Bakan Şahin: Denizlispor Başkanı gelsin bana anlatsın
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2006 18:28
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) Levent'teki binasında spor yazarlarına yılın sportif gelişmelerini değerlendirdi. Bakan Şahin, Denizlispor Kulübü Başkanı'na çağrıda bulunarak, "Denizlispor Kulübü'nün sayın başkanı duyulduğunda ortalığı karıştıracak bilgilere sahipse gelsin bana anlatsın. Eğer bana aktarmaktan çekiniyorsa federasyona gelsin anlatsın. Bizler de her türlü yanlışın üzerine gidelim” dedi.
Bakan Şahin, bir soru üzerine, son zamanlarda bazı kulüp başkanlarının ve yöneticilerinin, rakip takım yöneticilerini ve taraftarlarını tahrik edici açıklamalar yapmayı alışkanlık haline getirdiğini söyledi.
Birbirleriyle söz düellolarında bulunduklarını, internet siteleri aracılığıyla taraftarlarını galeyana getirici açıklama yaptıklarını vurgulayan Mehmet Ali Şahin, “Buna son derece üzülüyorum ve sebebini anlayamıyorum. Bana bir ara “Bu kulüp başkanlarını bir araya getir, bakan olarak bunlara tembih et' dediler. Bunlar çocuk değil, koskoca adamlar. Bunları idrak edebilecek kadar olgun, bilgi birikimi olan insanlar. Yüzyılı aşkın geçmişe sahip olan kulüplerin başkanı olmak kolay değil. İnşallah bütün bu yaşananlar onlar için de ders olur. Sporun kendisinde var olan hoşgörüyü, centilmenliği hep birlikte uygularız” dedi.
Bakan Şahin, yasada bu tür tahrik edici demeçler vermenin cezai yaptırımları olduğunu vurgulayarak, “Bunlar uygulanmayınca herkes istediği gibi konuşuyor. Burada 1 şiddetinde olan konuşma, tribünlere 10 şiddetinde yansıyor. Bir takım şampiyon olmuş coşkuyla yolda yürüyor, diğer takım taraftarları onun üzerine yürüyor, arabasına zarar veriyor. Bunlar spor ahlakıyla bağdaşmayan şeyler” diye konuştu.
“DENİZLİSPOR KULÜBÜ BAŞKANI GELSİN, AÇIKLASIN”
Bir spor yazarının “Denizlispor Kulübü Başkanı, takımı küme düştüğü taktirde ortalığı karıştıracak açıklamalar yapacağını söylemişti. Takımı küme düşmedi. Şimdi siz ona (bunlar nelerdir) diye soracak mısınız” şeklindeki sorusu üzerine Bakan Şahin, Denizlispor Kulübü Başkanı'na bunları açıklaması için çağrıda bulundu.
“Takımı küme düşmeyince o bilgileri ağzından düşürmemesini ben de şaşkınlıkla karşılıyorum” diyen Mehmet Ali Şahin, şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz dönemlerde de bir takım iddialarda bulunan sporcu, spor adamı, yöneticiler oldu. Futbol Federasyonu Şike Tahkik Kurulu ve hatta mecliste araştırma komisyonu kuruldu. Arkadaşlarımız buralara davet edildi. (Çok önemli bilgilere sahiptin, bunları söyle) dediler, hepsi (yanlış anlaşıldım) diyerek bu işi geçiştirmeye çalıştılar. Gerçekten bu tür ifadelerde bulunan kişiler samimi ve ciddi ise Türk sporunu bir takım gölgelerden arındırmak için mutlaka görevlerini yapmalılar. Denizlispor Kulübü gibi önemli bir kulübün sayın başkanı duyulduğunda ortalığı karıştıracak bilgilere sahipse başta ben olmak üzere yetkililere aktarma ve bir takım pislikleri ve yanlışları temizlemek bakımından yardımcı olmalı. Bunu söyledikten sonra arkasını getirmiyorsa o zaman ortada bir etik sorun var demektir. Ben çağrıda bulunuyorum, Denizlispor Kulübü Başkanı eğer böyle bir beyanda bulunmuşsa Ankara'dayım hemen randevu veririm, gelsin bana anlatsın. Eğer bana aktarmaktan çekiniyorsa federasyona gelsin anlatsın. Bizler de her türlü yanlışın üzerine gidelim.”
“AVRUPA'DAKİ KULÜPLER İÇİN 8 YABANCI OLABİLİR”
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Futbol Federasyonu'nun yabancı konusunda sayının 6 olması konusunda karar aldığını belirterek, “Spordan Sorumlu Bakan olarak özerk federasyonların kararlarına karışmam. Kendi futbolcularımızın gelişmesi ve milli takım oluşturulması konusunda bir zaaf yaşanmaması için yabancı kontenjanının muhafaza edilmesinden yanayım” dedi.
Avrupa'da mücadele edecek Türk takımlarının rakiplerinin muhtemelen 11 tane yabancı oyuncu oynatma imkanına sahip olabileceğini anlatan Şahin, “Acaba Türkiye Ligleri için değil Şampiyonlar Ligi ve UEFA bazında bu kontenjanın biraz daha genişletilmesi düşünülebilir mi? Sayı 6'dan 8'e çıkabilir mi? Kimseye (böyle yapın) diye bir öneride bulunmuyorum, bu bir sesli düşüncedir” diye konuştu.
“ATLARI NİYE İADE EDEYİM, YANLIŞ BİRŞEY YAPMADIM”
Bakan Şahin, bir gazetecinin “Size hediye edilen atları iade edecek misiniz” şeklindeki bir soru üzerine, şunları söyledi:
“Milli tenisçimiz İpek Şenoğlu, bana tenis raketi hediye etmiş ve bana (Tenis öğreneceksiniz ve bir gün sizinle maç yapacağız) demişti. Daha önce hiç tenis raketini elime almamıştım, ama ondan sonra tenis öğrenmeye başladım. Spordan sorumlu olmam dolayısıyla her türlü spora destek vermem gerektiğini düşünüyorum. WTA İstanbul Cup tenis turnuvası için de Hülya Avşar ile Haliç'te bir gösteri maçı yaptım.
Türkiye At Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği'nin bir gecesinde, 'Hiç tayım olmadı, sadece çocukluğumda küçük sarı danam olmuştu' demiştim. At yarışı yazarı ve yetiştiricisi Hasan Saydam Bey iki gün önce doğan kısrağını hediye etti. Sonra Ankara'ya geldiler, Osman Hattat, (Bu daha 15 günlük, koşmasına 2-3 yıl var, benim taylarımdan birini bağışlamak istiyorum) dedi. (Bağış almam, satarsanız alırım) dedim. Alım-satım anlaşması yaptık ve 5 bin YTL gibi bir bedeli ortaya konuldu. Ben fiyatları bilmiyorum tabii, bizim köyde o tür şeyler 500 YTL, 1000 YTL ediyor, o kadar değerli olduğunu bilmiyordum. Ne bana bunu verenlerin bir art niyeti var ne de ben bir art niyet düşünüyorum. Türkiye Jokey Kulübü ile ilgili bir yasal düzenleme yapılacakmış, bu düzenlemede biz kendilerine yardım vaat etmişiz, o nedenle bunları rüşvet olarak kabul ettiğimiz şeklinde haberler çıkınca son derece üzüldüm.”
Spor bakanı olarak amacının her türlü spora destek vermek olduğunu anlatan Şahin, “Amacımız diğer sporlara olduğu gibi binicilik sporuna da ilgiyi çekmektir. Herhangi bir şahsi kazanç beklentim yoktur. Bu atları iade etmem istendi, niye iade edeyim, yanlış bir şey yapmadım. Üstelik alım-satım akti yaparak bunların bana mülkiyeti geçti” dedi.
Bakan Şahin, atların gelirlerini iki tane zihinsel yetersiz çocukları yaşatma ve koruma derneğine bağışlamaya karar verdiğini de kaydederek, “Bu atlardan bir tanesi bu yılın sonuna doğru koşacak diyorlar. İkramiye kazanırsa tüm gelirleri bu vakıflara vereceğim. Eğer sattığım zaman para ederlerse parasını bu vakıflara vereceğim. Benim oğlum zihinsel özürlü vakıflardan birinde kalıyor. Haftada iki gün rehabilite açısından bu çocukları ata bindiriyorlar. Eğer bu taylar benim mülkiyetimde kalmaya devam ederse emekliğe ayrıldığında da bu vakıflara bağışlayacağım” diye konuştu.
Bakan Şahin, ligde küme düşmenin kaldırılması konusundaki bir soru üzerine, “Bu konu kapandı, böyle bir şeyi doğru bulmadığımızı açıklamıştık. UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ile de görüştüm. (Bu felaket olur, bizi son derece sıkıntıya sokar) dedi. Böyle bir uygulamanın yapılması söz konusu değil” dedi.
Bakan Şahin, daha sonra derneğin kapalı tenis kortunda, TSYD Başkanı Onur Belge, Gençlik ve Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar ve spor yazarı Altan Tanrıkulu ile kısa bir süre tenis oynadı.
Birbirleriyle söz düellolarında bulunduklarını, internet siteleri aracılığıyla taraftarlarını galeyana getirici açıklama yaptıklarını vurgulayan Mehmet Ali Şahin, “Buna son derece üzülüyorum ve sebebini anlayamıyorum. Bana bir ara “Bu kulüp başkanlarını bir araya getir, bakan olarak bunlara tembih et' dediler. Bunlar çocuk değil, koskoca adamlar. Bunları idrak edebilecek kadar olgun, bilgi birikimi olan insanlar. Yüzyılı aşkın geçmişe sahip olan kulüplerin başkanı olmak kolay değil. İnşallah bütün bu yaşananlar onlar için de ders olur. Sporun kendisinde var olan hoşgörüyü, centilmenliği hep birlikte uygularız” dedi.
Bakan Şahin, yasada bu tür tahrik edici demeçler vermenin cezai yaptırımları olduğunu vurgulayarak, “Bunlar uygulanmayınca herkes istediği gibi konuşuyor. Burada 1 şiddetinde olan konuşma, tribünlere 10 şiddetinde yansıyor. Bir takım şampiyon olmuş coşkuyla yolda yürüyor, diğer takım taraftarları onun üzerine yürüyor, arabasına zarar veriyor. Bunlar spor ahlakıyla bağdaşmayan şeyler” diye konuştu.
“DENİZLİSPOR KULÜBÜ BAŞKANI GELSİN, AÇIKLASIN”
Bir spor yazarının “Denizlispor Kulübü Başkanı, takımı küme düştüğü taktirde ortalığı karıştıracak açıklamalar yapacağını söylemişti. Takımı küme düşmedi. Şimdi siz ona (bunlar nelerdir) diye soracak mısınız” şeklindeki sorusu üzerine Bakan Şahin, Denizlispor Kulübü Başkanı'na bunları açıklaması için çağrıda bulundu.
“Takımı küme düşmeyince o bilgileri ağzından düşürmemesini ben de şaşkınlıkla karşılıyorum” diyen Mehmet Ali Şahin, şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz dönemlerde de bir takım iddialarda bulunan sporcu, spor adamı, yöneticiler oldu. Futbol Federasyonu Şike Tahkik Kurulu ve hatta mecliste araştırma komisyonu kuruldu. Arkadaşlarımız buralara davet edildi. (Çok önemli bilgilere sahiptin, bunları söyle) dediler, hepsi (yanlış anlaşıldım) diyerek bu işi geçiştirmeye çalıştılar. Gerçekten bu tür ifadelerde bulunan kişiler samimi ve ciddi ise Türk sporunu bir takım gölgelerden arındırmak için mutlaka görevlerini yapmalılar. Denizlispor Kulübü gibi önemli bir kulübün sayın başkanı duyulduğunda ortalığı karıştıracak bilgilere sahipse başta ben olmak üzere yetkililere aktarma ve bir takım pislikleri ve yanlışları temizlemek bakımından yardımcı olmalı. Bunu söyledikten sonra arkasını getirmiyorsa o zaman ortada bir etik sorun var demektir. Ben çağrıda bulunuyorum, Denizlispor Kulübü Başkanı eğer böyle bir beyanda bulunmuşsa Ankara'dayım hemen randevu veririm, gelsin bana anlatsın. Eğer bana aktarmaktan çekiniyorsa federasyona gelsin anlatsın. Bizler de her türlü yanlışın üzerine gidelim.”
“AVRUPA'DAKİ KULÜPLER İÇİN 8 YABANCI OLABİLİR”
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Futbol Federasyonu'nun yabancı konusunda sayının 6 olması konusunda karar aldığını belirterek, “Spordan Sorumlu Bakan olarak özerk federasyonların kararlarına karışmam. Kendi futbolcularımızın gelişmesi ve milli takım oluşturulması konusunda bir zaaf yaşanmaması için yabancı kontenjanının muhafaza edilmesinden yanayım” dedi.
Avrupa'da mücadele edecek Türk takımlarının rakiplerinin muhtemelen 11 tane yabancı oyuncu oynatma imkanına sahip olabileceğini anlatan Şahin, “Acaba Türkiye Ligleri için değil Şampiyonlar Ligi ve UEFA bazında bu kontenjanın biraz daha genişletilmesi düşünülebilir mi? Sayı 6'dan 8'e çıkabilir mi? Kimseye (böyle yapın) diye bir öneride bulunmuyorum, bu bir sesli düşüncedir” diye konuştu.
“ATLARI NİYE İADE EDEYİM, YANLIŞ BİRŞEY YAPMADIM”
Bakan Şahin, bir gazetecinin “Size hediye edilen atları iade edecek misiniz” şeklindeki bir soru üzerine, şunları söyledi:
“Milli tenisçimiz İpek Şenoğlu, bana tenis raketi hediye etmiş ve bana (Tenis öğreneceksiniz ve bir gün sizinle maç yapacağız) demişti. Daha önce hiç tenis raketini elime almamıştım, ama ondan sonra tenis öğrenmeye başladım. Spordan sorumlu olmam dolayısıyla her türlü spora destek vermem gerektiğini düşünüyorum. WTA İstanbul Cup tenis turnuvası için de Hülya Avşar ile Haliç'te bir gösteri maçı yaptım.
Türkiye At Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği'nin bir gecesinde, 'Hiç tayım olmadı, sadece çocukluğumda küçük sarı danam olmuştu' demiştim. At yarışı yazarı ve yetiştiricisi Hasan Saydam Bey iki gün önce doğan kısrağını hediye etti. Sonra Ankara'ya geldiler, Osman Hattat, (Bu daha 15 günlük, koşmasına 2-3 yıl var, benim taylarımdan birini bağışlamak istiyorum) dedi. (Bağış almam, satarsanız alırım) dedim. Alım-satım anlaşması yaptık ve 5 bin YTL gibi bir bedeli ortaya konuldu. Ben fiyatları bilmiyorum tabii, bizim köyde o tür şeyler 500 YTL, 1000 YTL ediyor, o kadar değerli olduğunu bilmiyordum. Ne bana bunu verenlerin bir art niyeti var ne de ben bir art niyet düşünüyorum. Türkiye Jokey Kulübü ile ilgili bir yasal düzenleme yapılacakmış, bu düzenlemede biz kendilerine yardım vaat etmişiz, o nedenle bunları rüşvet olarak kabul ettiğimiz şeklinde haberler çıkınca son derece üzüldüm.”
Spor bakanı olarak amacının her türlü spora destek vermek olduğunu anlatan Şahin, “Amacımız diğer sporlara olduğu gibi binicilik sporuna da ilgiyi çekmektir. Herhangi bir şahsi kazanç beklentim yoktur. Bu atları iade etmem istendi, niye iade edeyim, yanlış bir şey yapmadım. Üstelik alım-satım akti yaparak bunların bana mülkiyeti geçti” dedi.
Bakan Şahin, atların gelirlerini iki tane zihinsel yetersiz çocukları yaşatma ve koruma derneğine bağışlamaya karar verdiğini de kaydederek, “Bu atlardan bir tanesi bu yılın sonuna doğru koşacak diyorlar. İkramiye kazanırsa tüm gelirleri bu vakıflara vereceğim. Eğer sattığım zaman para ederlerse parasını bu vakıflara vereceğim. Benim oğlum zihinsel özürlü vakıflardan birinde kalıyor. Haftada iki gün rehabilite açısından bu çocukları ata bindiriyorlar. Eğer bu taylar benim mülkiyetimde kalmaya devam ederse emekliğe ayrıldığında da bu vakıflara bağışlayacağım” diye konuştu.
Bakan Şahin, ligde küme düşmenin kaldırılması konusundaki bir soru üzerine, “Bu konu kapandı, böyle bir şeyi doğru bulmadığımızı açıklamıştık. UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ile de görüştüm. (Bu felaket olur, bizi son derece sıkıntıya sokar) dedi. Böyle bir uygulamanın yapılması söz konusu değil” dedi.
Bakan Şahin, daha sonra derneğin kapalı tenis kortunda, TSYD Başkanı Onur Belge, Gençlik ve Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar ve spor yazarı Altan Tanrıkulu ile kısa bir süre tenis oynadı.