Güncelleme Tarihi:
Automotive News Europe'a göre Avrupa Birliği, aralarında Birleşik Krallık ve Almanya'nın da bulunduğu 7 ülke hakıında Dieselgate skandalı sonrasında emisyon standartlarını sağlamak adına yeterince yaptırım uygulamadıkları gerekçesiyle yasal işlem başlattı.
Birleşik Krallık, Almanya, İspanya ve Lüksemburg, Volkswagen'e Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçek dünya koşullarında izin verilen azot oksit (NOx) emisyon sınırlarını aşmalarına izin veren "hileli cihaz" dolayısıyla verilen cezalara benzer bir fatura kesmediği için suçlanıyor.
Araçların atmosfere saldığı CO2 ve NOx gazları, solunum problemleri ve erken ölüm nedenleri arasında gösteriliyor.
VW, A.B.D.'deki müşterilere ve düzenleyicilere 15.3 milyar dolarlık (günümüz kuruyla yaklaşık 53.35 milyar TL) ödeme yapacağı bir anlaşma paketini kabul etti. Bu miktara cezai ödemeler dâhil değil.
AB yetkilileri, ulusal yasalarında emisyon kurallarının delinmesi karşısında bir yaptırım uygulamalarına izin verecek maddeler bulunmadığı için Çek Cumhuriyeti, Litvanya ve Yunanistan'a da dava açtı.
AB kurallarına göre araçların halka satışını onaylamaktan her ülkede farklı bir oluşum sorumlu. Ancak Avusturya'dan onay alan (TÜV) herhangi bir araç tüm üye ülkelerde satılabiliyor.
Almanya Ulaştırma Bakanı Alexander Dobrindt yasal işleme şu şekilde tepki gösterdi:
"Almanya, Avrupa ülkeleri arasında hileli cihazların izinsiz olarak kullanımının önüne geçilmesi adına kapsamlı bir önlem listesi hazırlayan tek ülkedir."
Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanlığı'ndan bir sözcü ise "Birleşik Krallık bu konuyla elinden gelen en iyi şekilde mücadele edecektir." dedi. Ada ülkesi, 2009 yılından beridir emisyon testinde hile yapılmasının önüne geçen yasalara sahip.
AB, 2007 yılında güvenlik nedenleri veya motorun korunması haricinde hileli emisyon cihazlarının kullanımını yasaklamıştı.
Aralarında Fiat Chrysler ve Opel'in de bulunduğu birçok otomobil üreticisi Avrupa emisyon standartlarını çiğnemekle suçlanmıştı.
Volkswagen, Avrupa'da 8 milyon aracı hileli cihazdan dolayı geri çağırmasına rağmen Avrupalı araç sahiplerine telafi ödemesi yapması konusunda baskı görmüştü. Alman otomotiv devi, Avrupa Birliği yasalarını çiğnemediği için herhangi bir geri ödeme yapmak zorunda olmadığı konusunda ısrarcı.
Almanya kuralların sınırlarının iyi çizilmediğine işaret etmişti. Avrupa Endüstri Delegesi Elzbieta Bienkowska kanunların açık olduğunu belirterek üye ülkelerin bu yasaların üstünlüğüne saygı göstermesi gerektiğini söylemişti.