Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2003 00:00
Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu Hollandalı Pierre van Hooijdonk, arkadaşımız Yener Süsoy'a hem özel yaşamı, hem de futbol anlayışıyla ilgili her şeyi anlattı. Samandıra'da başlayıp Kandilli sırtlarındaki muhteşem malikanede süren röportaj sırasında, ünlü frikikleri konusunda bilgi verdi. Hooijdonk, frikik konusunda gizli hiçbir taktiği olmadığını, her şeyin çok çalışmaya bağlı olduğunu söyledi.Topa vurduğum an gol olacağını hissederim- Her frikik atışında o anın bizim için bir dönüm noktası olabileceğini düşünürüm. Atışlarımı gole çevireceğimden emin olarak yaparım, seyirci de benimle aynı düşüncededir. Frikiği hangi şartta olursa olsun doğru yere atarım, çok az bir sapma olabilir. Beni dünyanın en büyük stadının içine koyun, tribünlerde yüz binlerce seyirci olsun, ben frikiği kolaylıkla atarım. Çünkü kendime güveniyorum, seyircim de bana güveniyor. Topa vurduğum anda onun gol olacağını ya da çok az bir farkla dışarı çıkacağını hissederim. Gelelim senin söylediğin baraj konusuna. Frikikten gol atan biriysen, karşındaki sana gol attırmamak için kesin önlem aldık diye çeşitli cinlikler yapıyor. Ne yaparsan yap, beni durduramazsın, 30 yıl önce de frikikten gol atılıyordu, 2060'ta da atılacak. Buna yüzde yüz engel olamazsın, sadece yüzdesini düşürebilirsin. Diyelim ki baraj kurdurmadın, yine de doğrudan kaleciyle karşı karşıya kalacak değilim ki. Ceza sahasında bizden, onlardan yine birçok futbolcu olacak, dolayısıyla kalecinin görüş açısı yine kapalı. Ben baraj kurdurmamanın mantığını anlayamıyorum, bunu yapan kumar oynar. Ben koç olsam kalecim karşı çıksa bile frikiklerde mutlaka baraj kurulmasını isterim.Türkiye’de
yemek tercihim galiba hep
balık olacakYemek yemeyi çok seviyorum, Türk yemekleri de bir harika. Burada tek tercihim hep balık olacak galiba. Hollanda'da balık sofraya gelinceye kadar birçok yerde duraklar. Burada ise denizden çıkıp doğru önümüzdeki tabağa geliyor. Türkiye'de kaldığım sürece doyasıya balık yiyeceğim, Hollanda'ya gittiğimde ise et yemeği siparişi vereceğim.Asıl adım Petrus Ferdinandus Johannes Pierre van Hooijdonk. Katoliklerde yeni doğan erkek çocuğa azizlerin yanı sıra büyükbabalarının da adı verilir. Ben oğluma bunu uygulamadım, onu adı sadece Sydney.Sahada ‘ben’ yerine ‘biz’i tercih ederim- Benim futbol stilimde arkadaşlarıma kafayla, ayakla top atma, pas verme vardır. Ben sahaya o maçın starı olmak amacıyla çıkmam, ihtiyacım da yok, kariyerimde attığım çok gol var. Maça mutlaka gol atmalıyım diye çıkmam. Onun yerine daima ‘‘biz’’ kazanmalıyız derim, ‘‘ben’’ sözcüğünden nefret ederim. Sahada ‘‘biz’’ yerine ‘‘ben’’i tercih eden, şahsi gol atmaya çalışan, mesela 4-1 yenildiğimiz maçta tek golü atmakla övünenin benimle büyük problemi var demektir.Frikik gollerinde bana yaklaşan yok- Dünyanın en iyi frikik atan iki oyuncusundan biri benim, öteki Beckham, bunu ben değil istatistikler söylüyor. İsabet yüzdesi olarak sanıyorum ki Beckham dahil bana yaklaşan yok, galiba 60 frikik gölüm oldu. Dediğin doğru, Roberto Carlos da frikik atıyor ama, onunki daha çok güçe dayalı. Ayağının dışıyla sert atışlar yapıyor, bazen kaleyi buluyor, bazen de topu havaya dikiyor. Beckham ve ben atışlarımızı daima sağ ayağımızın içiyle yaparız, hedeflediğimiz nokta çok az şaşar. Bir de Chelsea'nin eski oyuncularından Zola'yı beğenirdim, vuruş tekniği çok güzeldi.Antenmanlarda bir saat kendi kendime frikik çalıştığım doğru değil, o günler geride kaldı. Eskiden saatlerce çalışırdım, bir gün hissediyorsun ki, o konuda her şeyini öğrenmişsin. Ondan sonra yapacağınız şey, o hissi kaybetmemek. İşte şimdi ben böyle yapıyorum, frikik çalışmalarımı toplasan bir haftada yarım saat tutar. Antrenmanda tek başına frikik çalışmam, gerçek maça benzesin diye mutlaka baraj kurdururum.YARIN: GULLIT’TEN ÇOK ETKİLENDİM
button