Avrupa yürek işi

Güncelleme Tarihi:

Avrupa yürek işi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 03, 2001 00:00

Haberin Devamı

Biraz cesaret

Türkiye'deki futbolcular çıtalarını yükseltmeli. Ben buralara cesaretimle geldim. Yüreği olan Avrupa'da oynar.

HEP SAVAŞTIM

Tribünlerin ülkemde bana karşı yaptıkları karşısında Çin Seddi olsa yıkılırdı. Ama ben yıkılmadım, savaştım...

GURBETÇİ DEGİLİM

Beşiktaş'a asla dönmem. Ben buraya gurbetçi olarak değil, bundan sonraki hayatımı sürdürmek için geldim.

TERİM İDOLÜM

Fatih Terim benim idolüm. Onun olduğu yerde kaybedilmez. İngiltere bile şimdi onun mucizesini konuşuyor...

Milli Takım ve Aston Villa'nın yıldızı Alpay Özalan sakatlığı nedeniyle bir süre takımından uzak kalırken yılbaşı gecesini eşi Cansel, çocukları Alpi ve Öykü ile birlikte geçirdi, ama elinden telefon ahizesini düşürmedi. Türkiye'deki anne ve babasının yanısıra dostlarını da telefonla arayarak yeni yıllarını kutlayan Alpay, Türk halkına da bir mesaj gönderdi. Milli futbolcu, ‘‘2001 yılında insanların birbirini sevmesi, Türk futbolunun Avrupa'da zaferler kazanmasını istiyorum’’ dedi. Futbol ve özel yaşamı üzerine biz sorduk, Alpay yanıtladı. İşte Alpay'ın söyledikleri...

- Türkiye ve İstanbul'u özlüyor musun?

‘‘Hem de çok özlüyorum. Özellikle İzmir gözümde tütüyor. Ama eşim ve çocuklarım ile İngiltere'de de çok mutlu bir yaşantım var.’’

- Peki Beşiktaş'a veya başka bir takıma dönmeyi düşündün mü?

‘‘Zirveye kolay çıkılmaz. Bilim adamından çalışan emekçisine kadar hepsi de belirli bir yere gelmek için enerji ve zaman harcarlar. Türkiye'de profesyonel yaşamaya çalıştım. Ama o tribünlerin bana karşı yaptıklarına Çin Seddi olsa yıkılır. Ama ben yılmadım, yıkılmadım, çalıştım. İnsanlıktan nasibini almamış kişilerin bana ettikleri küfürlere karşı savaştım. Ben insanımı seviyorum. Polemiğe girmem. Beşiktaş defteri benim için kapandı. F.Bahçe taraftarının kalbimde ayrı bir yeri var. ’’

- Beşiktaş dışında başka bir takıma gitmen söz konusu mu?

‘‘İngiltere'ye gurbetçi olarak değil, yerleşmeye geldim. Altay'da oynarken en büyük hedefim Milli Takım'ın değişmez oyuncusu olmaktı. Beşiktaş'a transfer olduktan sonra bunu başardım. Beşiktaş'ta inanılmaz olaylarla karşılaştım. Onlara karşı da savaştım. Ama bana karşı tavır içine girenlerin durumları şimdi ortada. Size bir anımı anlatayım.. Eski yöneticilerimizden Yılmaz Ekergil olaya şahittir. Beşiktaş kötü bir döneme girmişti.. Olaylara kızıp, başkanımız Seba'ya gittim. ‘Başkanım bu maçı ben kazandıracağım’ diyerek nasıl bir oyuncu olduğumu ortaya koydum. Ama bazı olaylar beni yıpratma noktasına geldi. Sonra F.Bahçe'ye gittim. Kabıma sığmamaya başladım. Yurt dışından gelen tekliflere hazır olduğumu gördüm.

- İngiltere’de futbol oynamak kolay mı?

‘‘Futbol yürekle oynanır. Ben bu yerlere yüreğimle geldim. Maalesef bazıları hobi görüyor. İngiltere'de futboldan para kazanmak zor. Yüreği ile oynayan insan, bırakın Türkiye'yi Avrupa'nın her yerinde top koşturur. İşte yürekli Türk gençlerinden Hakan Şükür, Tugay, Mustafa İzzet, Tayfun en büyük örnek. Türkiye'deki yeni jenerasyon bu isimleri örnek almalı. Çıtalarını yükseltmeliler. Yugoslavya'da 1500 kadar futbolcu yurt dışında top koşturuyor. Türkiye'de bir futbolcu takımda yıldızlaşırsa o takımdan başka biryerde oynanması istenmez. Avrupa'da istediğin takıma rahatça transfer olabiliyorsun. Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye giderken bu sezon Barcelona'dan R.Madrid'e giden Figo'nun durumuna düştüm. Yönetici tepki göstermiyor çünkü para kazanıyor, olan taraftara oluyor. Yöneticiler onları yanlış bilgilendiriyorlar.’’

YABANCI SAYISI DÜŞMELİ

- Türkiye'deki futbolcuları nasıl değerlendiriyorsun?

‘‘İddia ediyorum Avrupa standartlarının çok üstünde oyuncular var. Bir takımda yabancı sayısı ne kadar çoğalırsa Türk futbolcusunun önü o kadar kapanır. Bu nedenle Türk futbolcuları çok çalışmalı. Türk gençleri çok çok çalışmak zorunda. Bir Sergen gibi teknik oyuncu dünyada yok ama onunda şansı yok. Bir Okan, Suat, Bülent Avrupa'nın her takımında oynar. ’’

- İngiltere'de aile yaşamın nasıl?

‘‘İngiltere'de insanlar çok dürüst. Verdikleri sözü anında yerine getiriyorlar. Yönetim ile kesinlikle para sorunu konuşmuyorum. Aybaşında bankaya gidip paramı çekiyorum. İspanya'dan bir yazlık alacağım. Eşim Cansel ve çocuklarım Öykü ile Alpi benim oksijenlerim. Alpi okula başladı. Ailede en iyi İngilizce konuşan o. Eşim Cansel ve ben özel hoca tuttuk. Şu anda çevremizle anlaşıyoruz. Zaten komşularımız hep İngiliz. Onlar da bize yardımcı oluyorlar. Bir ay sonra televizyonlara çıkıp İngilizce olarak görüşlerimi açıklamaya başlarım.’’

TERİM BENİM İDOLÜM

- Herkesin bir idolü olur. Sen kimi örnek alıyorsun?

‘‘Tek kelime ile teknik direktör Fatih Terim. Türk futbolcusuna şahsiyet kazandırdı. Mağlubiyete asla tahammülü olmayan bir insan. İngiltere takımları bile şimdiden Fatih Terim mucizesini konuşuyorlar. Mustafa Denizli'de de bulduğum başka özellikler var. Denizli'nin vizyonu bir başka.’’

- Türkiye'de neyi özledin?

‘‘Anne, babam, kız kardeşim ile İzmir'deki arkadaşlarım burnumda tütüyor. Lüfer, palamut, çinekop ve İzmir'in meşhur çipurasını özledim. ’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!