Güncelleme Tarihi:
Bektaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bütçesi veya transfer olanağı kısıtlı takımlarla çok üst düzey platformlarda boy gösterebilmenin zor olduğunu kaydetti.
Türk ekiplerinin Avrupa takımlarına karşı fizik dezavantajının olduğunu ve bunların bir an önce aşılması gerektiğini belirten Bektaş, "Bireysel olarak yetenekli bir milletiz. Başarılarımızı hep bu bireysel yeteneklerimizle elde ettik. Yendiğimiz sayısızca yabancı takımı göz ardı etmiyorum ama başarılarımız hep ince detaylara bağlı. Kişisel becerilerle bir şeyler elde ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bayram Bektaş, Türkiye'de dengelerin değişmeye başladığını ve büyük takımların kaliteli hem yerli hem de yabancı oyuncuları transfer edebildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Büyük takım çalıştırma hayalim var. Bu, büyük avantaj. Büyük takım çalıştırdığınız zaman başarıya çok daha kolay gidebilirsiniz. İstediğiniz rakiple mücadele edebilirsiniz. Aksi takdirde normal bir takımla o başarıyı elde ettiğiniz zaman, zaten efsane oluyorsunuz. Büyük takımlar size başarıya giden olanakları sunduklarında her şey daha kolay oluyor. İstediğiniz oyuncuları aldıktan sonra oyun felsefenizi sahaya yansıttığınızda gerisi geliyor. Hedefim ve hayalim elbette büyük bir takımı çalıştırmaktır, orayı da görmeyi isterim."
"Türkiye emekli ülkesi değil"
Teknik direktör Bayram Bektaş, Türk ekiplerinin transferde gereksiz paralar harcadığını ifade etti.
Başarıların bütçeden geçtiğini ama işin ekonomik boyutunun her şey olmadığını anlatan Bektaş, planlamaların ise buna göre yapıldığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütçe oldu mu kaliteye biraz daha yönlenebiliyorsunuz ama para her şey değil. Çok kaliteli oyuncuları ucuza mal edebilirsiniz. Malesef Türkiye'de, özellikle de Süper Lig'de bunun hatasını çok yapıyoruz. İsme göre paralar harcanıyor ve hiçbir verim alınamıyor. Türkiye, emekli ülkesi değil, bu para hepimizin parası. TFF 1. Lig'de 5 yabancı hakkınız var. Bir oyuncuda yanıldığınız zaman eksik kalıyorsunuz. Hamle şansınız azalıyor. Devre arasına kadar değiştirme şansınız yok. Dolayısıyla gerçekten pozisnyonunun özelliğini taşıyan oyuncular çok önemli. Ben buna çok dikkat ediyorum. Oyuncu pozisyonunun özelliğini taşıyorsa, sahada size bir şekilde verim verir. Onun dışında sürekli bir aksama oluyor."
"Millet olarak duygusal bir yapımız var"
Bayram Bektaş, profesyonel futbolcuların hiçbir şarttan etkilenmemesi gerektiğini dile getirdi.
Tecrübeli oyuncuların genç isimlere çok katkı sağladığını aktaran Bektaş, şunları kaydetti:
"Türk milleti olarak çok duygusal bir yapımız var. Dolayısıyla genç futbolcular bazı şeylerden etkilenebiliyor. Oyuncularımız bunu ilk senelerinde yaşamış olabilirler ama ben futbolcuların sadece sahaya çıkıp görevlerini yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Onlara işlerinin bu olduğunu hatırlatıyorum. Onlar da buna iyi cevap veriyorlar. Hem tecrübeli hem de genç oyuncularımız var. O karmayı iyi yapıp küçüğün büyüğe saygısı, büyüğün de küçüğe sevgisi olduğu zaman zaten başarı geliyor."
"Ülkemi yurtdışında temsil etmek isterim"
Bayram Bektaş, Ümraniyesporla Süper Lig'de görev yaptıktan sonra Türkiye'yi yurdışında temsil etmek istediğini söyledi.
Teknik direktörlüğe başladığında kariyer planlaması yaptığını kaydeden Bektaş, "Çok şükür TFF 1. Lig'de teknik direktörlük nasip oldu. Ben 3 senedir düzenli olarak çalışıyorum. Bu, işimi doğru düzgün yapmamdan kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Hedefim öncelikle Süper Lig'de görev yapmak. Süper Lig'den sonra da yurtdışında çalışmak istiyorum. Bir Türk teknik direktör olarak, ülkemi yurt dışında temsil etmek isterim." diye konuştu.
Bayram Bektaş, TFF 1. Lig'in zorluğuna da değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ligde geride kalan kısa zamanda her şeyi yaşamış olduk. Sonuncu sıradaki takım lideri yenebiliyor. Kağıt üzerinde kazanır dediğiniz takım 4 gol yiyebiliyor. Her şey olabiliyor. Dolayısıyla biz sağlam adımlarla, kendimizi bilerek ve ayaklarımızı yere basarak ilerlemek istiyoruz. İşimizi doğru yaparak her geçen gün sahaya yansıtmak istediğimiz total futbolu ve oyun anlayışımızı pekiştirerek sahada bir kalıp haline gelmek istiyoruz. Herkesin ne yaptığını bildiği ve sistemi ezber haline getirdiği bir şekle bürünmek istiyoruz. Oyuncular da buna iyi cevap veriyor."