Güncelleme Tarihi:
Tecrübeli oyuncu Türk futbolcuların emeklerinin karşılığını almak adına yabancı oyunculardan daha az para aldığını ve ve daha az ilgi gördüğünü söyledi.
Ayhan Akman'ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
- Hayatından memnun musun, bir futbolcu olarak hakettiğin ilgi ve sevgiyi görüyor musun?
"Hayatımdan çok memnun olduğumu önce vurgulamalıyım. 15 sezondur Türkiye Süper Ligi'nde futbol oynuyorum. 11 sezon büyük takımlarda oynadım. Şu an Milli Takım'da oynuyorum. Üst düzey takımlarda oynadığım için, Allah'a şükür Türkiye koşullarında iyi de para kazandım. Ama Türk oyuncu ile yabancıyı kıyaslarsanız hakettiğim ilgi ve parayı kazandın mı dersen, hayır derim. Yaptığımızın karşılığını almak adına yabancı oyunculardan daha az para ve ilgi gördüğümüzü söyleyebilirim. Ancak Galatasaraylı taraftarların ilgi ve sevgisinden memnunum. Her zaman olumlu tepkiler alıyorum. Bu da beni ayrıca mutlu ediyor."
- G.Saray'da çizgini sürekli yükselttin. Bu pozitif gelişim sürecinin sırrı ne?
"Tecrübe çok önemli. Futbolu 25 yaşından sonra bilinçli, hakkını vererek ve profesyonel olarak oynadığıma inanıyorum. Şu anda da öğrenme aşamasındayım. Öğrenmenin hakikaten futbolda da yaşı yok. Duracağın yeri bilmek, takım taktiğine uymak, rakibe göre pozisyon almak hep tecrübe ile gelişiyor. Çalıştığım her hocadan birşeyler öğrendim. Çok kaliteli teknik adamlarla çalışma şansım oldu. Her sene futbolumu geliştirdiğime inanıyorum."
-Gaziantep'ten Beşiktaş'a transfer olduğunda futbolun duraklama dönemine girmişti.
"Beşiktaş'a geldiğimde 22 yaşında, deyim yerinde ise çaylak bir futbolcuydum. Talihsiz sakatlıklar yaşadım. Kötü bir dönemdi. Ama G.Saray benim için bir dönüm noktası oldu. Kulüp yapısı, camia yapısı oyuncunun başarısında önemli bir etken. G.Saray'da oyuncuya destek var, sabır var, hoşgörü var. Futbolcu camiasından güven destek aldı mı başarı şansı artıyor doğal olarak. Başarı için huzur ortamı şart. G.Saray'da bu ortamı yakaladım. 3 şampiyonluk yaşadım. Türkiye Kupası kazandım. Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıktık. Bunlar sadece benim için değil diğer futbolcular için de gerekli."
-Saha dışında çok efendi, doğru bir adamsın. Saha içinde ise zaman zaman senden beklenmeyecek agresif tavırlar sergiliyorsun. Bunun nedeni nedir ?
"Motivasyon ile ilgili. Orta saha oyuncusuyum. Futbol karakteri olarak agresif olmam gerekiyor. Bazı maçlar tansiyon yükseldiğinde, ben de aşırı motivasyonla gerginleşiyorum. Maçta rakibe bile bile pislik yapmam, tekme atmam, küfür etmem. Mesela Eskişehir maçı rakibi ittim. Mağlup durumdayız. İster istemez gergin oluyorsunuz. Faul atışı kullanacağım ama rakip topun önüne geçiyor, zamandan çalmaya çalışıyor. Sinirlenip ittim. Burada hakem rakip oyuncuyu benden uzaklaştırsa hiç o görüntü de olmayacak ama malesef bazen istenmeyen hatalar da yapıyoruz."
- Geçen yıl şampiyon olan kadroya olumlu transfer takviyeleri yapıldı ama oynanan futbol son 4 hafta hariç geçen yılı arattı. Sence neden?
"Bu sene 9 futbolcu Avrupa Şampiyonası yüzünden kampa geç katıldık. Dönem dönem çok sakatımız oldu. 25 futbolcuyuz, daha ben birarada çalıştığımızı hatırlamıyorum. Ama bu böyle devam etmeyecekti. Son haftalarda Mehmet Topal ve Barış'ın dönmesi takım defansımızı güçlendirdi. Çok talihsiz sakatlıkları yine yaşamazsak. Sezon sonuna kadar ligi kovalayacağız. G.Saray kolay pes etmez."
- Skibbe ile Feldkamp arasındaki fark nedir?
"Feldkamp yaşına rağmen enerjik, cin gibi bir adamdı. Gerçekten çok kurnaz, futbolu bilen biri. Skibbe inanılmaz düzgün, doğru bir adam. Çok karakterli, çok centilmen. Bütün takım seviyor ve sayıyor. Türkiye'ye alıştığı zaman daha da rahat edecek. Skibbe'nin otoritesi yok iddiaları çok saçma. Burası G.Saray Kulübü. Dışardakiler bilmez anlamaz. G.Saray'da otorite boşluğu olmaz, disiplinsizlik olmaz. Her kulüpte olabilecek basit hatalar belki olur."
-Geçen yıl son 6 haftada teknik direktörsüz kazanılan şampiyonluğun en önemli sırrı neydi?
"Geçen sene son 6 haftaya girdiğimizde hapimiz şuna inandık. Hatanın telafisi yok. Hep kazanmaya mecburuz. Bu bizi acayip motive etti. Kenetlendik ve iyi bir reaksiyon gösterdik. Zaten geçen yıl sezonun çoğunda biz liderdik. Bir ara üst üste hatalar yaptık, F.Bahçe bizi geçti. O dönem F.Bahçe Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olunca herkes onların şampiyon olacağına inandı. Ama biz son 6 hafta bütün maçlarımızı kazanınca şampiyon olacağımızı biliyorduk ve gerekeni yaptık, maçlarımızı kazandık. "
- Bu sezon yapılan yabancı transferler kariyerli oyuncular. Kewell, Meira, Baros size ne gibi katkılar sağladı?
"Biz de arkadaşlık ortamı her zaman mükemmeldir. Kariyerli yabancıların gelmesi tabiiki çok gerekli. Yıllardır zor günlerde çabuk kenetleniyoruz, kötü durumlarda birleşiyoruz. Sevgi ve saygı üst düzeyde. Şimdi yabancı oyuncular da bunu hemen fark ediyor. Kaliteli transferler bize ayrı bir hava kattı. Bizi daha da motive etti. Ayrıca rakipler için tehdit unsuru olacak düzeyde kaliteli, güçlü oyuncular."
- Bir dönem Fatih Terim ile yıldızın barışmıyor deniyordu. Ama şimdi sürekli Milli Takım kadrosundasın.
"Şu anda Milli Takım kadrosunda olmaktan dolayı çok mutluyum. Hedeflerimden biri 2010 Dünya Kupası Güney Afrika'daki şampiyonada oynamak. Dünya Kupası'nda oynayarak futbol kariyerime katkı yapmak amacındayım. Bu yüzden çok çalışıyorum. Ekstra antrenmanlar yapıyorum. Düzenli yaşıyorum, çok uyuyorum. Hedefimi hep yüksek tutuyorum."
- G.Saray'da Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Arif Erdem, Okan Buruk, Hakan Ünsal gibi isimler kendi isteklerinin dışında ayrılmak zorunda kaldılar. Bu sizin gibi oyuncuları nasıl etkiliyor?
"Bu şu demek, futbolda herşeyden önce performans geliyor. Herşey performansa bağlı. Futbolda dün yok. Vefa ne kadar olabilir, bilmiyorum. Herkes kendi açısından haklı olabilir. Bir futbolcu sahadaki performansı iyi olursa saygı görüyor. Performans düşerse sevgi saygı düşüyor otomatik. Ben kendi adıma söyleyeyim. Fiziksel anlamda performansım düştüğünü hissettiğim anda futbolu bırakırım. İlle de oynayacağım diye diretmem."
- 3 yıllık mukavele imzaladın, futbolu G.Saray'da bırakmayı mı hedefliyorsun?
"Bu sözleşme sadece benim ya da G.Saray'ın istemesi ile olmadı. İki taraf da istedi ve kulübümde 3 yıl daha oynamak için sözleşme imzaladım. Tabiiki çok mutlu oldum. G.Saray'da futbol hayatımın en güzel günlerini geçiriyorum. Bunun 3 yıl daha devam edecek olması çok güzel."
- Kaç yaşındasın ve kaç yıl daha oynamayı hedefliyorsun?
"77 doğumluyum. 4-5 yıl daha oynamayı hedefliyorum. Futbolu G.Saray'da bırakmak tabiiki isterim. Ama 2 yıl sonra ne olur bilemem. Şartlar benim açımdan olumlu olursa G.Saray'da bırakmak büyük onur. Ayrıca Aslantepe'de yapılacak yeni statta oynamayı hayal ediyorum. Umarım gelecek sezon stat inşaatı biter de, ben de o şansı yakalarım."
- UEFA Kupası finalinin Şükrü Saraçoğlu'nda oynanacak olması sizi ayrıca motive ediyor mu?
"Finalin Şükrü Saraçoğlu'nda olması bizi fazlasıyla heyecanlandırıyor. Tabi ki motivasyonumuzu artırıyor. Kadromuz yetenekli gençler ve kaliteli tecrübeli oyunculardan oluşuyor. UEFA'da her takımı eleyebileceğimizi düşünüyorum.Tabi futbol bu, herşey olabilir, Ama gerçekten finali hayal ediyoruz. Şampiyornlar Ligi'nden elendik. UEFA Kupası'nda ileri gidip, taraftarlarımıza bu konuda borcumuzu ödemek amacındayız."