Aziz Yıldırım'dan şampiyonluk seansları

UĞUR DÜNDAR�Fenerbahçe’nin şampiyonluğu kaybetmesi tabii ki mümkün! Ama benim bildiğim Aziz Yıldırım, ‘Samandıra Seansları’nı ‘Şampiyonluk Seansları’na çevirir ve eline geçen fırsatı tepmez.

YILMAZ ÖZDİL Polis Bünyamin Gezer, günahsız Zapo’ya Tekel işçisi muamelesi yaptı… Şaka bir yana, iki tane hakem say desen, biri Bünyamin Gezer’dir, o kadar güvenirim ama, yakıştıramadım kendisine...

Kasaptaki ete soğan doğramak için erken!

-  Fenerbahçe, 7 maçlık galibiyet zincirinin ardından liderliği devraldı. Bu saatten sonra şampiyonluğu bırakması mümkün mü?
UĞUR DÜNDAR   Matematiksel olarak tabii ki mümkün! Sürprizler olmasa futbol bu kadar heyecan verir miydi? Ama benim bildiğim Aziz Yıldırım, “Samandıra Seansları”nı “Şampiyonluk Seansları”na çevirir ve bu saatten sonra eline geçen fırsatı tepmez. Daum ve futbolcuları çevresine toplayıp “Bakın beyler! Ben bu işe paramı, hepsinden önemlisi hayatımı koydum. Taraftarımıza üç yıl şampiyonluk sözü verdim! Ona göre!…” diyerek başlayacağı konuşmasında neler söyleyeceğini, onları nasıl motive edeceğini, adım gibi biliyorum.
YILMAZ ÖZDİL Eskişehir, Ankaragücü, Trabzon... Kasaptaki ete soğan doğramak için erken!

“Herr” Vural olsaydı F.Bahçe’nin başındaydı

-  Yılmaz Vural’ın, “yalaka, kokainman” gibi ağır sözler söylediği Christoph Daum’a sarılıp öpmesini, ‘ev sahibi takımın hocası olarak misafirperverlik örneği gösterdi” şeklinde mi değerlendirmeliyiz?
UĞUR DÜNDAR   Konfüçyüs “Kötü düşünen, kötüdür!” der. Yılmaz Vural gibi başarısını tırnaklarıyla düz duvara tırmanarak sağlamış değerli bir hocaya, kem sözü yakıştıramam. Ne yazık ki ülkemizin başarılı insanları, her zaman hak ettikleri yere gelemiyor. Eğer o, Yılmaz Vural yerine, “Herr” veya “Mister” ile başlayan bir isme sahip olsaydı, şimdi belki de Kasımpaşa yerine, Fenerbahçe’nin başındaydı. Yılmaz Hoca’ya yakışan, son maçta sergilediği centilmen ve misafirperver davranışlardır. Benim gözümde o bir centilmendir.
YILMAZ ÖZDİL   Müstahakmış demek ki şeklinde değerlendiriyorum.

G.Saray ve Bursa’ya teşekkür etmeliyiz

-  Son Galatasaray-Bursa spor maçında olduğu gibi, orta sahasız iki takımın, topun bir o kalede bir bu kalede olduğu bir 90 dakika çıkartıp “tempolu” oynadığı karşılaşmalar için “kaliteli futbol vardı” diyebilir miyiz?
UĞUR DÜNDAR Belki çok kaliteli futbol yoktu ama, çok büyük heyecan ve “fair play” vardı. Galatasaray-Bursaspor maçını adeta nefeslerimizi tutarak izledik. Bırakın kaliteyi, demek ki heyecana bile hasret kalmışız!.. Bu nedenle her iki takımın futbolcularına içtenlikle teşekkür etmeliyiz.
YILMAZ ÖZDİL  “Bursa’yla Galatasaray’ı kıskanmışsınız” diyebiliriz…

Zapo’nun gözüne biber gazı sıkmadığına şükredin

-  Geçen hafta birçok hakem hatası gördük. Hakemler ligin son haftalarındaki stresi kaldıramaz mı oldu sizce?
UĞUR DÜNDAR  Hakemler sezon başından beri iyi değillerdi. Ancak son haftalarda yoğunlaşan stres, kimyalarını iyice bozdu!… Artık öyle bir noktaya geldik ki, hakemlere dair hiçbir şey beni şaşırtmıyor! Bünyamin Gezer gibi otoriter bir hakem bile oyunun kontrolünü kaçırıyorsa, özgüven yoksunu olanların içinde bulundukları ruh halini varın siz düşünün!
YILMAZ ÖZDİL Polis Bünyamin Gezer, günahsız Zapo’ya Tekel işçisi muamelesi yaptı. Gözüne biber gazı sıkmadığına şükredelim. Şaka bir yana, iki tane hakem say desen, biri Bünyamin Gezer’dir, o kadar güvenirim ama, yakıştıramadım kendisine.

Geçti Bor’un pazarı...

-�Beşiktaş, Futbol Federasyonu’na başvurup, Fenerbahçe maçının tekrarını, hatta Fenerbahçe’nin hükmen mağlubiyetini talep etti. Bu konuda haklılar mı, yoksa bu çaba başarısız geçen sezonu aklamak için mi?
UĞUR DÜNDAR   Beşiktaşlı yöneticiler başarısızlıklarına kılıf ararlarken, içine düştükleri çaresizliği ilan ediyorlar. Şu dizeler, tam da onlar için söylenmiş gibi:
“Servi gibi umutlar döndü birer iğdeye,
Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye!..”
Gelecek sezon için kendilerine başarılar dileriz.
YILMAZ ÖZDİL  Metro kazıcısı Bilica’ya ceza veremeyen federasyon, bu talebi nedeniyle Beşiktaş’ın 3 puanını daha silmezse, iyi…

Arda transfer rekoruyla gittiğinde moraracaklar

-  Arda, “Büyüklerimiz ne karar verirse biz ona uyarız” dedi. Futbolcunun, hele ki Galatasaray kaptanının kendi iradesiyle karar vermesi ayıp birşey mi?
UĞUR DÜNDAR  Ne diyeceğimi bilemiyorum doğrusu. Arda’cık ne İsa’ya yaranabiliyor, ne de Musa’ya. Eleştirilen konuşmasını sonuna kadar dinledim. Son derece olgun ve aklı başında açıklamalar yaptı... Arda’nın durumunu şu fıkra çok güzel anlatıyor:  Dünyanın en ünlü sirkine, müthiş becerilere sahip olduğunu söyleyen genç bir adam başvurmuş. Sirkin burnundan kıl aldırmayan mağrur müdürü “Oğlum dünyanın en büyük yıldızları bizim sirkimizde. Senin onlardan farklı ne gibi bir becerin olabilir ki?” diye sorunca, genç adam “Hemen göstereyim!” demiş ve kollarını kanat gibi çırparak, odanın etrafında kuş gibi uçmaya başlamış!.. Gösteri bittiğinde  “Bravo, seni aldım!” demesini beklerken müdür sormuş: “Anladık ta başka bir becerin var mı?..”
Arda da şimdi aynı durumda.
YILMAZ ÖZDİL  Transfer rekoruyla gittiğinde, Galatasaray’ın forması gibi moraracak herkes.

Hangi sektör temiz ki futbol şaibesiz olsun!

-  Artık kim şampiyon olursa olsun çok tartışılacak. Son zamanlarda çıkan ve bazıları da asılsız olan “şike ve telekulak” belgeleri futbol camiasını paranoyaklığa mı sürükledi? Yoksa futbolumuzda bu paranoya hep mi vardı?
UĞUR DÜNDAR Türkiye’de hangi sektör temiz ki, futbol, şaibesiz ve pırıl pırıl olsun! Üstelik bu sektörde kolay yoldan kazanılacak büyük paralar dönüyor! Soruşturmanın derinleştirilerek yapılıyor olması, bizi paranoyadan ve futbolu kirletenlerden kurtaracak çok sevindirici bir gelişme... Bu nedenle herkesin yargıya destek vermesi gerekir. Kaldı ki ben, büyük kulüplerimizin şike yaptığını rüyamda görsem inanmam! Haa büyük kulüplerde de kötülüğe, pisliğe bulaşmış olanlar yok mudur? Tabii ki vardır. Ama bunların o kulüplerde uzun süre yaşama şansı asla yoktur! Kim olursa olsun, şampiyonluğun şaibeli hale geleceğine de asla inanmıyorum.
YILMAZ ÖZDİL  “Para” hep vardı, “noya” yeni.

G.Saray o seyircilere madalya verip öpmeli

-  Milyonlarca taraftarı olan Galatasaray’ın basket takımı kümede kalma maçını birkaç yüz seyirci önünde oynadı (Üstelik o gün futbol takımının maçı da yoktu). Neden basketbol gibi sporlar İstanbul’da izleyici bulamıyor?
UĞUR DÜNDAR G.Saray Basketbol Takımı’nın yöneticileri o birkaç yüz seyirciye madalya verip, alınlarından öpmeliler. Ayrıca sorumlusu oldukları inanılmaz rezalete rağmen kendilerini yalnız bırakmayan seyircilere yatıp kalkıp şükretmeliler. Zira taraftara kulüp tarihinin en utanç verici sezonunu yaşattılar.
YILMAZ ÖZDİL  Üzerinde durulmuyor ama, Abdi İpekçi Salonu’nun yeri yanlış, gidip gelmek ızdırap. Hatırlayan hatırlar, şehrin göbeğindeki Lütfi Kırdar salonken full dolardı... Zaten salon seyircisi az, bu tür yanlış kararlarla daha da azaldı.

Önce Naim geldi sonra başarı ve ilgi

-  F.Bahçe Acıbadem’in başarılarından sonra, Gamova’ya yurtdışından rekor bir sözleşme teklifi geldi. Türkiye’de de birçok kulüp amatör branşlara yatırımlarını artırma kararı aldı. Bu, “Bir spor dalında başarı geliyorsa ilgi de gelir” tezini kanıtlıyor mu sizce? Başarı mı önce gelmeli yoksa yatırım mı?
UĞUR DÜNDAR Turgut Özal milyon dolara kıyıp Naim Süleymanoğlu’nu getirmemiş olsaydı, Türk halteri bugünkü şampiyonları yetiştirebilir miydi? Önce Naim geldi, sonra da başarı ve ilgi. Spor dallarının hiçbirinde başarı, çalışmadan ve doğru yatırım yapılmadan elde edilemiyor. Ülkemizde haltere başlayan her sporcu, bir gün Naim Süleymanoğlu olmayı hayal ediyor. Voleybola meraklı uzun boylu kız çocukları da bundan böyle birer Gamova olmayı düşleyecekler. Bravo bu örnek modeli yaratanlara.
YILMAZ ÖZDİL  Gamova zurna değil, zaten dünyanın en iyi starlarından biri. Gamova’nın önemli olduğunu Fener’e geldikten sonra anladıysanız, Gamova ne yapsın?