Bakan Suat Kılıç'tan önemli açıklamalar

Yemekten önce bir konuşma yapan Kılıç, son günlerde gündemde olan hususlardan birinin doping olduğunu ifade ederek, "Olimpik harekete karşı dürüstlük neyse o adımları atacaksınız" dedi. Dopinge yaklaşımda iki yol olduğunu vurgulayan Bakan Kılıç, "Ya numuneleri almayacaksınız, gözardı edeceksiniz, kapalı devre çalışıp gideceksiniz, geçtiğimiz günlerde eski bir spor yöneticisinin bu yönde bir açıklaması oldu, 'bizim zamanımızda bu işlerin üzerine gidilmezdi' diye, ya da üzerine gideceksiniz. Yasaksa yasağın gereklerini harfiyen yerine getireceksiniz" şeklinde konuştu.

Herhangi sporcunun veya branşın uluslararası camiada haksızlığa uğraması halinde yerel ve evrensel hukukun kaidelerini yerine getirerek hak ve hukuku koruma ödevini yerine getirmek zorunda olduklarını kaydeden Suat Kılıç, şunları söyledi: "Bu konuda hepimize düşen görevler var. En başta federasyonlar ve sporcularımızın antrenörleri, sonra sporcuların bizzat kendileri ve aileleri, spor teşkilatı, olimpik hareket hepimize düşen görevler var. Doping sadece bir kesimin sorunu değil. Tüm kesimlerin kronik sorunu. Doping olayları artmış değil. Doping numulerin arttığından dolayı yasaklı madde kullananların yakalanma oranı artmış durumda. 2013 yılının ilk altı ayında alınan numune sayısı 700'ün üzerinde. 2011'de toplam numune sayısı yetmiş civarında. Mücadele kararlılığı, apaçık bu rakamlardan anlaşılabiliyor. Ya bu numuneler alınmayacak ya da numune sıklıkları artırılarak üzerine gidilecek ve nihayete ermesi temin edilecek. Bu karar hepimizin ortaklaşa verdiği karar. Hepimizin ortaklaşa takip etmesi gereken bir karar."

Doping meselesinin Türk sporu üzerinde kara leke olarak kalmaması gerektiğine dikkati çeken Bakan Kılıç, "Meselenin özünün nereden kaynaklandığı bu yönüyle anlaşılmalı. Atletizmde mesele budur, halterde mesele budur. Halter Federasyonu'nu tebrik ediyorum. 33 sporusuna 2 yıl süreyle müsabakalardan men cezası verdi. Bu apaçık tavır değil mi? Bu tavrı geliştiren spor teşkilatının dopinge göz yumması söz konusu değil. Bize düşen kuralları uygulamak" şeklinde konuştu.

"6222 SAYILI SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN"
6222 sayılı kanunun sadece şike yasası olmadığını, sporda şiddet ve düzensizliğin engellenmesiyle ilgili olduğunu anlatan Suat Kılıç, "Bu yasa, kulüpleri, yöneticileri, taraftar derneklerini; televizyoncularıyla, yorumcularıyla, gazetecileriyle tüm medya mensuplarını, polis teşkilatını, özel güvenlik kurumlarını, spor yöneticilerini, bakanlık görevlilerini doğrudan hem ilgilendiriyor hem yetkilendiriyor. Hakimlerimizi ve savcılarımızı da ilgilendiriyor. Pek çok ilimizde spor savcısı görevlendirilmiş durumda. Spor savcıları müsabakaları ya salonda, statlarda izleyecek ya da ekran başında takip edecek. Adliye teşkilatı, 6222 sayılı kanunun uygulanmasında her zamankinden daha çok kararlı" ifadelerini kullandı. Sezon başlarken hiçbir taraftarı 6222 kanunla korkutmak istemediğini vurgulayan Kılıç, "Hiçbir futbolsever vatandaşımızı, kolluk kuvvetiyle, savcılarımızla korkutmak istemem. Demokratik ülke açısından da hak saymam. Herkes kanunda ne yazdığını bilecek. Kanun maddelerinden herkes haberdar olacak. Kanunda cezalar var, yasaklar var. Zorlayıcı tedbirler var. Herkes bu kanunu okusun ve anlasın. Sıkı sıkıya uygun davransın" şeklinde konuştu.

"ELEKTRONİK BİLET UYGULAMASI BEŞİKTAŞ-TRABZON MAÇIYLA BAŞLAYACAK"
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, yeni kanunla kameralı güvenlik sistemi ve elektronik bilet uygulamasının başlayacağını, elektronik bilet uygulamasının da Spor Toto Süper Lig'in ilk haftasındaki Beşiktaş ile Trabzonspor arasında oynanacak maçta hayata geçirileceğini dile getirdi. Bu uygulamaları yerine getirmesi gereken kurumun Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) olduğunu anlatan Suat Kılıç, bu yönde toplantılar yaptıklarını
ve çalışmaların olgunlaştığını kaydetti. TFF Başkanı Yıldırım Demirören'den elektronik bilet uygulamasının ligin ilk haftasındaki Beşiktaş-Trabzonspor maçıyla başlayacağı bilgisini aldığını vurgulayan Kılıç, sözlerine şu şekilde devam etti: "Uygulanabilir mi, uygulanamaz mı tereddütlerini kaldırmış oluyoruz. Uygulanmalı mı, uygulanmamalı mı, biz değerlendirmeye almadık. Dünya holiganizmle ne şekilde mücadele ettiyse, hangi yöntemle başarı sağladıysa Türkiye'de de aynı yöntemle başarıya giden yol açılacaktır. Temennimiz kimsenin seyirden men, para, hapis cezası almamasıdır. Cezanın korkutucu neden olmaması. Ancak geriye dönük deneyimler gösteriyor ki ağır yaptırımlar getirilmediğinde maalesef biz kendi kendimize durumu idare etmekte zorlanıyoruz. Bu nedenle kanunlar açık, kurumlar görevlerinin farkında. Teknolojik olarak yapılması gerekenlerin tamamı yeni sezona yetiştiriliyor. Zorlayıcı olmayacağız, 'dediğim dedikçi' tavrın içine girmeyeceğiz." dedi

"DEPLASMAN YASAKLARI SONLANDIRILMALI"
Yeni sezonda deplasman yasağının da kalkmasını isteyen Suat Kılıç, "Sezon başlarken kulüplere bu önerimizi tekrarlıyoruz. Deplasman yasakları sonlandırılmalıdır. İstanbul'da, Bursa'da, Trabzon'da deplasmana götürülmeyen sporseverlerin maruz kalacağı yabancılaşmanın önüne geçilmelidir. Bir Galatasaraylı'nın Kadıköy'e, bir Fenerbahçeli'nin Arena'ya gelememesi, derbi maçlarda bu sahaların rakip seyirciye kapatılması bizim açımızdan aklın ve vicdanın kabul edeceği bir durum değil. Devlet bu yasakları kaldırabilir, ama kulüpler bu yasakları kendileri kaldırmadıkları sürece, deplasmana seyirci götürmeme iradesinin yanlış olduğunu sahiplenmediği takdirde arzu edilen neticeyi almak mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Suat Kılıç, maçlardan önce yaratılan suni gerilimin Türk futbolunun en büyük acısı olarak varlığını korumaya devam ettiğini anlatarak, "Devletin gücü bellidir. Kolluk kuvveti ve kanunlar. Kanunlar sertleştiğinde, kolluk kuvvetleri alışılmışın dışında müdahale ettiğinde o zaman yalnız demokratik toplum hemen reaksiyon gösterir. Özgürlüğü ve güvenliği dengelemek lazım. Hepimiz görevlerimimizi yerine getirelim. Bizden de talep varsa ilaveten yerine
getirelim" şeklinde konuştu.

2020 OLİMPİYAT ADAYLIĞI
Bakan Kılıç, Mersin'de gerçekleştirilen Akdeniz Oyunları'nın başarıyla tamamlandığını ve İsviçre'nin Lozan kentindeki Olimpiyat Adaylık Sunumu'nda yansımalarını aldıklarını söyledi. İstanbul'un 2020 Olimpiyat Oyunları adaylığının sonucunun ne olacağının henüz kestirilemeyeceğini kaydeden Kılıç, "Bize düşen canla başla sürecin bütün parametrelerini yerine getirmek. Aday bir ülkenin gerekenlerini eksiksiz olarak yapmak. Sonrası pek çok değişkene bağlı olarak şekillenebilecek. Bu sınavdan yüzümüzün akıyla çıkabilmiş olmamız önemli" ifadelerini kullandı. Kılıç, 760 tesisi bir takvim içinde üretip Türk sporuna kazandırmanın mücadelesini verdiklerini kaydederek, sözlerine şu şekilde devam etti: "Olimpik kriterlere uygun, heyecan verici projeler var. Mersin de içinde olmak üzere 12 ilimizi olimpiyatlara sporcu yetiştirme merkezi olarak ilan ettik. Türkiye'de her iki yılda böyle bir spor tesisi yenilenmesi sağlandığı takdirde bu ülkede sporun altyapısı konusunda en ufak tereddüte mahal bir konu kalmayacak. Tarama tesisleriyle ilköğretim ve ortaöğretim çağındaki yetenekleri bir yol arkadaşlığı sistemi içine dahil etmek ve Türk sporunda arzu edilen ciddi hamleyi yapmayı hedefliyoruz." dedi.