Güncelleme Tarihi:
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu Ankara Yaşlılar Evi’nden tüm federasyonlara ve sporculara seslendi.
“Buradan çağrıda bulunuyorum... Sizler bizim için birer büyükelçisiniz. Bayramlarda, özel günlerde; hatta fırsat bulabildiğiniz her gün yaşlılarımızı, hastalarımızı ve kimsesiz çocuklarımızı ay yıldızlı formalarınızla ziyaret edip, onlara sahip çıkın ve Türk toplumunun geleneklerini yaşatın.”
ÖNCE randevulaştığımız yer ilgimi çekti... “Mehmet Bey, sayın bakan sizi Ankara’da Yaşlılar Evi’nde bekliyor” dediler. Oysa ben sayın Bakan Kasapoğlu ile bir odada baş başa bir bayram röportajı yapacağımızı düşünüyordum. “Yaşlılar Evi de nereden çıktı?” diye düşünmeden edemedim. Ama hayatın en güzel sürprizlerinden birinin beni beklediğinden habersizdim. Pamuk gibi bembeyaz saçlarıyla annelerimiz, sakallarıyla dedelerimiz o gülen yüzleriyle bizleri bekliyordu. Az sonra neden orada randevulaştığımızı anlayacak, cumhuriyet tarihinin en güzel çağrılarından birine tanık olacaktım.
ÖRNEK OLMALILAR
Sayın bakan neden buradayız?
- Sporcularımıza, özellikle ay yıldızlı formayı temsil eden sporcularımıza ve federasyonlarımıza bir çağrıda bulunmak için buradayız. Türk toplumu ile milli oyuncular ve milli takımlar arasındaki bağımız sadece sahada alınan sonuçlarla ilintili. Onlar bizi spor sahalarında birer büyükelçi gibi temsil ediyorlar. Kazandığında Türk toplumu nasıl seviniyorsa ya da kaybettiğinde nasıl üzülüyorsa, spor sahalarında tüm dünyaya bunu gösteriyorlar. Onlar bizim büyükelçimiz ama görevleri artık sadece spor sahalarıyla sınırlı olmamalı. Bayramlarda, özel günlerde hatta fırsat bulabildikleri her gün yaşlılarımızı, hastalarımızı, kimsesiz çocuklarımızı ve hastalarımızı ay yıldızlı formaları ile ziyaret edip Türk toplumunun geleneklerini yaşatmalılar. Buradan onlara çağrımdır; hep birlikte bu kampanyaya Türk toplumu ile birlikte el ele imza atsınlar. Hayatın kime ne zaman ne sunacağını bilemeyiz. Hepimiz yaşlanıyoruz. Geleneklerimiz, bizler daha gençken yaşlılarımıza sahip çıkmak ve yanlarında bulunmak üzerine. Bu bayram da bu geleneği hatırlamak ve hatırlatmak adına güzel biri anı oldu. Bize çağrışımlar yaptı. Genç sporcularımıza böyle mekanlara daha sık gidip gelmeleri konusunda hatırlatmalarda bulunmalıyız.
BiLET ŞiKAYETi!
Yaşlılarımızla sohbet nasıldı?
- Gayet güzeldi. Aralarında spora merakı hâlâ diri olanlar vardı. Bir büyüğümüz voleybol maçları bilet fiyatlarının yüksekliğinden şikâyet etti. Gerekenin yapılması talimatını verdim (Gülümseyerek).
BiZiM ÖNCELiKLi AMACIMIZ SPORU TABANA YAYMAK
“Okullarda yeterli fiziksel ve eğitsel altyapıyı oluşturarak öğrencilerin spor aktivitelerine erişiminin sağlanmasını amaçlıyoruz.”
TÜRKİYE’de okul ve sporun bir arada yürümesinin zor olduğu bir gerçek. Bu sorunu nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?
Bizim amacımız, tüm halkımızı sporla buluşturmak ve sporu tabana yaymak. Yaptığımız tesisler, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığımız işbirliği protokolleri... Hepsi, bu anlayışın bir aracı. Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığımız işbirliği protokolü ile okullarda yeterli fiziksel ve eğitsel altyapı oluşturarak, öğrencilerin spor aktivitelerine erişiminin sağlanmasını amaçlıyoruz.
SPOR LiSELERiNE DÜZENLEME
Protokol kapsamında, okullarda tasarım beceri atölyelerinin kurulması, spor faaliyetlerinin güçlendirilmesi, belirlenecek illerde spor yerleşkelerinin açılması sağlanacak. Ayrıca spor liseleri öğretim programları revize edilip, mezunların kulüp yöneticisi gibi unvanlarda istihdamının sağlanmasını, mezunlarına 1. kademe antrenörlük (yardımcı antrenör) belgesi verilmesini hedefliyoruz.
Altyapıda Altınordu modeli tüm Türkiye’ye yayılmalı
"Ülkemizde altyapıya önem veren kulüp sayısı çok az. En önemli örneği Altınordu. Biz, Altınordu modelinin tüm ülkeye yayılması adına bu misyondaki kulüpleri daha fazla destekleyeceğiz."
FUTBOLDA altyapı konusunda ciddi sorunlarımız olduğu bir gerçek. Bunun en önemli sebebi de kulüplerin kısa vadeli düşünerek altyapıya yeterli yatırım yapmamaları. En düşük maaş alan antrenörler altyapılarda çalışıyor. Sizce devlet bu konuya da el atmalı mı?
Futbolumuzun en önemli sorunlarından biridir bu altyapı meselesi. Ülkemizde altyapıya önem veren kulüplerimiz yok değil, var. Ama yeterli olamıyor. En önemli örneği Altınordu. Biz, bakanlık olarak Altınordu modelinin gelişmesi ve tüm ülkeye yayılması adına bu misyondaki kulüplerimizi, diğer kulüplerimizden biraz daha farklı ve fazla destekleyeceğiz. Ancak, kulüplerimizin tıpkı dünya futbolunun lider ülkeleri Almanya, Fransa, İngiltere gibi idari, mali ve sportif yönden yeniden yapılanma sürecine girmesi gerektiğine inanıyorum. Görüyoruz ki; Avrupa kulüpleri, planlı kalkınma programları uygulayarak gelişti. Hafta sonu Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulu’nda bir örnek vermiştim: Ajax...
AJAX’I GIPTAYLA iZLiYORUZ
Hepimiz Ajax’ın ortaya koyduğu altyapı modeline gıptayla bakıyoruz. Ama maalesef altyapıyı önemseyen, bu anlamda mesafe kaydetmiş çok fazla kulübümüz yok. Ajax örneğinden hareketle, altyapı konusundaki motivasyonu artırmamız gerekiyor. Yine Türkiye Futbol Federasyon Genel Kurulu’nda futbolda 5 gelişmiş ülke modelinin inceleneceği ve değerlendirileceği söylendi. Kayıtlara da geçti. Gelecek adına umutlandıracak gelişme tabii ama lafta kalmamalı. Biz de takipçisi oluruz elbette.
YABANCI SORUNUNU TFF VE KULÜPLER ÇÖZÜMLEMELi
BAKAN M. Muharrem Kasapoğlu, futboldaki yabancı sayısına yönelik tartışmalar konusunda, “Bu konuyu çözüme kavuşturacak olanlar, başta TFF ve kulüplerimiz olmak üzere, futbolun tüm paydaşlarıdır” dedi.
1 MiLYON 226 BiN SPORCU ADAYI TARAMASI YAPTIK
Türkiye Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme’ projesi kapsamında yapılan işlerden bahseder misiniz?
Proje kapsamında 81 ilde ilkokul 3. sınıfta okuyan 1 milyon 226 bin sporcu adayının taraması gerçekleştirildi. Beş ayak üzerinden uyguladığımız projede ilk olarak, her yıl Mart-Nisan-Mayıs aylarında en az 1 milyon 3. sınıf öğrencisi, el kavrama, esneklik, sürat koşusu, çabukluk gibi özelliklere göre taranıyor. Taramalar sonunda özellikleri ortalamanın üzerinde olan öğrenciler 3 modüllük bir eğitime tabi tutuluyor. İlk modül 2, ikinci modül 4, üçüncü eğitim modülü ise 6 ay sürüyor. Beşinci ve son aşamada ise ileri düzeyde spor eğitimleri verilen yaklaşık 4 bin öğrencinin Türkiye’nin sporcu havuzundaki yerini alması sağlanıyor.
DOPiNGE KARŞI SIFIR TOLERANS
Dopingle mücadelenizi anlatır mısınız?
‘Dopinge Karşı Sıfır Tolerans’ prensibimizi taviz vermeksizin uyguluyoruz. Rakamsal olarak ifade etmek gerekirse, 2018 yılında 3 bin 486 doping örneğinin 47’si ‘ihlal’ olarak kayıtlara geçti. Federasyonlara göre dağılımına bakıldığında; vücut geliştirme 24, güreş 7, atletizm 4, halter 4, futbol 2, yüzme, boks, bisiklet, hentbol ve judoda 1’er ihlale rastlandı.
KASAPOĞLU 2. KEZ BABA OLDU
GENÇLİK ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, ikinci kez babalık sevinci yaşadı. Bakan Kasapoğlu’nun eşi Betül Kasapoğlu, Ankara’da bir hastanede doğum yaptı. Bir erkek çocuk babası olan Kasapoğlu’nun bir oğlu daha dünyaya geldi. Hürriyet, Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve eşi Betül Kasapoğlu’nu kutlar, minik bebeğe sağlıklı, mutlu ve uzun bir ömür diler.
YAŞLLARI YALNIZ BIRAKMAYIN
ANKARA Yaşlılar Evi’ni ziyaret eden Kasapoğlu, yaşlıların ellerini öpüp, bayramlarını kutladı, hediyeler verdi. Kasapoğlu, sporcuların sosyal projelere önem vermelerini istedi.
FUTBOLDA YAPISAL DEĞiŞiMLERE iHTiYACIMIZ VAR
“Futbol ekonomisi önemli bir ihtisas alanı olarak önümüzde duruyor. Bizim Türkiye olarak, potansiyelimizi gösterecek ve dünya futbolunda varlığımızı artıracak yapısal değişimlere ihtiyacımız var.”
Futbolda Avrupa’nın büyük kulüpleri ile aramızdaki makas açılıyor. Ne yapmalıyız?
Futbol adına başarının sadece sportif anlamda yetmediği, strateji, yönetim, finans, pazarlama, üretim gibi endüstriyel parametrelerin de öneminin her geçen gün arttığı bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Ülkeler büyük pastadan daha fazla pay alabilmek, bu endüstrinin dinamosu, itici gücü haline gelebilmek için sürekli yeni fikirler, etkili stratejiler üretiyorlar. Futbol ekonomisi önemli bir ihtisas alanı olarak, etkin çalışmalar ortaya koyabilmek için önümüzde duruyor. Dolayısıyla bizim Türkiye olarak, potansiyelimizi gösterecek ve dünya futbolunda varlığımızı artıracak yapısal değişimlere daha fazla ihtiyacımız var. Bakın bu konuda bizim bir de avantajımız var. Sporun içinden gelen bir cumhurbaşkanımız var. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 17 yılda sporda devrim niteliği taşıyan tesisleşme hamlelerini gerçekleştirdik. Bugün Avrupa’nın en modern tesislerine sahibiz. Bu çaba, bu değişim ve dönüşüm uzak yakın herkesin dikkatini çekiyor ve bu da iş birliği fırsatlarını her zaman gündemde tutuyor. Bugün Türkiye, başta UEFA olmak üzere uluslararası anlamda tamamında organizasyon bakımdan kabul görüyorsa, burada ortaya konan bu çabaların katkısı vardır. Süper Kupa ve Şampiyonlar Ligi finali gibi önemli organizasyonların Türkiye’de gerçekleştirilmesi, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın önderliğinde dışarıya verdiğimiz istikrarlı ve güçlü bir ülke imajının neticeleridir. Elbette fırsatların böylesine lehimize olduğu bir dönemde, organizasyon zekasının, yeni fikirlerin ve atılımların bizim daha çok gündemimizde yer alması gerekir.
2020 Olimpiyatları’ndan beklentilerim büyük
2020 olimpiyatları için kaç branşta kaç madalya hedefliyorsunuz?
Tokyo 2020 Olimpiyatları’na katılım sürecinde milli sporcularımıza olan inancım tam. Rio 2016’ya, 21 spor dalında, 103 sporcuyla katılmış ve bir altın, 3 gümüş, 4 bronz olmak üzere 8 madalya ile tamamlamıştık. Ancak, bu Türkiye’nin potansiyelini yansıyor mu diye soracak olursanız, hayır yansıtmıyor. Bu, Türkiye’nin son 17 yılda yaptığı yatırımları da karşılamıyor. 2020 için şu anda madalya sayısı vermeyim ama sporu ruhunda hisseden bir ülkenin Bakanı olarak benim de beklentim büyük elbette.
· TOHM’ların (Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi) performansından memnun musunuz?
Bu merkezlerimizi ülkemiz sporu adına ben çok önemsiyorum. Rio 2016 Olimpiyat Oyunları’nda, TOHM’dan 16 milli sporcumuz mücadele etmişti. Bu sayının Tokyo 2020’de çok daha fazla olacağına inanıyorum. Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri’miz, 22 ilde ve 22 branşta faaliyet gösteriyor ve 1070 sporcumuz bulunuyor. Bu merkezlerde geleceğin olimpiyat şampiyonlarına, spor yaşamlarının yanı sıra akademik eğitimlerinin ve kariyer planlamaları noktasında da yol haritası hazırlanıyor.
KULÜPLERE ÇAĞDAŞ YÖNETiM ŞART
‘SORUMSUZ yöneticiye dur demeliyiz’ diyorsunuz. Ne yapmalı?
Futbolda en önemli problemler finansal konular. Bugüne kadar yönetim hatalarıyla oluşan büyük borçlanmalar, bütün kulüplerimizi içine alan bir girdaba dönüşmüş durumda. Futbolumuzun artık kendi değerini, idari, mali ve sportif anlamda çağdaş ve gerçekçi yöntemlerle, uluslararası bakış açısına da uygun strateji ve planlarla mutlaka şekillendirmesi gerekiyor...
‘SPOR TÜRKiYE’ iLE ÇAĞDAŞ SiSTEME KAVUŞACAĞIZ
‘Spor Türkiye’ üzerine çok titizlendiğiniz bir proje anlaşıldığı kadarıyla?
Bu modelle çağdaş ve etkin bir spor sistemine dönüşüm sağlayacağız. Amatör spor kulüplerine, bakanlığımız tarafından verilen ayni ve nakdi tüm desteklerde artık, kulübün faaliyette olduğu branş, faal lisanslı sporcu, antrenör sayılarına, eğitim ve altyapıya yaptıkları yatırımlara göre ‘yerinde denetim’ esasına göre kriterler koyacağız.