Güncelleme Tarihi:
Tito Vilanova’yı geçen sezon Camp Nou’da 3-2 biten olaylı maçta, Mourinho’nun parmağını gözüne soktuğu adam olarak tanımıştık. Guardiola’nın dört
sezon boyunca yardımcılığını yaptıktan sonra Barcelona’nın başına geçen, rekorlarla dolu başlangıca bir de kanserle kıyasıya mücadeleyi ekleyen mütevazı bir futbol savaşçısı...
Herkesin aklındaki ilk soru Guardiola’nın gidişi ve yaşanan başarı dolu yılların ardından Tito’nun ne yapacağıydı? Cevap basit ve netti: Guardiola gidecek ancak felsefesi devam edecekti. Zaten bu işbirliğinin ve felsefe birliğinin temeli yaklaşık 30 yıl önce Barcelona altyapısında atılmıştı bile. Çünkü hem Vilanova hem Guardiola, Barcelona’nın altyapı tesisleri La Masia’nın kapısından içeri 1984’te girdi.
Genç takımlardaki ortak yıllardan sonra A takım kapısına gelince işler değişti. Tito hiçbir zaman A takımda oynayamadığı gibi bir kez çıkabildiği hazırlık maçında yerini Guardiola’ya bırakmak zorunda kalmıştı. Guardiola, takımın genç yıldızı olmaya hazırlanırken Vilanova için günler sayılıydı artık.
Tam altı yıl boyunca kaldığı Barcelona’dan 1990’da ayrılan Tito için bu aynı zamanda büyük bir pişmanlığın ilk işaretiydi. Tam 11 yıl boyunca Figueres, Celta, Badajoz, Mallorca, Lleida, Elche ve Gramenet gibi ikinci lig takımlarında forma giydikten sonra futbolu bıraktı.
GENÇ TAKIMDA MESSİ’NİN HOCASI
Ancak Barcelona yetiştirdiği değerine sahip çıkarak ona yeniden kapılarını açtı. Barcelona U15 takımının başına getirilen Tito’nun çalıştırdığı isimler arasında bugünkü Barcelona’nın yıldızları Piqué, Fabregas ve en önemlisi Messi de bulunuyordu. Burada yakaladığı başarının ardından, 2007’de Barcelona B takımının başında teknik adamlık kariyerinde ilk basamakları atan Pep Guardiola’dan bir teklif aldı. Tito artık onun yanında vazgeçilmez ikinci adam olmuştu.
İkilinin birlikte yakaladığı başarılar ve geçen yaz Guardiola’nın ayrılışı, Tito’nun takımın başına geçmesiyle yeni bir yol anlamına geliyordu. Barcelona için hayali kurulan bir proje vardı ve Tito da bu kusursuz planı en iyi bilen isimlerin başındaydı. Hiç bıkmadan usanmadan çalışarak sadece Barcelona’nın geleceğini düşünen bu adam için hiç zeminine çıkamadığı Camp Nou’ya bu kez teknik direktör olarak dönüp elinden gelenin en iyisini vermekten başka bir amacı yoktu.
Genç oyuncularının ideali, Barcelona projesinin yaygınlaştırmaya çalıştığı futbol kültürü ve yanlışı yaparak doğruyu bulmak Tito’nun en vazgeçilmez özellikleriydi.
Birçok insan Tito’nun, Barcelona’nın başarısının arkasındaki gerçek beyin ve taktik deha olduğunu düşünüyordu. Şimdilerde saha kenarındaki sakin tavrı, karakterli duruşu ve elde ettiği başarı, 5 yıl boyunca elinden düşürmediği taktik defterinde biriktirdiklerinin sahaya yansımasından ibaret. Tıpkı Iniesta’nın dediği gibi: “Tito bir kitap gibi, size çok şey öğretiyor.”
O bir düşünür!
Başarılı teknik adamın ilginç hikâyelerinden biri de lakabında gizli. General Franco’nun takımı olarak bilinen Real Madrid’e karşı Barcelona’da zaferler yaşatan Tito, ‘Mareşal’ adıyla anılıyor.
Sırrı lakabında
Bugüne kadar Vilanova hakkındaki en doğru sözlerden birisi İspanyol basınından geldi. “Onların futbol felsefesi aynıdır, ancak Guardiola ve Vilanova’nın çok farklı kişilikleri var. Pep bir motivasyon kaynağı olmuştur;
Tito ise tam bir düşünür.”
En büyük destekçisi Montse
Tito Vilanova’nın kariyerinde ve hayatında en büyük destekçisi karısı Montse Chaure-Vilanova oldu. Henüz 18 yaşındayken grafik tasarımcısı Montse ile tanışan Tito, altı yıllık birlikteliğin ardından 1992’de nikâh masasına oturdu. Bu beraberlikten iki de çocukları oldu: 18 yaşındaki kızları Carlota, Barcelona’daki ESADE Business School’a giderken, 15 yaşındaki oğlu Adria tıpkı baba Tito gibi Barcelona U15 takımının gelecek vaat eden isimleri arasına girdi.
Montse, futbol kariyerinde destekçisi olduğu boyunca hep Tito’yu hastalıkta da yalnız bırakmadı. Kanserle mücadele ettiği dönemde kocasının yanından bir an bile ayrılmayan Montse, ailenin en büyük moral kaynağı oldu. Montse, ikiz kardeş gibi görülen Tito ve Guardiola arasındaki sevginin temel taşlarını oluşturan isimlerin başında geliyor. Guardiola’nın eşi Cristina ile harika bir dostluk kuran Montse, iki ailenin birbiriyle daha da yakınlaşmasını sağladı.