Bant takmakla kaptan olunmaz

Güncelleme Tarihi:

Bant takmakla kaptan olunmaz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2013 01:17

Türk futbolun efsane kaptanları aynı fikirde birleştiler.

Haberin Devamı

Türkiye’de ligler bitti, şampiyon belli oldu ancak hala hafızalarda aynı görüntü kaldı: Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin sonundaki kavga. İki takım kaptanını sahadaki kavgası, kaptanlık müessesesinin yeniden gündeme gelmesine de neden oldu. Acaba gerçekten kaptanlık nedir?

TÜRKİYE’de en fazla konuşulan konulardan biri değil aslında kaptanlık. Bir geleneğin simgesi o kadar. Ancak futbol liglerinin son haftalarında karşımıza gelen iki fotoğraf bir anda kaptanlık mevzusunu yeniden gündeme getirdi. Bu fotoğraflardan ilki F.Bahçe-G.Saray derbisinden geldi. ‘Dünya derbimiz’in bu sene en büyük ayıbı kuşkusuz ki bir canın yitirilmesiydi. Hala bütün taraftar gruplarının ve kulüplerin ortak bir açıklama yapmamış olması ayıbımız olsun. Biz ikinci konu üzerine yoğunlaşalım. Yani 90. dakikada iki takım kaptanının boğaz boğaza geldiği fotoğrafa.

Haberin Devamı

YETER ŞARTI VAR MI BU İŞİN?

İKİNCİ fotoğraf ise İspanya’dan geldi. Barcelona, bir kez daha La Liga’da şampiyonluğa ulaşırken, kupa seremonisinde kaptan Carles Puyol, kupa kaldırma görevini yerine getirmeyip, bu mutluluğu sezon içerisinde kanser olup iyileşmeyi başaran takım arkadaşı Eric Abidal ve teknik direktörü Tito Vilanova’ya bıraktı. Kutlamalarda aşırı tepkiler veren Pique’yi de uyardı Puyol. Peki gerçekten takım kaptanlığı nedir? İlk olarak kaptan, ait olduğu kurumu temsil yeteneğine sahiptir. Aslen akil adamıdır ekibinin.

ŞİMDİKİ Mİ YALAN YOKSA ESKİSİ Mİ!

BU sebeple de o pazubantının kime gideceğinin çok önemi var. Cüneyt Tanman, Oğuz Çetin, Rıza Çalımbay, Şenol Güneş ve daha niceleri akıllardaki kaptanlar. Peki, derbideki fotoğraftakiler kim? Önceden gördüğümüz mü yalandı yoksa şimdi izlediğimiz mi? Yoksa endüstriyel futbol her şeyi dönüştürdü mü? Biz de gerçek kaptanlara soralım dedik:

Oğuz Çetin: Popülist tavırlar futbolu değiştirdi

BİZDEN önceki ve bizim dönemde kaptan seçilecek kişinin kişilik yapısı ve futbolculuk yeteneklerinin üst düzeyde olması aranan en önemli özellikti. Çünkü hem kişiliğiyle takım arkadaşlarına ve futbol camiasına örnek teşkil eden kişi olması gerekliydi.
Bir de tabii oynama devamlılığı olan bir oyuncuya bu pazubant verilirdi. Kaptan seçilen kişi özellikle kulübüne aidiyet duygusu ile bağlı, kulübünün ve futbolun temel değerlerine önem veren bir şahsiyet olması lazımdı. Bu dönemde futbol ekonomisinin çok çok büyümesiyle birlikte futbolun içerisindeki rant ve menfaatlerin büyümesiyle, kolektif anlayıştan ziyade bireysel yaklaşımlar ön plana çıktı.
Değişen Türkiye ile birlikte futbolcu kişilik ve profilleri de değişti. Bu sebeple kaptanlık mevzusu da değişti. Değişen Türkiye ile birlikte futbol tamamen popülist bir kültür haline geldi. Günlük başarılar uğruna davranışlar sergilenmeye başlandı.
Dolayısıyla bugünün kaptanları popülist kültüre yönelik davranışlar sergiliyor. Bununla da birlikte önce özsaygıdan sonra karşıdakine saygıdan vazgeçilmesine neden oluyor. Selçuk İnan profili eskiye yakın bir kaptanlık profili sergiliyor.

Haberin Devamı

Cüneyt Tanman: Sabri’den değil Selçuk’tan olur

Sadece bir takımda eski olmak kaptan olunabileceği anlamına gelmiyor. Eğer Drogba gibi bir oyuncu iseniz kaptanlık size hemen verilebilir.

KAPTANLIK konusu aslında bakış açısına göre değişebilir. Bu konuda birçok kriter olabiliyor. Eskilik gibi, o takımda en uzun süre oynama gibi, alt yapıdan yetişme gibi... Ayrıca futboldaki kariyer de kaptan olmak bence bir kriter. Eğer Messi iseniz bir takım kaptanlığını doğrudan size verebilirler.
Ancak burada en önemli kriter takımdaki bütün oyuncuların sizi kabullenmesidir. Bunun için de eski olmanız ya da yaşlı olmanız değil hepsinden daha iyi olmanız gerekiyor. Sadece saha içinde değil, iletişimde de. Takımın patronu kuşkusuz hocadır. Ancak teknik direktörler soyunma odasına ya da kampta odalarda yaşananlara zaman zaman hakim olamayabilirler.
İşte burada kaptanın sorumlulukları daha da artıyor. Kaptan iki tarafa da hakim olduğu için krizleri engelleme ve denge olabilme fırsatına sahiptir.
Kendini yönetmesi lazım
Kaptan sahanın da lideridir. Bu sebeple de önce kendisini yönetebilmesi lazım. Galatasaray’da mesela Sabri bu konuda sıkıntı yaşıyor. Eskilik ve altyapıdan gelme Sabri’nin kaptanlık meziyetlerine sahip olduğu anlamına gelmiyor. Yeni gelmesine karşın mesela Drogba hem iyi oyuncu hem kariyerli hem yaşlı hem de uzlaştırıcı. Benim gördüğüm, yaşadığım ve inandığım kaptanlık değerlerine uyuyor. Ujfalusi ve Selçuk da bu özeliklere sahip.

Haberin Devamı

Rıza Çalımbay: Örnek olması lazım

BİR takımın kaptanı o takımın görünen yüzüdür. Bu sebeple de en önemli iki kriter liderlik ve iletişimdir. Geçmişte kaptan dendiğinde bir takım için 1-2 isim gelirdi. Ancak şimdi kaptanlar sürekli değişiyor. Hatta bazı kaptanlar oynamıyor. Takım kaptanı normal futbolcu gibi olmayacak. Ben Rasim Kara’ları, Necdet Ağabey’leri, Samet Ağabey’leri gördüm. Ayrıca her takım kaptanın eskiden rakip takıma saygısı vardı. Son olaylarda da gördük ki kaptanlık biraz değişmiş. Onların yangına körükle giden değil söndüren tarafta olması gerekir.

İlhan Söyler: BU ZOR BİR İŞ

BİR takımda kaptan olmak zor bir iştir. Takımın en tecrübelisine vermekle bu iş hallolmaz. Bir kaptanda bulunması gereken hatta şart olan bazı özellikler vardır.
Bunlardan ilki teknik adamla ilişkileri üst düzeyde olan, saha içinde hakim olup arkadaşlarını yönlendirebilmeli, yönetimle oyuncular arasında bağ kuran kişi olmalı. Yani sonuçta sadece takımda yaş tecrübesi ile pazubantını koluna takmak yeterli olmaz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!