Başbakan'dan IOC heyetine yemek

Güncelleme Tarihi:

Başbakandan IOC heyetine yemek
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2013 12:20

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esma Sultan Yalısı'nda, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Değerlendirme Komisyonu üyeleri onuruna dün akşam yemek verdi.

Basına kapalı yemekte konuşan Erdoğan, İstanbul gibi, binlerce yıllık geçmişi olan, renkli, canlı bir şehri birkaç gün içinde anlama ve tanımanın son derece zor olduğunu ancak İstanbul'da bir an bulunmanın, İstanbul'un bir semtini dahi temaşa etmenin, İstanbul'un tarih ve bugün kokan havasını teneffüs etmenin farklı bir tecrübe olduğunu komite üyelerinin de hissettiğini tahmin ettiğini söyledi.  Doğduğu, büyüdüğü, bir dönem büyükşehir belediye başkanlığı yapma şerefine nail olduğu, şu anda da Başbakan olarak çok yakından ilgilendiği, kısacası aşığı olduğu bu şehirle ilgili tarafsız olamayacağını komisyon üyelerinin de anlayışla karşılayacağından emin olduğunu dile getiren Erdoğan, İstanbul'un son derece cömert olduğuna, güzelliklerini, zenginliklerini, değerlerini hiç gizlemeden, saklamadan, sakınmadan cömertçe ve herkesle paylaştığına inandıklarını ifade etti.

"İstanbul'u kıskanmadığımızı, İstanbul'un bir dünya şehri olmasından, İstanbul'un, kendisini seven herkesin şehri olmasından büyük memnuniyet duyduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum" diyen Erdoğan, Nobel Edebiyat Ödülü alan Bosnalı yazar İvo Andiriç'in bir Osmanlı eseri olan Bosna Hersek'teki Drina Köprüsü'nü anlatırken, köprünün Türk medeniyetinde nasıl bir anlam taşıdığını en güzel şekilde tarif ettiğini anlattı. Başbakan Erdoğan, köprüleri, üzerinden geçilip gidilecek eserler olarak inşa etmediklerini, tam tersine köprülerin, altından denizlerin ve ırmakların, üzerinden hayatın her safhasının aktığı yaşam alanları olduğunu dile getirerek, köprülerin, kavuşturan, buluşturan, sohbeti ve muhabbeti derinleştiren, kıyıdan kıyıya değil, gönülden gönüle irtibatı sağlayan zeminler olduğunu ifade etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:  "İstanbul'a, kıtalar, medeniyetler, kültürler arasında bir köprü dediğimizde, aslında işte bunu kastediyoruz. İstanbul, gelinip geçilen bir köprü değil, ziyaretçilerini ve sakinlerini derinden etkileyen, onlardan aldığından çok, onlara bir şeyler katan, güzelleştikçe güzelleştiren bir hazinedir. Şunu bilmenizi isterim ki, İstanbul, bizatihi, hoşgörünün, karşılıklı sevginin ve birlikte yaşama kültürünün inşa ettiği bir şehirdir. İstanbul'un temelinde, özünde, ruhunda renklilik ve bu renkliliğin ahengi vardır. İstanbul, olimpiyatların sembolü olan, birbirine geçmiş o 5 halkanın tam anlamıyla müşahhas hale geldiği, anlam kazandığı bir şehirdir. 3 kıta, yani, Asya, Avrupa ve Afrika İstanbul'da kesişirken, Amerika'nın da Avustralya'nın da bu şehirde izleri, sesleri, tatları vardır. Hiç kuşkusuz, sporun evrensel bir dili vardır. Hiç kuşkusuz, spor, barışın, hoşgörünün, dayanışmanın, karşılıklı saygı içinde rekabetin aracıdır. Ancak İstanbul'da yapılacak olimpiyatların, sporun bu evrensel dilinin çok ötesinde mesajları olacağını özellikle hatırlatmak isterim."

İstanbul'un, vereceği mesajlar çok geniş kitlelere, hem de kitlelerin tam kalbine ulaşacak bir şehir olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İstanbul, sporun barış diline kendisini katacak, sporu barış ile özdeşleşmiş şekilde dünyaya sunacak belki de en ideal şehirdir. İstanbul, hiç tahmin etmediğiniz kadar geniş bir coğrafyanın ve çok sayıda halkın ortak dilidir. Açık yüreklilikle, samimiyetle, son derece tarafsız şekilde sizi temin edebilirim; İstanbul'dan verilecek her
mesaj, eşit derecede, hem Kabil'in, hem Paris'in, hem Kudüs'ün, hem Rio'nun, aynı anda hem Sidney'in, hem New York'un sokaklarına ulaşabilecektir. Sporun, ülkeler arasında savaşları durduracak, ateşkeslere sebep olacak kadar etkili olduğunu hepimiz biliyoruz" şeklinde konuştu. Erdoğan, komite üyelerinden, "İstanbul'da yapılacak etkinliklerin, sadece birkaç ülkeye değil, sadece belli bölgelere, belli inanç gruplarına değil, tüm dünyaya en etkili barış, dayanışma, hoşgörü mesajları ileteceğinden" emin olmalarını istedi.

Son 10 yılda gerçekleştirdikleri reformlarla Türkiye'nin ekonomide dünyanın parlayan bir yıldızı konumuna yükseldiğini, 2020 yılına kadar İstanbul için yapacaklarının bununla sınırlı kalmayacağını, "Kanal İstanbul" projesi ile Karadeniz'in Marmara'ya bağlanacağını, bu 10 yılda, eğitimden sağlığa, ulaştırmadan toplu konuta, kültürden sanata kadar, tüm dünyanın gıptayla izlediği dev yatırımlar gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, sporda, yine bu son 10 yıl içinde büyük uluslararası karşılaşmalara başarıyla ev sahipliği yaptıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, demokrasiyi çok ciddi reformlarla güçlendirdiklerini, dış politikayı barış, hukuk, dayanışma eksenli olarak aktif şekilde sürdürdüklerini ve sürdürmeye devam ettiklerini, bugünlerde uygulamaya koydukları çözüm süreciyle Türkiye'yi, demokrasi, güvenlik, istikrar ve dayanışma noktasında da çok güçlü bir konuma kavuşturduklarını söyledi.
Türkiye'nin kuruluşunun 100'üncü yılını kutlayacakları 2023 yılı için son derece iddialı, büyük ama ulaşılabilir hedefler belirlediklerini ve bu hedeflere ulaşmak için şimdiden girişimlerini başlattıklarını kaydeden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Olimpiyatların yapılması için gerekli şartları en ideal, en mükemmel şekilde karşılayacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. 2020 İstanbul Olimpiyatları, 2023 hedeflerinin hemen öncesinde, bugünkünden çok daha güçlü, daha kalkınmış, daha müreffeh bir Türkiye'de gerçekleşecektir. 2020 İstanbul Olimpiyatları, dünyamızın barış ve dayanışma mesajlarına çok daha ihtiyaç duyduğu bir ortamda, dünyanın barış şehrinden insanlığa ilham verecektir. Özetle sizlere, spor camiasına, tüm dünyaya, sadece olimpiyatlara en güzel şekilde ev sahipliği yapma mesajı vermiyoruz. Bunun yanında tüm dünyaya, insanlığa, hoşgörü mesajının, barış ve dayanışma mesajının en güçlüsünü, en etkilisini iletme vaadini de veriyoruz. İstanbul 2020, spora ve sporculara köprü olacağı kadar, inanınız, gönüllere, kültürlere, barışa ve dayanışmaya da köprü olacaktır."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!