Aziz Başkan bir efsanedir

Güncelleme Tarihi:

Aziz Başkan bir efsanedir
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2007 00:00

"Fenerbahçe, Türkiye’deki bütün kulüplerin önünde. Çok izlenen bir televizyon kanalına sahip. Fenerium’un dünyada örneği yok. Ayrıca, Aziz Yıldırım kadar futbolcu tanıyan başkan, çok azdır."

TÜRKİYE’ye bugüne dek onlarca yabancı teknik direktör geldi gitti. Ama içlerinden çok azı Christoph Daum gibi arkasında iz bıraktı. Hem Beşiktaş’ı hem Fenerbahçe’yi şampiyon yaparak Türk futboluna damgasını vuran Alman çalıştırıcı, renkli özel yaşamıyla da Türk futbolunun en çok konuşulan isimleri arasında yer aldı. Halen Almanya İkinci Ligi takımlarından FC Köln’ü çalıştıran Daum’la, Süper Kupa finalini izlemek için gittiğimiz Köln kentinde buluşup, röportaj yaptık. Yardımcısı ve sağ kolu Murat Kuş’la birlikte bizi bir lokantada konuk eden Daum’a, onlarca soru sorduk. Alman teknik adam da pekçok kişiyi kızdırma pahasına, içinden geldiği gibi yanıtladı. İşte Daum’un söyledikleri...

Dortmund yapamadı

"Aziz Yıldırım Fenerbahçe’nin efsane başkanıdır. En basiti Fenerbahçe Televizyonu’nu hayata geçirmesi muhteşem bir başarı. Fenerbahçe şu anda sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da birçok yerde olmayan bir şekilde, çok izlenen bir televizyona sahip. Türkiye’de uzun süre çalıştığım için kulüplerin çoğunun ne durumda olduğunu biliyorum. Fenerbahçe bütün kulüplerin çok önünde. Mesela bir de Fenerium olayı var. Dünyada böyle başlı başına bir marka oluşturarak böylesine bir kazanç elde eden başka kulüp yoktur. Borussia Dortmund çok fazla taraftarı olan bir kulüp. Kendi markasını hayata geçirdiği halde başarılı olamadı ve Nike firmasına döndü.

Futbolu iyi biliyor

Dünyada çok az sayıda başkan vardır sayın Aziz Yıldırım gibi futbolcu bilen. Sizin sadece ismini bildiğiniz herhangi bir futbolcuyu bile o bizzat tanıyor ve yorum yapıyor. Aziz Yıldırım tahmin ettiğimden çok fazla maç izliyordu. Buna bağlı olarak müthiş bir bilgi ağı da var.

Fenerbahçe’de iken Aziz Yıldırım ile çok iyi ilişkilerimiz vardı. Ama bire bir görüşemediğim için bazen sıkıntı yaşadım. İnsanların demokratik ortamda fikirlerini dinleyip, mantıklı olanını uygulamaya çalışan bir insandır.

İşime hiç karışmadı

Şu anda Zico ile Aziz Yıldırım’ın diyaloğunu bilmiyorum. Ama benim çalıştığım dönemde ne antrenmana, ne de sahaya çıkardığım kadroya karışmadı. Hiçbir zaman için bana kendi fikrini söylemedi. ’Böyle olması gerekir’ diye baskı yapmadı. Transfer konusunda farklı görüşlere sahip olduğumuz tabii ki olmuştur. Benim dönemimde Yıldırım’a haksız eleştiriler yapıldığını düşünüyorum.

150. yılda beraberiz!

Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra birer kez İlhan Ekşioğlu ve Volkan Ballı ile konuştum. Zico veya Aziz Yıldırım ile bir görüşmemiz olmadı. 100. yıl kutlamalarına çağırılmamamdan herhangi bir rahatsızlık duymadım. Tabii ki orada olmak isterdim. Ama Aziz Yıldırım ve ben, birimiz 103 yaşında, diğerimiz 104 yaşındayken kulübün 150. kuruluş yıldönümünü kutlayacağız! Başkan benden bir yaş büyük.

Fenerbahçe’den ayrılan futbolcuların önemli isimler olduğu kesin. Ancak şu anda takımda yeni bir yapılanma var. Gidenlerin yerine değerli oyuncular alınıyor. Roberto Carlos’un transferi çok önemli. Bu, Fenerbahçe’nin farklı bir kategoride yer almak istediğinin göstergesidir. Roberto Carlos’u ben de çok istemiştim.

Türkiye’ye futbol okulu

Türkiye ile Brezilya birbirine çok benziyor. İki ülkede de çok önemli yetenekler var. Bu cevherleri yetiştirmek için Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde okullar açma fikrim var. Amacım kesinlikle para kazanmak değil, vakıf gibi düşünmek lazım.

19’a ulaşınca ara beni, gelip dördüncü yıldızı da takayım

ŞARTLARIMIZ uyarsa Fenerbahçe’de çalışmayı tekrar kabul ederim. Türkiye’de, herkesin bildiği gibi her beş lig şampiyonluğunda bir yıldız alıyorsunuz. Aziz Yıldırım’a şunu söylemiştim; "19. şampiyonluğa ulaştığınızda ara beni geleyim. Dördüncü yıldızı da takalım."

Kaleci Rüştü’nün Beşiktaş’a transferi benim için çok büyük bir sürpriz oldu. Çünkü ben, onun futbol kariyerini Fenerbahçe’de noktalayacağını düşünmüştüm. Tahmin ediyorum Fenerbahçeliler de Rüştü’nün kalmasını isterdi. Zico’nun, "Rüştü, üçüncü kalecim" yorumu çok gerçekçi bir ifade. Oyuncu da bu açıklamadan sonra kendine bir yol seçebilir.

Ümit Özat bize gelmese, başka bir takıma transfer olacaktı. Kafasına koymuştu Fenerbahçe’den ayrılmayı. Yaş itibarıyla kendisini geliştirmiş bir futbolcu. Doğru bir zamanlama ile bizi tercih etti. Ümit bana göre parmakla gösterilecek bir futbolcu. Tabiiki, her teknik adam sol kanatta sol ayaklı bir oyuncuyu oynatmak ister. Ümit bu kulvar için transfer edilen solak oyuncular Mahmut Hanefi, Petkov, Fabiano ve Erhan Albayrak’tan daha iyi performans sergiledi. Yoksa, ben de Ümit’i sağ kanatta oynatmak isterdim. Galatasaray’dan aldığımız Mondragon, uluslararası alanda çok büyük tecrübeye sahip iyi bir kaleci. İmkanım olsa BülentKorkmaz’ı da Köln’e alırdım. Kariyerine devam eden bir Bülent’i isterdim.

İstanbul’daki yaşam kalitesi Köln’de yok

TÜRKİYE’de birçok şeyin özlemini çekiyorum. Samandıra, Şükrü Saracoğlu Stadı... Birçok arkadaşımı özlüyorum. Boğaz’ı arıyorum. İstanbul’daki yaşam kalitesini burada, Köln’de yakalayamadım. İstanbul’da yarım saatte Karadeniz’e çıkabiliyorsunuz. Gemiye binip Boğaz’ı seyredebiliyorsunuz. Veya 2.5 saat yol kat ederek kayak bile yapabiliyorsunuz.

DENİZLİSPOR maçını düşününce her yerim sızlıyor

ŞAMPİYONLUĞU kaybettiğimiz Denizlispor maçı ile ilgili fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü, o günü hatırladığımda her yerim sızlıyor. O maçın hakemi Selçuk Dereli’ye kesinlikle saygı duyuyorum. Kendisiyle maçtan sonra İngilizce konuştum. Sahada yaşananlardan ötürü maçın iptal edilip edilmeyeceğini sordum. Bunun Futbol Federasyonu’nun yetkisinde olduğunu söyledi, böyle bir kararı tek başına veremeyeceğini dile getirdi. Bu maçı sürekli gündeme getirmek

yanlış. Böyle bir şey Türk futboluna zarardan başka bir şey vermez. Ben o sezon tarihe geçtiğimize inanıyorum. Tam 82 puanla ikinci olduk. Geçen sezona baktığımızda ikinci sıradaki takımın 60 puanı olduğunu görüyoruz. Türkiye’deki kariyerimde çok olumlu anılarım var. En iyi maçlarımızdan birisi, Fenerbahçe’de iken 3-0 kaybettiğimiz İstanbulspor maçıydı. Ardından, 7 yıldır kazanamadığımız Trabzon’a gittik. O maçta takımım taktiksel anlamda her şeyi sahaya yansıtarak galibiyete ulaştı.

Turkuaz tesadüf değil

RÖPORTAJIMIZ
sırasında Daum’un turkuaz rengi bir kravat taktığı dikkatimizi çekti. Arkadaşımız Sadi Kemal Yaşar, Daum’a, "Fenerbahçe de yeni sezonda aynı renkte forma giyecek. Bu bir tesadüf mü?" diye sorunca, Alman hocadan ilginç bir cevap aldık: "Hayatta hiçbir şey tesadüf değildir."

DAUM’LA DALDAN DALA

Galatasaray’ı seve seve çalıştırırım

3 BEŞİKTAŞ ve Fenerbahçe’de yaşadığım güzel günlere karşın Galatasaray’a hep saygı duymuşumdur. Dolayısıyla bu kulüpte çalışmam söz konusu olursa ’neden olmasın’ diyebilirim. Türkiye’de çocuklar ya Fenerbahçeli ya Beşiktaşlı ya da Galatasaraylı doğuyor. O yüzden bu kulüplerin hepsine saygı duymak gerekir.

Feldkamp için 6 ay bekleyin

3FELDKAMP için şimdiden bir yorum yapmak haksızlık olur. Sağlıklı bir değerlendirme yapmak için en az altı ay sonra beklemek gerekir. İnsanın kaç yaşında olduğu değil, kendisini kaç yaşında hissettiği önemlidir. Feldkamp belli bir dönem işin içinde olmadı ve depoyu tekrar doldurarak Galatasaray’ın başına geçti.

Herkesi reddettim ama Köln’e hayır diyemedim

3FENERBAHÇE’den ayrılma nedenim sağlığımdı. Ayrıldıktan sonra Aston Villa ve Olympiakos’un yanı sıra Kamerun, Polonya ve Sırbistan milli takımlarından teklifler aldım. Ameliyat olacağım için bunların hiçbirini kabul edemedim. Ben bir süre dinlendikten sonra Köln’den aradılar. Belediye başkanı ve kentin önde gelen işadamlarını çağırdılar. O şekilde görevi kabul ettim. Başka bir ikinci lig takımı olsaydı, kesinlikle kabul etmezdim. Şu an tek düşüncem Köln’ü Birinci Lig’e çıkarmak. Alman Milli Takımı’nı çalıştırmak gibi bir rüyam da yok.

Tuncay, tam  zamanında Avrupa’ya gitti

TUNCAY Şanlı’nın ayrılması kesinlikle Fenerbahçe için çok büyük bir kayıp. Gelişimini tamamladı, tam etkili ve verimli olacağı dönemde Fenerbahçe’den ayrıldı. Başarılı olup olmayacağı konusuna gelince. Sportif açıdan hiçbir problem görmüyorum. Ülkeye uyum açısından sorun olabilir. Türkiye’de büyük sevgi görüyordu. Yeni kulübünde her futbolcuya aynı seviyede bakılıyor. Buna alışmalı.

Fenerbahçe’de konuşmama izin vermediler

3BEŞİKTAŞ’ta iken medya ile son derece iyi ilişkiler kurmuştum. Fenerbahçe’de böyle olmadı. Çünkü, konuşmama izin verilmiyordu. Eğer Fenerbahçe’de medya ile daha aktif bir şekilde çalışsaydık, tahmin ediyorum benimle ilgili yorumlar daha farklı olurdu.

Fener’de iken  Demirören’le yemek yedim

3BEN her zaman çalıştığım kulübe kalbimi yüzde yüz veririm. Dolayısıyla şu anda bütün kalbimle Köln’e bağlıyım. Fenerbahçe’de görev yaptığımda Yıldırım Demirören ve Serdar Bilgili ile yemeğe çıktım. Onları kesinlikle silip atamam. Hepsi iyi dostlarım.

Alex bir sanatkar

3ALEX bir sanatkar. Futbolun sanatkarı. Oynamış olduğu maçta kaderi belirleyememişse, eleştirilecektir. Bu normaldi. Çünkü, kazanılan maçlarda da fazlasıyla övülüyor. Fenerbahçe’de çok başarılı olan Nobre’nin Beşiktaş’ta bekleneni verememesi tamamen takıma uyumu ve rahatlığı ile alakalıdır. Futbolda her şey her zaman istediğiniz gibi gitmez. Fenerbahçe’ye gelmeden önce mükemmel performans gösteren oyuncuları aldık ama yararlanamadık. Bu tamamen uyumla bağlantılıdır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!