Bateri sihirbazı
Güncelleme Tarihi:
Mehmet Emin TEMELöZ /ATİNA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2002 01:48
Bir Türk müzisyenin Atina Müzik Akademisi'nde seminer vereceğini öğrenince 35-40 yaşlarında biriyle karşılaşacağımı düşünmüştüm. Atina'nın en büyük çağdaş müzik konservatuarı Fakanas'a gittiğimde doğrusu çok şaşırdım.
Sahnede 23 yaşında mütevazı bir genç vardı. Lise öğrencisini anımsatan bu genç bir yandan İngilizce açıklamalar yapıyor, diğer yandan da baterisini konuşturuyordu. Salonu dolduranlar nefeslerini tutarak onu izliyordu. Mehmet Sinan İkiz Avrupa caz dünyasının yakından tanıdığı bir müzisyen. Öyle ki artık Avrupa'da birçok konservatuara ders vermek için de davet ediliyor. Yunan cazcıları ona ‘‘Türk bateri sihirbazı’’ diyorlar. İkiz'i iki saat dinleyince ona boşuna bateri sihirbazı denilmediğini ben de anladım.
Mehmet Sinan İkiz, 20 yıldır İsveç'te yaşıyor. Gazeteci babası Osman İkiz ve annesiyle birlikte İstanbul'dan Stocholm'e gittiği zaman henüz 3 yaşındaymış. Her müzik dehası gibi müziğe tencere kapakları çalarak başlamış. Ama Stockholm Müzik Akademisi'nde tencere kapaklarını çalmasına izin vermemişler!
Dört yıl süren klasik müzik eğitimi önüne büyük bir dünya açmış. 19 yaşında ilk büyük başarısını elde etmiş. İki müzisyen arkadaşıyla kurduğu Bateri, basgitar, piyano üçlüsü girdikleri bir yarışmada birinci olunca Amerika'nın yolunu tutmuşlar. Los Angeles Müzik Akademisi'nde kaldığı bir yıl içinde Amerikan müzik dünyasının devleriyle tanışma ve birlikte çalma imkanını bulmuş.
Mehmet, ilk caz sevgisini bir cazsever olan babasından aldığını hatırlıyor. Tencere kapakları ile müzik yaptığı zamanlarda babasının çaldığı Chat Baker hala kulaklarında.
Ama esas caz dünyasına girişi Los Angeles'ta olmuş. Los Angeles'ın tanınmış caz kulüplerinde çalmış, konserler vermiş. Don Cherry'nin oğlu Eagle Eye ve Tony Inzalaco gibi müzisyenlerle dostluklar kurmuş.
Akbank Caz Festivali'nde Emin Fındıkoğlu'nun grubu Detant ile daha sonra da Çırağan Q Jazz Bar'da çalan Mehmet, Bodrum'da da konserler vermiş.
Bu Yunanistan'a ilk gelişiydi. Atina'da verdiği konserler sırasında tanınmış Yunanlı caz ustalarıyla da tanıştı.
Atina'nın en büyük çağdaş müzik konservatuarı Fakanas'ın sahibi ve yöneticisi Yorgos Fakanas ve Yunanistan'ın en tanınmış bateristlerinden Nikos Kapilidis, Mehmet'ten övgü ve hayranlıkla söz ediyorlar. Yunan hayranları ‘‘Türk bateri sihirbazı’’ dedikleri Mehmet'in yakışıklılığına da laf atmadan geçemiyorlar: ‘‘Sen davulunla hepimizi büyülüyorsun. Sadece davul çalmıyorsun, bizim kızların kalbini de çalıyorsun.’’
Mehmet Sinan İkiz, ‘‘İskandinav müzik ekolünde bateriye matematiksel bir anlayışla bakarlar. Ben bu ekolde yetiştim ama buna inanmıyorum. Bateri aslında duygu dünyasının bir yansımasıdır’’ diyor. Gerçekten de Mehmet'i bateri başında izleyince insan duygu yoğunluğunu hissediyor.
Mehmet, Stockholm'un soğuk rüzgarlarıyla yetişmiş ama öylesine içten ve sevecen ki hemen etrafında sıcak bir atmosfer yaratıveriyor. Ders verdiği iki saat sonunda salondan ayrılırken müzikseverler etrafını çeviriyor, ayaküstü sohbet koyulaşıyor.
İki saat boyunca Mehmet'i büyük bir dikkatle dinleyenlerin en küçüğü, 6 yaşındaki Yorgos'tu. Yorgos kımıldamadan Mehmet'i dinledi. Babası Mehmet'le sohbet ederken, Yorgos'un da baterist olduğunu söyledi. Küçük Yorgos Mehmet İkiz gibi ‘‘bir bateri sihirbazı’’ olma hayaliyle salondan ayrıldı.
Mehmet Sinan İkiz, 20 yıldır İsveç'te yaşıyor. Gazeteci babası Osman İkiz ve annesiyle birlikte İstanbul'dan Stocholm'e gittiği zaman henüz 3 yaşındaymış. Her müzik dehası gibi müziğe tencere kapakları çalarak başlamış. Ama Stockholm Müzik Akademisi'nde tencere kapaklarını çalmasına izin vermemişler!
Dört yıl süren klasik müzik eğitimi önüne büyük bir dünya açmış. 19 yaşında ilk büyük başarısını elde etmiş. İki müzisyen arkadaşıyla kurduğu Bateri, basgitar, piyano üçlüsü girdikleri bir yarışmada birinci olunca Amerika'nın yolunu tutmuşlar. Los Angeles Müzik Akademisi'nde kaldığı bir yıl içinde Amerikan müzik dünyasının devleriyle tanışma ve birlikte çalma imkanını bulmuş.
Mehmet, ilk caz sevgisini bir cazsever olan babasından aldığını hatırlıyor. Tencere kapakları ile müzik yaptığı zamanlarda babasının çaldığı Chat Baker hala kulaklarında.
Ama esas caz dünyasına girişi Los Angeles'ta olmuş. Los Angeles'ın tanınmış caz kulüplerinde çalmış, konserler vermiş. Don Cherry'nin oğlu Eagle Eye ve Tony Inzalaco gibi müzisyenlerle dostluklar kurmuş.
Akbank Caz Festivali'nde Emin Fındıkoğlu'nun grubu Detant ile daha sonra da Çırağan Q Jazz Bar'da çalan Mehmet, Bodrum'da da konserler vermiş.
Bu Yunanistan'a ilk gelişiydi. Atina'da verdiği konserler sırasında tanınmış Yunanlı caz ustalarıyla da tanıştı.
Atina'nın en büyük çağdaş müzik konservatuarı Fakanas'ın sahibi ve yöneticisi Yorgos Fakanas ve Yunanistan'ın en tanınmış bateristlerinden Nikos Kapilidis, Mehmet'ten övgü ve hayranlıkla söz ediyorlar. Yunan hayranları ‘‘Türk bateri sihirbazı’’ dedikleri Mehmet'in yakışıklılığına da laf atmadan geçemiyorlar: ‘‘Sen davulunla hepimizi büyülüyorsun. Sadece davul çalmıyorsun, bizim kızların kalbini de çalıyorsun.’’
Mehmet Sinan İkiz, ‘‘İskandinav müzik ekolünde bateriye matematiksel bir anlayışla bakarlar. Ben bu ekolde yetiştim ama buna inanmıyorum. Bateri aslında duygu dünyasının bir yansımasıdır’’ diyor. Gerçekten de Mehmet'i bateri başında izleyince insan duygu yoğunluğunu hissediyor.
Mehmet, Stockholm'un soğuk rüzgarlarıyla yetişmiş ama öylesine içten ve sevecen ki hemen etrafında sıcak bir atmosfer yaratıveriyor. Ders verdiği iki saat sonunda salondan ayrılırken müzikseverler etrafını çeviriyor, ayaküstü sohbet koyulaşıyor.
İki saat boyunca Mehmet'i büyük bir dikkatle dinleyenlerin en küçüğü, 6 yaşındaki Yorgos'tu. Yorgos kımıldamadan Mehmet'i dinledi. Babası Mehmet'le sohbet ederken, Yorgos'un da baterist olduğunu söyledi. Küçük Yorgos Mehmet İkiz gibi ‘‘bir bateri sihirbazı’’ olma hayaliyle salondan ayrıldı.