Babam futbolcu olmamı istemedi

Güncelleme Tarihi:

Babam futbolcu olmamı istemedi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2012 00:00

Murat Canaydın, Galatasaray'ın eski başkanı Özhan Canaydın'ın oğlu. O da babası gibi iyi bir işadamı. Şimdi de altı yıl önce Türkiye getirdiği 'No Fear' markasını parlatma peşinde. Ama asıl büyük tutkusu babadan miras Galatasaraylılık. İleride tıpkı babası gibi Galatasaray'a başkanlık yapma hayalini de gizlemiyor

Haberin Devamı

Babanız Özhan Canaydın'ı çok iyi tanıyorduk. Peki anneniz nasıl biriydi?

- 1969'da Bursa'da doğdum. Benden üç yaş büyük bir ablam var. Babam değişik ve sert bir adamdı. Annemse çok fedakâr bir kadın. Bütün hayatını bizlere ve babama adadı. Tabii bu yaptığı ne kadar doğru bilmiyorum... Şu anda hayatta ve 65 yaşında.

Eğitim hayatınız Bursa'da mı sürdü?

- İlkokulu Bursa'da okudum. 1980'de hem Galatasaray Lisesi'ni hem Robert Koleji kazandım. Seçim yapmak için liseleri gezmeye çıktık. Galatasaray Lisesi sıraları kırık, dökük... Robert Kolej'de öğrenciler bahçede tenis oynuyor. Annem, "Hadi Robert hayırlı olsun" dedi. Ama babamın içten içe Galatasaray'ı istediğini biliyordum ve kararımı oradan yana kullandım. Bir yıl sınıfta kaldım. Monako'da ve Floransa'da tekstil üzerine iki yıl eğitim aldım. 25 yaşında da evlendim.

Haberin Devamı

Babanız futbolcu olmanızı ister miydi?

- Lisede basketbol oynuyordum. Sporu da severdim. Babam basketbol oynamamı isteyebilirdi ama futbolcu olmamı istemezdi. Tabii 23 yıl önceyi konuşuyoruz. Futbol şimdi daha popüler, başka düşünebilirdi.

Babanızla ilişkiniz nasıldı?

- Çok iyi arkadaşlığımız vardı. Ama mesafeli ve sert bir insandı. Herkese karşı böyleydi. Şimdi kızlarımla kurduğum samimi ilişki babamla benim aramda yoktu. Ondan çok çekinirdim ve mesafeliydik.

"Seni seviyorum" demeyen babalardan mıydı?

- Evet. Zor takdir ederdi. Ona yaptığınızı beğendirmek zordu ama sonuçta iş hayatında yaptığım hatalarda da hep arkamda durdu.

 MAÇLARA GİTMEYİ BIRAKTIM

 Peki babanızın hayatına Galatasaray Kulübü girdikten sonra hayatınızda neler değişti?

- Hep Galatasaray'daydı. Neredeyse 15-20 günde bir görüşebiliyorduk. Bundan önce en büyük zevkim Galatasaray maçlarına gitmekti babam başkan seçildikten sonra gitmeyi bıraktım. Çünkü stres oluyordum, kötü laflara tepki göstermem lazımdı.

O dönemde babanızı takdir edenlerin yanı sıra eleştirenler de çıkıyordu...

- Çok zordu. Televizyon bile izlemek istemiyordum. Sonuçta topun çizgiyi geçmesi önemli. Kimse Seyrantepe Stadı yapıldı diye övgüler düzmüyor. Fenerbahçe'yi yenerseniz büyük olay. Sportif açıdan başarısız bir dönemdi ama sonuçta iki lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası var. Bir de Galatasaray'ın atmosferi öbür camilardan farklı.

Nasıl farklı?

Haberin Devamı

- Taraftar için sportif başarı ön planda, üyeler içinse adam gibi adamlık ve güven önemli. Taraftar takım kazandığı sürece mutlu. Sonuçta babam girdiği üç seçimi de kazandı. Kongre üyeleri ona destek verdi. Taraftarsa son döneme doğru sahip çıktı.

Babanızı kaybetmek sizi nasıl etkiledi?

- Babamın bir kontrolü, hakimiyeti vardı. Şimdi tek kaldım hayatta, bu biraz korkutuyor. Bunun dışında onu sadece fiziki olarak kaybettik.

İleride başkan adaylığını düşünüyor musunuz?

- İleride düşüneceğim... Böyle bir teklif gelirse bu işten kaçmam, aksine gurur duyarım. Hayatınızın bir anlamı olması lazım ve işim dışında en önemlisi de bu.

 DAMAT GALATASARAYLI OLURSA EVLENME ŞANSI ARTAR

Haberin Devamı

 'No Fear' cesur bir spor markası imajı veriyor. Siz de markanız kadar cesur musunuz?

- O kadar değilim. Bizimki biraz gözü karalık. Babamın kulüp başkanlığı ve yöneticiliği döneminde maddi manevi cesur davranmamız gerekiyordu. Tabii zor bir dönemdi. Sonuçta öyle bir görevdeyken ailenize yeteri kadar zaman ayıramıyorsunuz. Bu yüzden babamı kınadığım zamanlar olurdu. Şimdi o aynı özellikleri kendimde görüyorum...

Hangi özellikler onlar?

- Ailenizi, işinizi ikinci plana atıp Galatasaray'ı düşünme mevzusunu kınarken şimdi aynısını ben yapıyorum. Çocuklarım da ileride benim hakkımda böyle olumsuz düşünebilir.

19 yıllık evliliğiniz üç ay önce bitti. Bu söyledikleriniz buna yola açmış olabilir mi?

Haberin Devamı

- Belki de çalışmayı çok sevmemin etkisi olabilir. İşim her zaman ön planda sonra da kızlarım ve Galatasaray geliyor...

Kızlarınız kaç yaşında?

- Biri 15, diğeri 13... İstanbul'da yaşıyorlar. Ben işim sebebiyle genelde Bursa'dayım ama haftanın iki günü İstanbul'a mutlaka geliyorum. Kızlarıma karşı çok yumuşağım. Onları şımartırım, aramız iyidir.

Kızlarınız da Galatasaraylı mı?

- Tabii! Başka şansları var mı?

Yok mu? Yani Galatasaraylılık babadan çocuğa mı geçiyor?

- Galatasaraylı olmaları için baskı lazımsa yaparım tabii (Gülüyor). Benim çocuğumun Galatasaraylı olma dışında bir şansı yok!

Peki müstakbel damatlarınız Galatasaraylı çıkmazsa ne olacak?

- Bu biraz zor işte! Galatasaraylıysa evlenme şansı yüksek olur (gülüyor).

Haberin Devamı

Evinizde sadece spor mu konuşulur?

- Evet. Hafta içi kızların dersleri var. Anneleriyle sinemaya gidip hafta sonu da benimle maça gidiyorlar. Kızlarım da hem benim maç izlerken mutlu olduğumu görüyor, hem de değişik bir ortama giriyorlar.

Bir daha evlenmeyi düşünüyor musunuz?

- Çok yeni boşandım. Bunun için daha erken...

Koleksiyon renklendi

NO FEAR GENEL MÜDÜRÜ MURAT UNAT

Biesseci Bursa A.Ş. ile No Fear yollarını birleştirdi. 10 mağaza açtık. Türkiye'de satılan ürünleri de burada üretiyoruz. Markada sadece siyah tişört yok. Renkli gömlekler, bermuda kotlar, pantolonlar, şapkalar ve tişörtlerden oluşan bir koleksiyon var. Nevresim takımı ve havlular da yolda. Kalıplar da değişti. Dar ve vücuda oturan modeller de hazırlandı. Yeni sloganımız şu: Artık oğullar değil babalar da bu markayı giyecek.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!