Başarılı olmak veya olmamak...

Güncelleme Tarihi:

Başarılı olmak veya olmamak...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 1998 00:00

Engin KRATZER
Haberin Devamı

Bayanlar tenisinin, dünya şampiyonası olarak kabul edilen ‘‘FED CUP’’ın ikinci lig grup maçları bilindiği gibi Antalya'da oynandı. Bu turnuvanın ardından nasıl bir yorum yapabiliriz? Şöyle düşünelim; grup birincliğini kaybedip, bir üst lige geçemedik, o halde başarılı değiliz. İkinci şık ise bunun tam tersi. Altı takımlık en zor gruba düştük. Buna rağmen beş milli maçın dördünü kazandık. Peş peşe dört milli maç kazanıp, son karşılaşmayı ucu ucuna kaçıran bir ekip başarılı sayılır. Peki ama hangisini kabul edeceğiz...

Gülberk Gültekin, Duygu Akşit, Seden Özlü ve Serra Olgaç'tan kurulu milli takımımızı bu şampiyonaya hazırlayan ve yöneten antrenör olarak, ‘‘Kapasitemiz bu.. En iyi şekilde hazırlandık, oynayabildiğimiz kadar oynadık. Bu ölçüler içinde başarılı sayılabiliriz.’’ Tenis yazarı Engin Kratzer olarak yazacaklarım ise bu kadar iyimser olmayacak. İki yıldır bu şampiyonayı kendi ülkemizde oynuyoruz. Geçen yıl da aynı kaderi yaşamış ve son maçta takılmıştık. Antalya Manavgat Alibey Tatil Köyü kortlarında mücadele eden 23 ülkenin takımlarına bakıyoruz. Klasları bizden yüksek değil. Nitekim iki yıldır bu ülkelerin on tanesini yendik. O halde nedir bu son maç engeli? Üç maçlık (iki tek, bir çift) müsabakalarda bir oyuncunun diğerlerinden biraz farklı olması sonucu büyük ölçüde etkiliyor. İşte minicik Lüksemburg'u birinci lige yükselten, WTA ‘‘Dünya Profesyonel Kadın Tenisçiler Birliği’’ sıralamasında 130 olan Kremer'di. Bizim ise dünya sıralamasına girebilen ve ancak 400'ler civarında yer alabilen tek tenisçimiz Gülberk Gültekin. Herşeyi ondan bekliyoruz. Türkiye'de yapılan onbin dolarlık turnuvaları kazansın istiyoruz. Milli takıma tur atlatmasınnı istiyoruz... Onun tenis gücü de bizi ancak bir yere kadar taşıyor. Gülberk'e ve diğer milli takım oyuncularımız yine bir hafta boyunca Türk seyircisini bir bakıma mutlu ettiler. Her gün bir milli maç kazanmak sanıldığı kadar da kolay bir iş değil. Bu maçların hepsini kaybedebilirdik. Büyük mücadele verdik. Ve biz dört milli maç kazanmak yerine, dört milli maçı peş peşe kaybetsek, kabiliyetleri hiç önemsemeyen ufacık bir yer bile ayırmayan medya, Türk tenisini herhalde topa tutarlardı. 23 ülkenin milli takımının ülkemizde dünya şampiyonasının bir ayağını oynaması bu kadar önemsiz bir olay mı? Bazen bizim spor basınımızı anlamak mümkün değil...

Alibey Tatil Köyü 60'ın üzerindeki tenis kortu ile adeta bir spor cenneti. ITF ‘‘Dünya Tenis Federasyonu’’ bunun için iki yıldır FED CUP'ı bu tesislerde organize ediyor. Bu arada şunu haber verelim; Tenis Federasyonumuz şampiyona boyunca konuk ülkelerle çok yararlı ilişkiler kurdu. Bosna Hersek ile ikili bir anlaşma gerçekleştirildi. Birçok alanda ortak çalışmalar yapılacak, uluslararası turnuvalarda karşılıklı Wild-Card verilecek.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!