Bülent BOĞ
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2004 01:47
Atina 2004 Olimpiyatları’nda ritmik jimnastikte biz yokuz, ama bir Yunan jimnastikçi müziğimiz ile bizi salondaki herkese hatırlattı. 9’unculukta kalmasına rağmen, hayatında ilk kez bir olimpiyatta mücadele etmenin kendisine verdiği büyük heyecanı tribünlerdeki coşkuyla yaşadığını dile getiren Elina Andriolas, yarışma müziği olarak neden ‘Sultani Yegáh Longa’yı seçtiğini Hürriyet’e anlattı.
ATİNA Olimpiyatları’nda önceki gün jimnastik yarışmalarını TV’den izleyenler, Yunan jimnastikçi Elina Andriolas’ın çok çok tanıdık bir müzikle dans ettiğini görünce kulaklarına inanamadı. Yanılmıyorlardı. Elina, kemani Sadi Işılay’ın ‘Sultaniyegah Longa’sıyla ritmik hareketlerini yapıyordu. ‘Sultaniyegáh Romen Havası’ da denen parçayla büyük alkış alan Elina Andriolas, ‘Yarışmada neden Türk müziğini seçtin’ sorusuyla başladığımız röportajda şunları söyledi:
- Antrenörlerimin birçoğu İzmir’den gelme ve Türk müziğini çok iyi biliyorlar. Özellikle antrenörüm Kavura Nikoleta bu müziği önerdi’
Pekiyi dinleyince neler hissettin?
- Yunan müziğini andırıyordu ve kulağıma çok hoş geliyordu. Bana değişik duygular hissettirdiği için ve Anadolu’yu hissettirdiği için bu müziği seçtim. Antrenörlerim bana 5 tane eski Yunan müziğinden örnekler ve bu müziği alternatif olarak sunmuşlardı. İlk kez dinlediğimde kulağıma çok hoş geldiği için ‘Tamam bu’ dedim. Sonra başka bir eski Yunan parçasını da programıma aldım. Bundan sonra da Türk müziklerini programıma alacağım. Çünkü bana çok farkıl şeyler hissetiriyor. Ve bu müzikle bütünleşiyorum.
Türk müziği dinliyor musun?
- Klasik Türk müziğini dinliyorum ve çok hoşuma gidiyor. Zaten Türk ve Yunan müzikleri birbirine benziyor.
Özellikle beğendiğin bir Türk sanatçı var mı?
- Sertab Erener’i çok beğeniyorum. Hem müziğini seviyor, hem de Türk-Yunan dostluğuna büyük katkısı olduğuna inanıyorum.
Türkiye hakkında neler biliyorsun, daha önce gelmiş miydin?
- İki ülke arasında bir düşmanlık olduğuna inanmıyorum. Türkiye’ye gelmeyi isterim ve özellikle İstanbul tercihlerimin başında yer alıyor.
Olimpiyat Köyü’nde Türk sporcularla arkadaşlık kurdun mu?
- Ne yazık ki böyle bir imkanımız olmadı. Sadece Türkler ile değil, birçok sporcuyla bir araya gelme imkanı bulamadık. Bizi yarışmalara motive etmek için başkalarıyla görüşmemize pek fazla izin vermediler.
Hiç Türk arkadaşın oldu mu?
- Kiev’deki bir uluslararası yarışmada Şükran Taşyuran ile tanışmıştım. Yaklaşık 1.5 yıl önceydi. Geçen yıla kadar kendisiyle mektuplaşıyorduk. Ancak uzun süredir görüşemiyoruz. Bana birçok Türkçe kelime öğretmişti. Özellikle bana ‘arkadaş’ dediğinde çok etkilenmiştim. Ben bu sözden çok duygulandım.