Güncelleme Tarihi:
MEHMET Y. YILMAZ: Aykut Kocaman’ın Valbuena değişikliğini ben de onaylamıyorum. Bu artık ezbere bir değişikliğe dönmeye başladı
UĞUR MELEKE: G.Saray ve F.Bahçe’nin ileri ucundaki 6 adamdan sadece ikisi bekleneni veriyor. Bunlar Gomis ve Valbuena’dır
UĞUR VARDAN: Avrupa defteri kapandı ve ligde de sürekli cepten yeniyor. Kocaman’ın kredisinin azaldığı gayet açık görünüyor
MEHMET ARSLAN: Aykut kocaman’ın Fenerbahçe’de kredisi tükenmez. Valbuena’yı disipline etmeye çalışıyor. Uzun vadede kazanan olur
1- G.Saray’da 5 puanlık kayıptan sonra yine Terim sesleri yükseldi. Tudor, bu gölgeyle sezonu götürebilir mi?
2- Beşiktaş’ta Medel, Lens ve Oğuzhan’ın tepkileri öne çıktı. Güneş’in otoritesi zayıfladı mı? Ve Monaco maçı ne olur?
3- ‘Suni fark’ sürüyor. Valbuena değişikliği yine tepki çekti. Maç sonrası hedefte Kocaman vardı. Kredisi tükeniyor mu?
4- Trabzon, G.Saray’ı yenince “Aradığı hocayı (Çalımbay) buldu” denildi. Siz de aynı kanaatte misiniz?
5- Görüntüyle küfüre ceza verilecek. Video hakem denemeleri de başladı. Bu gidişatı doğru buluyor musunuz?
6- Hürriyet’de Ertuğrul Özkök’ün “ODTÜ’lü veya Boğaziçili spor yazarı” tartışmasında sizin yorumunuz nedir?
MEHMET Y. YILMAZ:
HAFTANIN ‘EN’LERi
- Haftanın olayı: Ergin Keleş’in Cumhuriyet Bayramı için verdiği demeç, sahalarda görmek istediğimiz türdendi.
- Haftanın TAKIMI: Trabzonspor
- Haftanın teknik direktörü: Rıza Çalımbay
- Haftanın futbolcusu: Yusuf Yazıcı
- Haftanın HAKEMİ: Fırat Aydınus
TRABZON’DAKİ YENiLGi ÇOK BÜYÜTÜLMEMELiDİR
1- Tudor’un taktik hamle sorunu olduğu bu sezon ortaya çıkmadı. Geçen sezon da en çok bu nedenle eleştiriliyordu. Şu da unutulmasın: Tüm maçları kazanmak diye bir şey yok. Trabzon’da yenilgi de çok büyütülecek bir sonuç olmamalı. Terim’e gelince: “Aynı suda iki kere yıkanılmaz” denir. Terim’in G.Saray’daki ilk dönemindeki başarıları unutulmaz ama sonraki başarısızlık ve onun nedenleri de aynı derecede hatırlanır olmalı.
BEŞİKTAŞ, GRUPTAN LiDER ÇIKMAZSA YAZIK OLUR
2- Kendilerini dev aynasında gören star futbolcular bu tür hareketleri, en otoriter hocalara bile yapabiliyor. Önemli olan bu hareketlerini antrenmanlarda filan da devam ettirebiliyorlar mı, ettiremiyorlar mı? Yönetimin Güneş ile sözleşme konusundaki anlamsız tutumu da bu hareketleri teşvik etmiş olabilir. Monaco maçında Beşiktaş’ı tek geçerim! İlk maçı kazanacaklarını da söylemiştim. Lider çıkmamak çok yazık olur.
SUNi FARK TESPİTİ DOĞRU VE FARK DAHA DA iNECEK
3- Kocaman’ın ‘suni fark’ yorumu doğru. Daha da inecek. Kayseri’ye kaybedilen 2 puan önemli ama, tarihi fark da yakalayabilirdi F.Bahçe. Valbuena değişikliğini onaylamıyorum. Ezbere bir değişikliğe dönüşüyor. Canı istediği sürece sahada kalmaya bir kişinin hakkı varsa o da Valbuena olmalı. Sakatlanmadıkça, “Bittim ben” demedikçe sahada kalacak bir oyuncu o.
BİRİNCİ DEVRE BiTENE KADAR KREDiSi OLMALI
4- ÇALIMBAY, büyük takım emanet edilebilecek beş hocadan biri. İlk devrenin bitimine kadar da bir kredisi olmalı. 2. yarı hazırlığını yaptıktan sonra onun Trabzonspor’unu görebileceğiz. Çalımbay tercihi doğru bir tercih.
VIDEO YARDIMCI HAKEM VE GÖRÜNTÜYLE CEZA SAÇMA
5- VİDEO hakem de görüntüyle küfüre ceza vermek de saçma. Videoya bakıp karar verecek olanlar da aynı hakemler değil mi? Tartışmayı daha da büyütecek.
ÖNCE MESLEKi HAZ iÇiN OLANAKLAR SAĞLANMALI
6- ‘Mülkiyeli spor yazarı’ sayılırım. İkisi spor olmak üzere, dört gazete yayınladım. Bu meslekte her düzeydeki gazeteciler için sağlanabilen olanaklar, diğer sektörlerle rekabet edebilecek düzeyde değil. Bu işi sevdiğimizden yaptık. Diplomamla başka mesleklere eğilim göstermemiş olmamın nedeni bu. Yeni kuşakların da bu açıdan farkı olmayacak. Yöneticiler düşen, maddi tatminin olmadığı bu işte, mesleki haz yaşanmasına olanak sağlayabilmek olmalı.
MEHMET ARSLAN:
HAFTANIN ‘EN’LERi
- Haftanın olayı: Video hakem uygulamasının başlaması ve görüntüye ceza için talimat değişikliği yapılması.
- Haftanın TAKIMI: Trabzonspor
- Haftanın teknik direktörü: Rıza Çalımbay
- Haftanın futbolcusu: Batalla
- Haftanın HAKEMİ: Fırat Aydınus
BEŞİKTAŞ BUGÜN DE KAZANIR
Beşiktaş, deplasmanda yendiği Monaco karşısında bugün de çok zorlanmaz. Kaldı ki 1 puan da siyah beyazlılar için yeterli olacaktır. Beşiktaş’ın bu gruptan lider olarak çıkması lazım. Aksi halde gerçekten de çok yazık olacaktır.
TUDOR İLE AYRILIK DAHA TAKIMA ÇOK ZARAR VERiR
1- Tabii ki götürebilir. Tudor’un hata yaptığını ben de düşünüyorum. Ama Bursa’da aynı Tudor herkesin hata dediği değişiklikleri yapıp maçı çevirmişti. Anlık duygularla hocalara ömür biçmekten vazgeçemiyoruz. Asıl sorun kenardan gelecek kaliteli oyluncu eksikliği. Tudor gitmesi daha çok zarar verir.
BEŞiKTAŞ’IN TEMEL PROBLEMİ 12-13 OYUNCUYLA OYNAMASI
2- Beşiktaş’ın temel sorunu rotasyon. G.Saray gibi 12-13 futbolcu ile oynuyor 24 kişilik kadrolar hem Avrupa’da hem de ligde oynayabilmeniz için var. Aynı kadro ile iki kulvarda devam ederseniz, oyuncu reaksiyonlarıyla karşılaşabilirsiniz. Buna basitçe ‘oyuncular maç seçiyor’ diyemezsiniz. Güneş, bundan böyle bu noktaya çok daha önem verecektir. Monaco maçından istediğini alır.
‘VALBUENA DİSİPLİNE EDİLMELİ’ DİYE DÜŞÜNÜYORDUR
3- Dramatik bir maçtı. F.Bahçe’nin puan kaybı yaşaması, Kocaman’ın sözlerinin doğruluğunu değiştirmez. 7-8 puanlık fark bana sunidir. Valbuena’yı takımın yaramaz çocuğu gibi değerlendirdiğini düşünüyorum Kocaman’ın. Disipline edilmesi gereken bir takım alışkanlıkları olduğunu düşünüyor Kocaman. Ve bu kanaatinin de arkasında duruyor. Bugün belki 2 puan kaybeder ama bu tavrını sürdürürse bir takım kazanır. Kredisi tükenmez.
‘TÜCCAR TEKNİK ADAM’ iMAJINI SiLME ZAMANI GELDİ ARTIK
4- Çalımbay, saygı duyduğum biri. Ama o kadar çok takım değiştirdi ki... Hadi biraz daha ileri gideyim: Hep bir sezon sonra başka takıma giden ‘tüccar teknik adamlar’ gibi bir izlenim verdi. Şimdi bu izlenimi silme zamanı. Umarım bunu başarır. Ama geçmiş dönem tecrübeleri ne yazık ki Trabzon’un aradığı teknik adam olmadığını gösteriyor.
ESAS SORUN KÜFÜRE BiZiM TEPKiSiZ KALMAMIZDIR
5- Ne yapsın TFF? Ne yapsın hakem? Kırmızı kart görse de taraftarı tarafından alkışlanan oyuncular var bu ligde. Hakem her küfürü duyabilir mi? Uygulamanın doğru olup olmaması değil, sorun bu davranışlara karşı tepkisiz kalmamız. Takımın ediyorsa güzel! Rakip ediyorsa “Vay bu ne terbiyesizlik”..
YAZDIĞI YAZI YERİNE, ERTUĞRUL ÖZKÖK’ÜN KENDİSİ TARTIŞILDI
6- ÖZKÖK, “ODTÜ veya Boğaziçi mezunlarını spor servislerine yetiştirelim” demedi. “Öyle bir iklim yaratalım ki bu üniversiteleri bitirenler bile futbol yazmak için gelsin” dedi. Yazı yerine Özkök tartışıldı. Yanlış!
UĞUR MELEKE:
HAFTANIN ENLERi
- Haftanın Olayı: Türkiye’nin dört bir yanındaki statlarda yaşanan Cumhuriyet Bayramı coşkusu.
- Haftanın takımı: Bursaspor
- Haftanın hocası: Kemal Özdeş
- Haftanın futbolcusu: Yusuf Yazıcı
- Haftanın hakemi: Fırat Aydınus
GOMIS’i KOPiLOTU YAPSIN
1- Antrenörlüğün yarısı, meslek içi eğitim. Yaşadıkça öğrenmeli, öğrendikçe gelişmelisiniz. Guardiola Barça’da, Nagelsmann Hoffenheim’da her gün üstüne koydular, her gün geliştiler. Tudor da doğrularına tapmaz, öğrenmeye açık olursa kalıcı olabilir. Bence en büyük şansı Gomis. Tarz-tavır olarak saha içi antrenör gibi bir adam. Tudor onu 54’te çıkarmak şöyle dursun, ondan kopilot yardımı almalı. Gomis’i kaybederse, işini de kaybeder.
HINCINI LENS’TEN ALDI
2- Quaresma oyundan her çıkışında tavır yapmış, Güneş’se hafif geçmişti o konuları. Ona müsamaha gösterdiğinizde ardının geleceği çok açıktı. Hem de hiç beklemediğiniz yerden! Güneş, Oğuzhan’ın tavrına öyle bozuldu ki, maç sonu hıncını Medel-Lens’ten aldı. Medel-Lens ne yapmış? Yavaş yürümüşler öyle mi? Hiç inandırıcı bulmadım ben. Bu hava da, korkarım ki Beşiktaş’ın Avrupa yürüyüşünü etkileyebilir.
GÖRÜNMEZ OLMALILAR
3- Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ileri ucundaki toplam 6 adamdan sadece ikisi bekleneni veriyor: Valbuena ve Gomis. Hocaları da inatla onları çıkarıyor. Galiba bu iki takımda sahada kalmak için Giuliano ya da Feghouli gibi görünmez olmalısınız! Lig tarihinin belki de en dengeli sezonunu yaşıyoruz ve Galatasaray-Fenerbahçe de dahil, her olağan favorinin böyle puan kayıpları sürecek gibi.
KAFAYI TAKMAMALI
4- Trabzon’da bir emek dengesizliği sorunu vardı ve bu maç itibariyle evet, herkesin çabası eşit göründü. Ancak Trabzon’un oyun sürekliliği yakalaması için Yusuf’un on numara rolünü sürdürmesi, frikiklerin de tek sorumlusu olması gerek. Çalımbay da Yanal gibi ilk olumsuzlukta kafayı Yusuf-Abdülkadir’e takarsa, bir süreklilik sağlanacağını düşünmüyorum.
ARTIK ‘DUR’ DEMEK LAZIM
5- Dünya 4’üncü sanayi devrimini yaşarken, nesnelerin interneti hayatımızın her alanına sirayet etmişken sporu pas geçmesini bekleyemezsiniz. Video hakem de daha fazlası da girecek spora. Görüntüye ceza da kaçınılmaz. Ancak meselenin önemli bir boyutunu ıskalıyoruz: Bu adamlar niye durmaksızın küfür ediyor? Emre 20, Caner 10 yıldır küfür ediyor ve biz yalnızca ‘görüntüye ceza’yı tartışıyoruz. Birilerinin bu adamlara “Dur” demesi gerekmiyor mu artık?
LiYAKAT HER ALANDA OLMALI
6- Prensip olarak katılıyorum elbette Ertuğrul Özkök’e... Sadece arka sayfada değil, ön sayfalarda da kriter ‘ahbap-çavuş ilişkisi’ değil, nitelik olmalı. Sadece medyada değil, sporda da siyasette de bürokraside de bu olmalı esas kriter. Ancak sevgili Kanat (Atkaya) da yazdı: Spor medyası, iyi eğitimli çalışan sayısı bakımından diğer departmanların önünde gibi geliyor bana da.
UĞUR VARDAN:
HAFTANIN ENLERi
- HAFTANIN OLAYI: Galatasaray’ın ilk yenilgisini alması ve böylece ligin zirve adaylarının yeniden artmış olması.
- Haftanın takımı: Trabzonspor
- Haftanın hocası: Rıza Çalımbay
- Haftanın futbolcusu: Yusuf Yazıcı
- Haftanın hakemi: ALİ PALABIYIK
‘SUNİ HOCA’YA EVRELDİ
1- Tudor, bu gölgeyi kendi yaratıyor. 10 haftada herkesten gol yiyen F.Bahçe’ye gol atamayan tek takımın hocası. 6 büyük maçta tek bir galibiyeti de yok. Kariyerini Başakşehir ve Beşiktaş maçları belirleyecek. Yine aynı şeyi söyleyeceğim, Sneijder’in gönderip beyin olarak Belhanda’yı seçerseniz zaten hangi sularda boğulacağınızı da belirlemiş olursunuz. ‘Suni puan’ tartışması da ‘Suni hoca’a dönüşüyor.
TEPKİLER ANLAŞILABİLİR
2- Sorun otoriteden ziyade, oynamama psikolojisiyle ilgili. Medel ve Lens, geldikleri takımlarda sürekli forma giyen isimlerdi, tepkileri yanlış ama anlaşılabilir. Oğuzhan’ınkisi ise iyi oynadığını düşündüğü maçtaki isyanı olarak kabul edilebilir. Monaco maçında üç puan yazılabilir elbet ama 1 puan yazılsa da yeter diye düşünüyorum.
CEPTEN YiYiYOR
3- G.SARAY’ın kaybı, F.Bahçe’nin aldığı sonucun etkisini en azından matematik olarak infialden uzak kıldı ama Kocaman’ın kredisinin giderek tükendiği muhakkak. Avrupa defteri kapanmış, tek önemli hesapta da sürekli cepten yiyorsunuz. Manzara gayet net...
ÖNÜMÜZE BAKALIM
4- En azından belli bir süreliğine (!) diyelim. Çalımbay, Trabzon kariyerindeki 2. maçta G.Saray’ı yendi ve Antalya’nın başındayken 1-1’lik skor da göz önüne alınırsa G.Saray kaybettiği 7 puandan 5’nin müsebbibi oldu. Dolayısıyla G.Saray en iyi bildiği konuydu! Bakalım önümüzdeki dersler nasıl geçecek...
ÖFKE KUSAN DA GiTSiN
5- Futbolun güzelliği genel yapının insani olması; hatalarıyla sevaplarıyla... Bizdeki problem ise (adalete olan inançsızlığın da etkisiyle) oyunu sürekli hakem hataları üzerinden tartışmak ve bu yüzden eski hakemlerden oluşan ciddi bir sektör yaratmak. Yeni gelişmeler oyunun ruhunu yeniden tanımlayacak gibi. İsteğim şudur: Makineleşmeye gidişat kesinleşirse faal hakemliği bırakıp masanın karşısına geçen ve kendisinden sonraki meslektaşlarına öfkesini kusanlar da bari sistem dışı olsun. Makineler gördüğünün ötesini görecekler hariç tabii!
BU MEVZiYi AŞMIŞTIM
6- Kenan Başaran-Marmara İletişim, Efkan Bucak-Marmara İletişim, Eray Özer-ODTÜ Psikoloji, Bener Onar-Galatasaray Kamu Yönetimi, Halil Yazıcıoğlu-Galatasaray İletişim, Burak Kuru-İÜ Orman Fakültesi, Onur Salman-Marmara Fransızca Kamu Yönetimi, Fazlı Gökhan Dokan-Galatasaray İktisat, Metin Aktaşoğlu-İÜ Amerikan Dili ve Edebiyatı. Radikal maceram süresince böylesi bir spor servisi kadrosunun yaklaşık 10 yıl şefliğini üstlendim (naçizane ben de İTÜ Mimarlık’tanım). Lüften ukâlalık addedilmesin ama bu konu zaten benim için aşılmış bir mevzidir. Gazeteciler için kriterlerse zaten bellidir: İşini iyi yapmak, çalışkanlık, merak, heves, objektiflik ve vicdan... Okullar bunların teorik, meslek ise pratik alanlarıdır...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR