Güncelleme Tarihi:
SON iki Avrupa ve son Dünya Kupası sahibiİspanya, Hollanda ve Şili mağlubiyetleriyle 2014 Dünya Kupası’na veda etti.
Tarihinde ilk Dünya Kupası zaferini 2010 yılında yaşayan İspanyollar, 2008 ve 2012’de elde ettiği Avrupa Şampiyonluğu ile son yılların başarılı takımı olmayı başardı. Bu başarının ardında ise geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden efsane teknik adam Luis Aragones ve Barcelona’dan ithal ettiği proje vardı. Aragones, tam 50 yıl boyunca Avrupa Şampiyonluğu’na hasret kalan İspanya Milli Takımı’na yeni bir sistem getirdi. Barcelona’nın top hakimiyetine dayalı oyununu tamamen milli takıma entegre etti.
Ve bu sistem ilk meyvesini 2008 yılında Avrupa şampiyonluğu ile verdi.
GUARDİOLA FAKTÖRÜ
BARCELONA’nın “tiki taka”sı artık İspanya Milli Takımı’nın da bir parçasıydı ve kökleri tamamen Katalan ekibine dayanıyordu. Aragones’in ardından gelen Vicente del Bosque de bu oyunu hiç değiştirmedi. Guardiola’nın sahalarda fırtına gibi esen sistemi İspanya’yı yenilmez bir armadaya dönüştürdü. Bu yenilmezlik önce 2010 Dünya Kupası’nı ardından Euro 2012 zaferini getirdi.
Ancak bu zaman zarfında Guardiola’nın, Katalan ekibinden ayrılmasıyla başlayan düşüş milli takıma da yansımaya başladı. O rakibini boğan ve kolayca sonuca giden İspanyollar artık yoktu. Ve korkulan oldu. İspanya rakibi Hollanda’dan tam 5 gol yedi...
ORTA SAHA DAĞILDI
BARCELONA’nın son yıllarda çözülüşünün İspanya’ya da yansıyacağı kimsenin aklına gelmedi. Tiki Taka felsefesinin önemli ayakları Xavi, Iniesta ve Busquets eski formlarından uzaktaydılar. Top rakipteyken uyguladıkları 6 saniye kuralı bile eskisi kadar hızlı değildi. Bu değerlendirmeleri yaparken yazıya döküp dökmemekte kararsızdım... Ancak bugün İspanyol medyasının bir bölümünde “İspanya’nın başarısızlığının nedeni Barça’nın başarısızlığıdır” ifadelerini gördüğümde doğru düşündüğümü bir kez daha anladım...
ARTIK DEVRİM ZAMANI
GUARDIOLA ile Barcelona tüm kupaları toplarken hep şu yorumlar yapılıyordu; “bu takıma kimi getirirsen getir, şampiyon yapar...” Belki de Guardiola bu sözleri kendi ülkesinde de sıkça duymuş olacak ki “Hodri meydan” diyerek Barcelona’ya veda etti... Ancak tüm kupaları toplayan takım artık yoktu! Yerine gelen mirasçıları bile Guardiola’nın başarısına erişemedi...
Barcelona’yı yıllardır zaferden zafere taşıyan ekolün rakipleri tarafından çözülmesiyle birlikte İspanyol Milli Takımı da aynı çözülmeyi yaşadı. Barcelona’da yaşanan fiziksel ve psikolojik çöküş eşzamanlı bir biçimde milli takıma da yansıdı. İsteksiz, bitkin ve çaresiz futbolcular kupalarla dolu peri masalının sona erdiğini gösterdiler.
Şimdi yeni bir devrim zamanı! Bunun için ilk durak devrimin başladığı ve gücünü aldığı La Masia olacak...