Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu arasındaki hakaret davasında, mahkeme ilginç bir karara imza attı. Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesi, eylemleri 'karşılıklı hakaret' kapsamında değerlendirdiğini belirterek, Yıldırım ve Hacıosmanoğlu hakkında ceza vermekten vazgeçtiğini açıkladı.
SON DURUŞMAYA AVUKATLAR KATILDI
Dün yapılan duruşmaya müşteki sanıklar Aziz Yıldırım ve İbrahim Hacıosmanoğlu katılmazken, tarafları avukatları temsil etti. Duruşmada son savunmalarını yapan Yıldırım'ın avukatı Abdurrahim Erol, "Müvekkilim sürekli Hacıosmanoğlu'nun hakaretlerine maruz kalmıştır. Cezalandırılmasını istiyoruz, müvekkilimin ise beraatını talep ediyorum" dedi.
Hacıosmanoğlu'nun avukatı Köksal Kızıltaş ise "Müvekkilim kulübünün hak arama mücadelesi çerçevesinde eleştiri mahiyetinde söylemlerde bulunmuştur" diye konuştu.
"HER NE KADAR İYİ BİR ÖRNEK OLMASA DA, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ..."
Duruşma sonunda kararını açıklayan Mahkeme Hakimi Nuh Hüseyin Köse, Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu'nun 2013 yılında TRT Spor televizyon kanalında yayınlanan Basın Tribünü, Kulüpler Birliği toplantısı ve basına verdiği demeçlerde Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a hakaret ettiği gerekçesiyle dava açıldığını belirtti.
Yıldırım hakkında da aynı yıl içerisinde Hacıosmanoğlu'na yönelik Fenerbahçe Spor Kulübü internet sitesinde hakaret ettiği iddiasıyla dava açıldığını kaydetti.
Her iki müşteki sanığın eylemlerinin ayrı ayrı değerlendirildiğinde, hakaret kabul edilen sözlerin dışındaki sözlerin "provokatif" ve "ağır eleştiri" niteliğinde sayılması gerektiğini vurgulayan Hakim Köse, kararında, "Türkiye'nin siyaset kadar gündemini işgal eden iki büyük spor kulübünün başkanları olup, birbirlerini sportif faaliyetleri nedeniyle ağır şekilde eleştirmelerinin sınırlandırılmasının gerekmediği, bu durumun her ne kadar spor kamuoyunda iyi birer örnek olmasa da, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği kanaatine varılmıştır" dedi.
"HACIOSMANOĞLU HAKARET SUÇUNU İŞLEDİ ANCAK..."
Hacıosmanoğlu'nun Yıldırım'a karşı sarf ettiği sözlerin şeref, onur ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte olduğunu belirten Hakim, kararında, "Suça konu sözlerin sportif tartışma sırasında konu ilgisi olmadığı halde söylenmesinin de diğer tarafı kızdırmak amacı taşıdığının kabulü zorunludur. Hakaret suçunu işlediği kanaatine varılmıştır" cümlelerine yer verdi.
"YILDIRIM'IN SÖZLERİ ELEŞTİRİ BOYUTUNU AŞIP 'KÜÇÜMSEME' BOYUTUNA ULAŞTI'
Yıldırım'ın ise Hacıosmanoğlu'na sarf ettiği sözlerin eleştiri sınırlarını aşıp "küçümseme" boyutuna vardığını ifade eden Hakim, Aziz Yıldırım'ın da hakaret suçunu işlediğini kaydetti.
"İLK HAKARETİ HACIOSMANOĞLU YAPTI, YILDIRIM DA AYNI ŞEKİLDE KARŞILIK VERDİ"
İlk hakaret sözünü Hacıosmanoğlu'nun söylediğini dile getiren Mahkeme Hakimi, "Aziz Yıldırım da aynı sertlikle Hacıosmanoğlu'nu yanıtlamıştır. Bu durumda, hakaret sözlerinin ağırlıklarının yarıştırılamayacağı, her iki müşteki sanığın da birbirinin saygınlığını kamuoyu önünde rencide ettiği, bu aşamadan sonra cezalandırılmalarının hukuksal bir yarar sağlamayacağı kanaatine varılmıştır" dedi.
Mahkeme, eylemleri 'karşılıklı hakaret' kapsamında değerlendirdiğini belirterek, Yıldırım ve Hacıosmanoğlu hakkında ceza vermekten vazgeçtiğini açıkladı. Yıldırım ve Hacıosmanoğlu hakkında 'ceza verilmesine yer olmadığına' dair karar verildi.
DAVALAR BİRLEŞTİRİLDİ
İbrahim Hacıosmanoğlu hakkında, 2013 yılı Haziran ve Temmuz aylarında TRT Spor kanalında yayınlanan 'Basın Tribünü' adlı programda ve Kulüpler Birliği Vakfı toplantısında Aziz Yıldırım'a hakaret ettiği gerekçesiyle 7 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Hacıosmanoğlu'nun bu sözleri üzerine, Yıldırım'ın Fenerbahçe Spor Kulübü sitesinde 2013 yılı Haziran ve Temmuz ayında 'Zorunlu Açıklama' ile hakaret ettiği belirtilerek, 7'şer aydan 4 yıl 8'er aya kadar hapis cezası istemiyle 2 ayrı dava açıldı.
Savcılık ise suçların "karşılıklı" işlendiğini belirterek, tüm davaların 48. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesini talep etti. Mahkeme de talebi kabul ederek, Yıldırım ve Hacıosmanoğlu'nu tek bir dosyada 'müşteki-sanık' olarak yargıladı.