Aziz Yıldırım babam değil

Güncelleme Tarihi:

Aziz Yıldırım babam değil
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2010 00:00

O otele gittik (kelepçeli parti), başkan görüntüleri almış. Tek tek çağırıp soruyor, “Orada mıydın?” “Hayır” diyen olursa, CD’yi gösteriyormuş.

Haberin Devamı

Para cezası verdiler bize ama bu cezaları kimse ödemedi.

Aziz Yıldırım, benim babam değil. Ne yapacağıma karışamaz. Başkan gibi değil baba gibi davranıyordu. Özel hayatımıza karışıyordu.

Sürekli bir baskı vardı ve bu baskı takımdaki herkesi etkiliyordu.

ÇARŞAMBA sabahı saat 10.00.. Atatürk Havalimanı’ndayım. Bir elimde Brezilya’ya uçuş bileti, diğer elimde de seyahat valizim var.
Üç gün önce, “Haydi Brezilya’ya gidiyoruz” deseler inanmazdım. Ama şimdi 214 no’lu kapıya doğru yöneliyorum. Dar zamana sıkışacak bu seyahat biliyorum. Uzun süreli değil ama kimbilir, bakarsanız orada eski dostlarla da karşılaşırım. Uçağa bindim. İlk 6 saati uykuda geçen 13 saatlik bir yolculuk sonrasında Sao Paolo’ya vardım. Uzun yolculuk ve Türkiye ile Brezilya arasındaki 4 saatlik saat farkı yüzünden yorulmuştum. Otele yerleştikten hemen sonra tekrar uyudum. Sabah kalktığımda, Sao Paolo’da Türkiye adına ne kadar yararlı işler yaptığına gözlerimle şahit olduğum Sao Paolo Konsolosluğu’ndan Gökçe Gül ve diğer dostlarım beni lobide bekliyordu. Biraz muhabbetten sonra bir et lokantasına gittik. Mükemmel bir ziyafetin ardından, Roberto Carlos’u iyi tanıyan bir dostum Corinthians takımının antrenmanına gideceğimizi, Carlos’un bizi beklediğini söyledi.
Türkiye’de bir kez kısa süreyle görüşme şansı bulduğum Brezilyalı futbolcu ile kendi ülkesinde konuşacaktım. Ziyaret için gittiğim Brezilya’da ticaret de yapacaktım!
Bu nasıl idman!
Carlos bizi Corinthians Kulübü’nün kamp tesislerinin kapısında karşılattı. Biz tesislere girdiğimizde antrenman yeni başlamıştı. Aynı anda bir medya ordusuyla karşılaştım. Saydım; tam 25 basın aracı vardı. “Neden bu kadar çok gazeteci var?” diye sordum. Yanımdaki arkadaşlarım Brezilya’da sezonun sonuna gelindiğini ve pazar günü oynanacak maçların şampiyonu belirleyeceğini söyledi. Her neyse idmanı izlemeye koyulduk. Hakikaten Brezilya’da antrenman yapılmadığına şahit oldum. 1.5 saat süren idmanda ne yaptıklarını inanın anlamadım. Ben ‘acaba sezon sonu olduğu için mi böyle hafif çalışıyorlar’ diye düşünürken, yanımdaki dostum her antrenmanın böyle geçtiğini anlattı.

Haberin Devamı

Her şey için Başkan’ı beklerdik

Haberin Devamı

“Türkiye’de çok mutluydum. Kalmayı da isterdim. Fakat amatörce yönetim ve sürekli gerilen ortamlar beni üzdü.

TÜRKİYE’de bana göre Fenerbahçe de, diğer kulüpler de amatör zihniyetle yönetiliyor. Ben Türkiye’de çok mutluydum aslında. Kalmayı çok istedim. Ama amatörce yönetim tarzı, maaşların geç yatması, sürekli gerilen ortamlar, Başkan ve yöneticilerin tavrı beni çok üzdü. Sürekli Başkan’ın (Aziz Yıldırım) onayını bekledik. Bir arkadaşımız eşi için uçak bileti almayı beklerken yaşadığı gerginlik bir sonraki maça yansıdı. Bunları hep yaşadık. Ben kendim alıyordum biletlerimi. Bu gerginliği yaşayan arkadaşlarımı gördükçe hiç istekte bulunmadım. Bir şey için karar verilmesi gerekiyor, tüm birimler Aziz Yıldırım başkanı bekliyor.

Haberin Devamı

Evet oteldeydim ama neyi ispatlayabilirler ki

BİZ köle değiliz. Herkesin kendine göre bir hayatı var. Bir dönem çok konuşulan o malum konu (lüks otelde kelepçeli seks partisi) gündemimizden düşmedi. Biz oyuncular olarak o olayı yaşadık, tepkilerini gördük, konu kapandı. Ertesi gün normal antrenmanlarımıza ve maçlarımıza baktık. Suçlanan, lider olarak adlandırılan arkadaşlarımız oldu. Ben bu konuyu hiç takmadım. Ta ki, Başkan’ın, oyuncu arkadaşlarımı çağırıp otele giriş çıkışlarımızı, kral dairesine giriş görüntülerimizi gösterdiğini duyana dek. Başkan direkt, “Sen orada mıydın?” diye soruyormuş, “Hayır” diyen olunca CD yi koyup, “Bak sen de oradaymışsın” diyormuş. Bir kere, bu davranış çok yanlış. Para cezaları kesildi; komik rakamlardı. Bu rakamları kimse ödemedi zaten. Başkan beni çağırıp kasettekileri göstermedi nedense. Konu kapanmalıydı ama yanlışa devam edildi.
Evet o otel odasında toplandık. Neyi ispat edebilirler ki? İçeride belki de arkadaşlarla oturduk çay, kahve içtik. Hadi farklı bir şey olduğunu ispat etsinler!

Haberin Devamı

Ben de bazı hikayeler biliyorum

BEN ve arkadaşlarım da bazı hikayeler biliyoruz. Bu konuşma ile bu konuya noktayı koyuyorum. Ben de mi çıkıp Başkan ile ilgili bildiğim hikayeleri anlatayım. Ben bu işlere karışmam. Herkesin özel hayatı kendine. Başkan’ın da doğal olarak kendisini ilgilendirir özel hayatı. Ama ben bir gün çıkıp bunu ne medyada ne de başka bir yerde tartıştım. Aslında bir ara o oteli özel görüntülerimizi kulübe ve başkana verdiği için dava edecektik. Sonra işi unuttuk antrenmanlarımıza baktık.

Zico hançerlendi

ZİCO bana göre çok başarılıydı. Alacağı para, ağabeyi konusunda Başkan ile yaşadığı tartışma ve son olarak sabah erken gelip akşam geç vakitlere kadar çalışması istenince ipler koptu. Bana göre Zico, Aragones ve Daum’dan çok daha farklı bir isimdi. Ancak takım içinde bazı arkadaşlarımız gerektiği kadar destek olmadı. Arkasında duran olmayınca ve destek görmeyince ipler koptu. Bence Zico değil o dönem Fenerbahçe kaybetti. Zico kalsaydı, ondan sonra gelen iki antrenöre de bu kadar tazminat verilmez, Zico’nun yapacağı transferlerle çok daha ileri gidebilecektik. Belki ben de kalırdım ve futbola vedamı Fenerbahçe’de yapardım.

Haberin Devamı

Daum yüzüme başka arkama başka konuştu

BEN oynadığım hiçbir takımda yedek kalmadım. Birkaç amatörce yaşanan olayın ardından, Daum’un benimle sürekli seviyormuşçasına konuşması ancak arkamdan başka davranmasına çok üzüldüm. Yedek kalmayı hiç istemedim. Bu gibi sıkıntılar ve ödemelerdeki gecikmelerde olunca, ayrılmaya karar verdim. Daum’un bir gün sıcak, bir gün buzdağı gibi davranması da bu kararımda etkili oldu. Ayrıca, takım içinde yaşanan iniş çıkışlardan herkesin etkilenmesi beni de yıprattı.

G.Saray'a da gelirim Beşiktaş'a da

Bir yıl daha Corinthians’ta kaldıktan sonra ABD’ye gidip 1.5 yıl da burada oynayacağını ve arkasından antrenörlüğe başlayacağını belirten Brezilyalı yıldız, “Galatasaray’da, Beşiktaş’ta ya da Trabzonspor’da da çalışabilirim” dedi.

BREZİLYA’nın en büyük kulüplerinden Corinthians’ta forma giyen Roberto Carlos, geçmiş yıllarda Fenerbahçe’de oynamış olmasının, ileride Galatasaray, Beşiktaş ya da Trabzonspor’da görev yapmasına engel olamayacağını söyledi. 2.5 yıl daha futbol oynayacağını, daha sonrasında ise teknik direktörlük yapmayı planladığını ifade eden Brezilyalı yıldız, şöyle devam etti:
“Her gittiğim yerde sevildim. Beni insanlar baş tacı yaptı. Herkesi teşekkürlerimi sunuyorum. Bir yıl daha Corintians’ta futbol oynayacağım. ABD’den teklif var. Bir yıl sonra oraya gideceğim. ABD’de 1.5 yıl oynadıktan sonra futbolu bırakacağım. Eşim ve çocuklarıma vakit ayırmak istiyorum bir süre. Daha sonra tabii ki futboldan kopmayacağım. Antrenör kurslarına yazılıp, dünyanın en iyi antrenörlerinin arasına girmek istiyorum.
Şartlar değişebilir
Fenerbahçe’de futbol oynadım. Taraftarını çok seviyorum. Beni hep el üstünde tuttular. Ama benim profesyonel olduğum unutulmasın. 2.5 sene sonra şartlar ne gösterir bilemem. İleride Türkiye’de antrenörlük yapabilirim. Potansiyel, para ve taraftar gücü var. Bakarsınız, gün gelir Galatasaray’da hoca olabilirim. Belki de Beşiktaş’ta. Hiçbir zaman ‘ne Galatasaray’da ne Beşiktaş’ta ne de Trabzonspor da hocalık yapmam’ demem. Diyemem...”

F.Bahçe’den 1 milyon Euro alacağım var

ŞU an Fenerbahçe ile FIFA’da davalıyız. Şunu sevgili yönetici arkadaşlarım çok iyi biliyor; 1 milyon Euro alacağım var. Bunu bana ödemediler. Tek taraflı sözleşmemi feshetmem sonrasında kendileri de haklarını aramak adına girişimde bulundular. Konuşmamızda ben kendilerine Real Madrid’den gelirken bonservis bedeli ödetmediğimi söyledim.
“Devre arasında tek taraflı sözleşmeyi iptal edebilirim” dedim. Bana, “Hayır yapamazsın” cevabını verdiler. Ama yaptım. Bu konuda kararı FIFA verecek. Sözleşmeyi tek taraflı feshettiğim için ben de ceza yiyeceğim belki, ama paramı da alacağım. Ama ben gelirken gösterilen tavır ve ayrılırken gösterilen tavır arasındaki farkı siz değerlendirin.

Türkiye’yi özledim

Corinthians’ın antrenmanından sonra sohbet ettiğimiz Roberto Carlos’un ilk sözleri, “Türkiye’yi çok özledim” oldu. Brezilyalı futbolcu, dostlarının yanı sıra yemeklerimizi ve bir de Reina’yı çok özlemiş. Carlos, “Bir fotoğraf çekelim ama anlamlı olsun” dediğimde, “Al beni kucağına, çektir fotoğrafı” cevabını verdi. Ben de onu kırmadım tabii!

Coca Cola Carlos!

FENERBAHÇE’de iken tercümanlığımı yapan Fatih (Sönmez) çok iyi dostum. Hala da görüşürüz. Çok iyi bir insandır ve de bilgilidir. Hiç unutmam bir gün bana, “Coca Cola Carlos” dedi. Ne demek istediğini sorunca, “Coca Cola dünyada nasıl tanınıyor ve bağımlılık yapıyorsa sen de öylesin. Dünya seni tanıyor, bu yüzden Coca Cola lakabı taktım sana” demişti. Bu çok hoşuma gitti. Hakikaten düşünüyorum da ne farklı bir özellik. Çok şanslıyım, Tanrı’ya şükrediyorum.

Dentinho, Elias ve Bruno Türkiye’de çok iş yapar

ŞU an takımımızda üç isim var ki, Türkiye de oynasalar yer yerinden oynar. Türkiye’deki futbola yatkın, taraftarı mutlu edecek isimler. Dentinho mesela çok klas, çok yararlı bir oyuncu. Onun dışında Elias ve Bruno da çok önemli isimler. Onlar da çok yakın zamanda Avrupa’ya gidip sıçrama yapacaktır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!