Güncelleme Tarihi:
Avrupa şampiyonu karateci Ömer Faruk Ateş, yeni başarılar peşinde. Küçük yaşta ağabeyiyle karate sporuna başlayan 20 yaşındaki milli karateci Ömer Faruk Ateş, 15 yıllık kariyerine iki Avrupa şampiyonluğu sığdırdı. Milli karateci Ömer Faruk Ateş: "Bizi ayakta tutan şeyin Türk bayrağını göndere çekme duygusu olması lazım. Allah bütün sporcu kardeşlerime bu duyguyu yaşatmayı nasip etsin"
Sakarya'da küçük yaşta ağabeyiyle başladığı karate sporunda iki kez Avrupa şampiyonu olmayı başaran 20 yaşındaki milli karateci Ömer Faruk Ateş, yeni başarılara imza atmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Geçen ay Macaristan'da düzenlenen Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Avrupa Karate Şampiyonası'nda altın madalyaya uzanan milli sporcu Ömer Faruk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karate sporunu 15 yıldır sürdürdüğünü söyledi.
Milli takıma girmek için çok çaba sarf ettiğini dile getiren Ömer Faruk, inancı sayesinde Avrupa şampiyonu olmayı başardığını kaydetti. Kendine inanmayan sporcunun, başarılı olsa dahi bir yere kadar madalya kazanacağını anlatan Ömer Faruk, "Beni ayakta tutan şey, inancımdı, isteğimdi. Milli takıma girdim ama daha kampa başlamadan bir ay önce çarşıda yürürken finale çıkıyormuşum hissiyatını yaşamaya başlamıştım. Bu hissiyatın arkasından gittim, buna yönelik çalıştım. Yorulduğum zaman oldu. Bırakacak gibi oldum, o hissiyat yine aklıma geldi, buna tutunarak çalıştım." diye konuştu.
Milli sporcu Ömer Faruk, Türk bayrağını dalgalandırmanın çok güzel bir duygu olduğunu, bunun kelimelerle anlatılamayacağını dile getirerek, "Yurt dışında bizi yenen birisi olduğu zaman 'Birini yendim.' demiyor, 'Türk'ü yendim.' diyor. Biz de aynı duygu çerçevesi içerisindeyiz. Bizi ayakta tutan şeyin Türk bayrağını göndere çekme duygusu olması lazım. Allah bütün sporcu kardeşlerime bu duyguyu yaşatmayı nasip etsin." ifadelerini kullandı.
Aile desteğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Ömer Faruk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Annem gece gündüz hiç durmaksızın kıyafetlerimizi yıkıyor. Allah razı olsun hepsinden çok yardımcı oluyorlar. Diyet yapıyoruz, annem benimle beraber kalkıyor, benimle beraber yatıyor. Onlar olmasa ben çoktan bırakmıştım bu sporu. Tek başına yürünebilecek bir şey değil. Arkadaşların, takım arkadaşların, ailen, çevren olacak. Her biri bence başarının birer basamağı."
"2028 Olimpiyatlarında derece almak istiyorum"
Yaşı tutmadığı için 2020 Olimpiyatları'na katılamayacağını aktaran Ömer Faruk, "2024'te de şu anda karate gözükmüyor. Hedefim 2028. İnşallah 2028'de Olimpiyatlarda yarışmak ve derece almak istiyorum. Şu anda Sakarya Üniversitesinde antrenörlük 2. sınıf öğrencisiyim. Antrenörlük yapmak istiyorum, aynı zamanda beden eğitimi öğretmeni olmak istiyorum." şeklinde konuştu.
Karate sporuna yeni başlayacaklara tavsiyelerde de bulunan milli sporcu, şunları kaydetti: "İlk başlarda çok sıkılacaklar çünkü önce bizim temel vücut kaslarımızı buna alıştırmamız gerekiyor. 15 yıldır yapıyorum bu sporu. Sakatlıktan, yoğun antrenmandan, arkadaş çevremden uzak kalmamdan milyonlarca kez bırakma isteğim olmuştur ama er ya da geç bunun ekmeğini bir yerde yiyecekler ve 'İyi ki bırakmamışım.' diyecekler. Sabırlı ve istekli olsunlar. Çalışmak istemeyebilirler, bir gün olmaz, ikinci gün olur ama istek her zaman olması gerekiyor. Düzenli bir şekilde antrenmanlarına devam etsinler."
Ömer Faruk, devletin verdiği imkanlarla karate sporuna ilginin her geçen gün arttığını, Avrupa Şampiyonası'nda 2 yıldır takım halinde birinci olduklarını, Dünya Şampiyonası'nda da takım halinde birincilik kürsüsüne çıkmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.