Güncelleme Tarihi:
3 Ukraynalı, 2 Türk…
Amaçları 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na yakışır bir şekilde yüzme dalında bir rekora imza atarak kutlamaktı.
Hem de Trabzon’dan Samsun’a yüzerek…
Ama gelin görün ki Karadeniz’in hırçın suları buna izin vermedi.
Biri kayboldu, diğeri karaya vurdu, öteki engelli yüzücü ise rekor kırdı…
Karadeniz sularında başlayan bu olay aynı Karadeniz fıkraları gibi ilginç bir hal aldı.
Ukraynalı yüzücü rekorunu bitirdikten sonra cankurtaran botunun onu almasını bekliyor, bot dalgalardan dolayı yüzücüyü göremiyor ve Ukraynalı’nın kaybolduğunu hatta öldüğünü sanıyor.
Sahil güvenlikler, can kurtaranlar öldü sanılan yüzücüyü bulmak için geliyor. 2 saat boyunca arıyorlar tarıyorlar, yok. Durum böyle olunca milli yüzücü Alper Sunaçoğlu’nu da “rekoru yarıda kestik” diyerek sudan çıkartıyorlar. Uzun arayışların sonunda anlaşılıyor ki Ukraynalı yüzücü ne ölüyor ne de kayboluyor. Sadece denizin kabarması ve yüksek dalgalardan dolayı gözden kayboluyor.
İşte fıkra gibi bir rekor denemesi.
Bu hepimizin bildiği sonu komik biten fıkralardan değil ama… 19 Mayıs’ta yapılan belki de en anlamlı olan bu rekorlu kutlamanın sonu hiçte güzel bitmiyor.
Ufacık bir karışıklık nedeniyle yarıda kesilen bu rekor, kırılıp tarihe geçemese de yaşanılan bu trajikomik olayla tarihte kendine yer bulacağa benziyor.
İşte olayın kahramanlarından Alper Sunaçoğlu’nun antrenörü Cengiz Altaylı’dan yaşanılanların perde arkası;
"Milli yüzücü Alper Sunaçoğlu bize rekor denemesi yapacağım fakat yalnız yüzmeyeyim bana destek olacak kişiler de olsun dedi. Cankurtaran Ayhan Bey’in yardımlarıyla Ukrayna’dan yüzücü arkadaşlar geldi. Onlar da hem Alper’e destek olacak hem de kendilerine ait rekorları kıracaktı.
Biz de bunun üzerine Atatürk’ün Samsun’a çıkmasının anısına 19 Mayıs’ta Ukraynalı yüzücü arkadaşlarla böyle bir organizasyon hazırladık. Bu bir yüzme müsabakası değil denizde yapılan bir gösteriydi ve burada gösterinin yanı sıra rekor denemeleri de yapılacaktı. Fakat Karadeniz’in hırçın dalgaları buna izin vermedi. Bizim yüzücümüz Alper belli bir mesafe gittikten sonra yunusların ölümü, dalgaların fazla olması ve denizin yükselmesi- kabarmasından dolayı bunalıma girdi. Ölen yunusların kendine çarpması moralini bozdu.
Bu yüzden rekor denemesini tamamlayamadı, Giresun Limanı’nda karaya çıktı. Fakat onun arkasından paralimpik yüzücümüz Olga Pasalok, daha önceden 8 saatte suda kalarak 20 km yüzmüş . Bu yüzme esnasında önce Olga kayboluyor gibi oldu ve onu kurtarma telaşı başladı. Olga daha sonra botla kurtuldu, rekorunu kırdı yarışını bitirdi.
Alper çıktıktan sonra biz de dedik ki nasılsa Alper çıktı bitirelim yarışı. Daha sonra Ukraynalı antrenör Igor ben de yoruldum çıkacağım dedi. Igor’u ve Alper’i aldık, Karol Vilademir bastı gitti. Ukrayna televizyonu da organizasyonu takip ediyordu. Onlar Olga’yı kırdığı rekordan dolayı tebrik ederken biz diğer yüzücümüzü gözden kaybettik. Daha sonra deniz polisini çağırdık, gemiler geldi onlar da bulamadı. Hangi istikamette yüzüleceği belli olmasına rağmen biz telaşlandık . Karol’un antrenörü ise “ O sabaha kadar yüzer bir şey olmaz” dedi.
Daha sonra baktık deniz kötü , Alper’in psikolojisi bozuldu, geminin tadı kalmadı. Onun ardından hiki antrenör karar verdik ve dedik ki; “Rekor denemesi bitsin, ancak 19 Mayıs için yapacağımız gösteri devam etsin. “ . Nitekim de öyle oldu gösteri devam etti, Ukraynalılar rekorlarını kırdı.
Sonuç olarak bizim amacımız zaten 19 Mayıs statlarda kutlanmıyor diye denizde kutlamaktı. Samsun’a 5 km kala bütün yüzücüler denize atlayacaktı ve güzel bir manzara olacaktı ama yapamadık, kısmet değilmiş."
ALPER REKOR DENEMESİNE DEVAM EDECEKTİ AMA…
"Bizim rekorlarımız bittikten sonra Alper’e dedik ki “ Alper yat senin, rekor senin. Sen bu rekoru periyot periyot tamamla.Her gün 5km yüz, 10 km yüz kapasitene göre yüz. Ama Samsun’a çık bu rekoru tamamla.” O da bunu kabul etti fakat ertesi gün telefon geldi. Organizasyonun iptal edildiği söylendi. Federasyon yaşanılan olaylar nedeniyle organizasyonu iptal etmiş, yat gitmiş, hakemler gitmiş. Durum böyle olunca da rekor denemesi orada sona ermiş oldu.
KAYBOLDUĞUMU KABUL ETMİYORUM; BEN KAYBOLMADIM
Alper Sunaçoğlu'na eşlik eden, Giresun açıklarında dalga boyunun yükselmesi nedeniyle kaybolan ve 2 saatlik aramanın ardından bulunan Ukraynalı yüzücülerden Karol Vilademir; kaybolmadığını söyleyerek o anları şöyle anlattı:
"Ben kaybolduğumu kabul etmiyorum, kaybolmadım. Hatta benim için öldü bile yazanlar vardı. Bu haberlere güldüm geçtim.
Sahilden 200 metre uzaklıkta devam ederken cankurtaran botu benden 500 metre civarında uzaktaydı. Ben hem yatı hem de botu görüyordum. Onlar beni görmüyor olabilirdi ama ben onların beni kontrol ettiklerini biliyordum. Ben hedefim olan 12 saati geçtikten sonra onları beklemeye başladım. Meğerse onlar da beni bekliyormuş. Baktım ki beni göremiyorlar ben de onlara doğru yüzmeye başladım. "
ABARTILACAK BİR ŞEY YOK
"Aslında çok basit bir olay bu yaşanılanlar. 30 dakikalık bir şey. Onların beni aradıklarını sezdiğim anda onlara doğru yüzmeye başladım meğerse onlar beni 2 saattir arıyormuş. Ben her şeyin farkındaydım onlar benim onları gördüğümün farkında değillerdi. Kıyı çok yakındı herhangi bir şey olsa kıyıya yüzerdim zaten. Abartılacak bir şey yok bu herkesin başına gelebilir. "
KARADENİZ’DE DÜNYA REKORU KIRDI
Alper Sunaçoğlu’na eşlik eden bir diğer 52 yaşındaki Ukraynalı engelli yüzücü Olga Pasalok, hem yaşı hem engeline rağmen Karadeniz’in hırçın sularında yüzdü ve bu alanda 38 kilometre yüzerek dünya rekoru kırdı.
Türkiye ve İstanbul Boğazı sevdalısı Olga, rekoru ve Türkiye sevgisini anlattı:
“Türkiye’yi ve sizin misafirperverliğinizi çok seviyorum. Burada bulunmaktan ve burada yüzmekten çok mutluyum. Karadeniz’in bir anda kabarması beni korkutmadı, olabilecek şeyler bunlar.
İSTANBUL BOĞAZI ÇOK İLGİNÇ
“İstanbul Boğazı ilginç bir yer. Bu yüzden Boğaz’ı baştan sona kadar yüzmek istiyorum. “
Ukraynalı yüzücülerin antrenörü Igor ise Karadeniz kıyılarının güzelliklerinden bahsederken, Ukrayna ve Türkiye arasındaki farklı açıkladı.
“Karadeniz sahiliniz çok güzel fakat hiçbir turiste rastlamadım. Burada uluslar arası birçok yarışma düzenlenebilir ama yapan yok. Karadeniz çok güzel bir sahil şeridi bu yüzden kaybolma gibi bir durumda korkmayı gerektirecek bir şey yoktu. “
TÜRKİYE’DE İYİ SPORCU YOK AMA ….
“Bizim ülkemizde yüzme önde gelen sporlardan biri değil. Ukrayna’da ya boksçu olacaksın, ya hokeyci ya da futbolcu. Ukraynalılar yüzemez gibi bir düşünce var. Sizin ülkenizde iyi sporcular yok, devlet desteği var bizim ülkemizde ise çok iyi sporcular var devletten destek yok. Bu yüzden yüzmeye bu kadar destek verilen bir ülkede 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda biz de yer almak istedik ve bu organizasyona katıldık. Böyle organizasyonlar oldukça bu ülkeye gelip yüzmeyi çok isteriz. Çünkü buradaki atmosfer çok güzel. Çok cana yakınsınız. “