tabii spor ve kayak dışı. Vücudumun atletik yapısı, şampiyon olmam, ‘‘dağ kızı’’nı simgelemem çağrışım yapmış.
Kaç ayrı reklama çıkıyorsunuz?..
- Yılda 13'ün üzerine çıkamıyoruz... Ben 13 ayrı reklam yapıp defileye çıkabiliyorum.
Geçenlerde bir gazeteye itiraf ettiniz. ‘‘Ben kentte yaşayamam’’ diye. Ya evlenince ne olacak?
- Treviso, yani Benettonlar'ın yaşadığı kent Treviso... Dağa yakın. Zaten kentte birkaç gün kalınca hemen dağa tırmanma hissi geliyor. Herhalde anlaşırız. Ben dağ havasından, kardan, kaymaktan asla vazgeçmem. Bunu Alessandro ve ailesi de biliyor.
KENDİME HEIDI SANIRDIM
Bir hobiniz var mı?
- Birinci geldiğim müsabakaların kayak takımlarını biriktiririm. Bunun için bir dağevi yaptırdık. Sporu bırakınca burası adıma bir müze olacak. Tüm anılar tüm madalyalar her şey burada sergilenecek. Antrenörüm olan babamın isteği bu.
İtalyan kayak sporunun ‘‘bomba’’sı Alberto Tomba ile sizi bir ara yakıştırıyorlardı.
- Alberto çok iyi bir arkadaşım. Herkes bunu isteyebilir. Çünkü Tomba İtalya'da bir simge oldu. Ben de bayanlarda aynı dalda şampiyonum. Ama birbirimizi kardeş gibi sevdik, saydık. Hiçbir zaman hissi bir bağlantıyı düşünmedik, yaşamadık.
Kendinizi bugün bu şöhret çerçevesinde nasıl buluyorsunuz?
- Küçükken hep bir dağ masalı olan ‘‘Heidi’’yi izler kendimi O sanırdım. Benimki bir masal... Ben tepelerde doğdum, büyüdüm. Ve tepelere çıktım. Zirvedeyim. Hep zirvede kalmak için düşüşe geçmeden sporu bırakmak, evimin kadını, kocamın eşi, çocuklarımın annesi olup geçmişi anılarımla, kazandıklarımla, saygınlığım ile yaşamak istiyorum.
Üç olimpiyat, üç dünya şampiyonluğu var. 1996-97 Dünya Kupası şampiyonu oldu. Resmi müsabakalarda Dünya Kupası'nda 16 birincilik, 13 ikincilik, 11 üçüncülük aldı. Altı kez İtalya şampiyonu oldu. En çok Dev Slalom'da birinci geldi. Şimdi ‘‘Yaşım 28. Dört yıl sonra 32 yaşında olacağım. Alp Disiplini çabukluk, refleks, enerji ister. Kuzey disiplini gibi dayanıklılığa bağlı değil. Bu bakımdan şimdilik iki yıl sonra Beyaz Sirk'e veda etmek istiyorum’’ diyor.
YÜREĞİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE DEK
Deborah Compagnoni, Alessandro Benetton için şöyle diyor: ‘‘Evleneceğim kişinin ismi önemli değil. Önemli olan sadece bana kalan bir gerçek. Ben her şeyi başkalarıyla paylaşıyorum. Sporumu, başarılarımı, şöhretimi, madalyalarımı, birinciliklerimi... Ama evleneceğim insan sadece bana ait olmalı! Alessandro Benetton ile bizi birleştiren nedir? Spora olan aşk. Doğa, basitlik, saygı, sevgi. Yürekten gelen bir tebessüm. Fazla konuşmak istemiyorum. Gerisi bana ait. Gizemli. Sanki pistte paralel aynı kıvraklıkla slalom yaparak kayıyoruz. Kalbimizin götürdüğü yere dek...’’
Bu bir yıldırım aşk
‘‘Sihirli Deborah...’’ ‘‘Altın kız Debby’’, ‘‘Alplerin Tanrıçası’’, ‘‘İtalyanların gururu’’, ‘‘Parkurların Kraliçesi’’, ‘‘Podyumların Primadonnası’’...
Bu tanımlamalar kayakta Olimpiyat Şampiyonluğu'ndan starlığa geçen Deborah Compagnoni için. Üç olimpiyat; 1992'de Albertville'de, 1994'te Lillehammer'de ve son olarak 1998'de Nagano'da birincilik kürsüleri; altın madalyalar... Kış Olimpiyatları'nda başka hiçbir İtalyan sporcu bu başarıya ulaşamadı.
Ve Dünya Şampiyonlukları; 1996'da Sierra Nevada'da, 1997'de Sestler'de. Hem Süper Dev Slalom'da, hem Büyük Slalom, hem Slalom'da... Alp disiplininde bayanlarda Deborah'tan büyüğü yok! Sporu, kayakçılığı kadar güzelliği ve kusursuz vücudu ile de dikkatleri çeken Deborah şimdilerde podyumlara çıkarak ‘‘Iceberg’’ için mankenlik yapıyor. Dolgun göğüsleri sayesinde bir sütyen reklamına çıkıyor. Tabii kayak giysileri de reklam panosu gibi. Kazandığı paranın haddi hesabı yok...
Ve Deborah Compagnoni zirvede yaşamının en büyük kararını alıyor. Ünlü Benetton ailesine gelin gidiyor. Şampiyon kayakçı bir tanıtım kokteylinde tanıştığı Luciano Benetton'un oğlu Alessandro ile yaşamını birleştirmeye hazırlanıyor. Bu bir yıldırım aşk... Güzel kayakçı, iki yıl daha pistlerde yarışacak. Sonra anne olacak, kocası Alessandro'ya iş hayatında destek verecek. Gelecek için düşleri bu Deborah'ın...