Güncelleme Tarihi:
İşte sorular ve yazarlarımızın yanıtları:
1- Avcı, bu kez topu rakibine bırakıp derbiyi aldı. Sezon başından beri yapılan eleştirilere kulak verdi yani... G.Saray galibiyeti, Avcı ve ekibinin her açıdan (sistem, kadro ve yarışma) gidişatını nasıl etkiler?
2- Fatih Terim, geçen sezonki gibi yine “Ocak’ta operasyon” dedi. Terim, TFF’yi, yönetimi, taraftarı eleştirdi. Sıra futbolcularda... Kendisini anlamadıklarını söyledi. Peki Terim’in hiç mi suçu yok?
3- Cumhurbaşkanı F.Bahçe divan üyesi oldu. Futbol ve siyaset bağlamında bunu nasıl okumalı? Geçen sezon “Başakşehir’i ben kurdum” deyince, “Başakşehir şampiyon” denildi. Peki şimdi?
4- Fenerbahçe, sistem sadakati en yüksek takımlardan Konya’yı 5 golle geçti. Kruse de yoktu üstelik. “Vurduğu gol oldu” diye okumak mı doğru, yoksa “F.Bahçe yelkenleri doldurmaya başladı” diye mi?
5- Zevkli maçta Başakşehir ve Trabzon 2-2 berabere kaldı. Karaman’a hakkını teslim etmiştik. Başakşehir’i alışık olduğu yere taşıyan Okan Buruk da bazı büyük koltuklara göz kırpar hale geldi sanki...
6- Milli Takım 2020'yi neredeyse garantilerken kulüp takımları genel olarak Avrupa’da dökülüyor. Oysa 14 yabancı ile birlikte tersi bir tablo bekleniyordu, öyle değil mi?
ERTUĞRUL ÖZKÖK: AVCI DERBİYLE 1 MAÇ AVANS ALDI
ŞAMPiYONLUĞU VERMEZ
1- BİR derbi mücadelesini kazanmak taraftara moral verir ancak asla size şampiyonluğun garantisini vermez. Bu Abdullah Avcı için de geçerli. Derbi ona olsa olsa, taraftar nezdinde bir maç avans verdi. Bir hafta sonra yine aynı gerçekle karşı karşıya kalacak. O gerçek de şu: Beşiktaş, bu sezon iyi değil. Hem de hiç iyi değil!
FATiH HOCA, ZATEN HEP KIZGINDI
2- Fatih hoca için söyleyeceğim şu: Winston Churchill’in bir sözü var: ”hiçbir şey başarının yerini tutamaz.” Fatih hoca, geçen sezon kupayı kaldırdı mı? Kaldırdı. Öyleyse başarılı.
Evet, Fatih hoca geçen sezon “Ocak” demişti, oldu. Öyleyse bu yıl da niye olmasın? Kızgınlığına gelince; bu yeni değil. Fatih hoca hep böyle. Takımı ve maçları kendine has bir asabiyetle yönetiyor. Sezon sonu karar vermek lazım. Ama şurası kesin: Galatasaray’ın bir Radamel Falcao sorunu var ve onun nedeni de Fatih terim değil.
BENCE BU BULUŞMA ÇOK iYi OLDU
3- Bence Cumhurbaşkanı için de Fenerbahçe için de çok iyi bir buluşma oldu. Cumhurbaşkanı’nın konuşması iyi ve yapıcıydı. Samimiydi. Ben bir Fenerbahçeli olarak kendi payıma memnunum. Kimse unutmasın ki bu kulüp, FETÖ mücadelesinde bayrağı açan ilk kuruluş.
F.BAHÇE iYi OLSA NE OLUR Ki...
4- Bu yıl beni futbol takımından çok, basket takımı endişelendiriyor. Orada psikolojiyi düşük görüyorum. Futbol takımı fena değil, ama orada da sorun futbolun kalitesi. Sadettin Saran, “Premier Lig maçı izleyen Türk sayısı, Süper Lig izleyen seyirci sayısına yaklaştı” diyor.
Geçen hafta baktım, Beşiktaş ve trabzon’un Avrupa maçlarında tribünlerin yarısı boştu. Yani böyle bir ligde Fenerbahçe iyi olsa ne olur ki! Bence hiçbir takım artık bu futbol kalitesi ile devam edemez. Şöyle söyleyeyim; bu hafta konsey üyesi olmasaydım Beşiktaş-Galatasaray maçını değil, kesinlikle Liverpool-tottenham maçını izlerdim. Derbiyi görev zoruyla izledim!
FUTBOLUMUZ EĞLENDiRMiYOR
5- Trabzon-Başakşehir maçı, derbiden iyidi. Ama bana göre o da bir mahalli lig maçı gibiydi.
Artık hepimizin şunu düşünme zamanı geldi: Genç bir Trabzonlu neden Lille gibi bir takımda harikalar yaratıyor, hepimize maç seyretme zevki tattırıyor da aynı şey bizim sahalarımızda olmuyor? Oysa stat altyapılarımız Avrupa’nın birçok ülkesinden daha iyi.
Bence bu soruyu yerli teknik direktörlere sorma zamanı geldi. Türk futbolu Aziz Yıldırım döneminde kazandığı ‘entertainment’ (eğlendirme) özelliğini hızla kaybediyor. Seyrettiremeyen, eğlendiremeyen bir futbolun ekonomik değeri de olmaz.
ŞENOL HOCA DEĞiŞiMi ANLADI
6- Şenol hoca beni şaşırtmadı. Bütün dünyada futbol nesil değiştiriyor. Birçok kulüp bir iki sezon başarısız olma riskini göze alarak, genç oyunculara şans tanıyor. Şenol hoca da bunu anladı ve uyguluyor. 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’na gitmek gerçek bir başarı olacak.
UĞUR MELEKE: BEŞiKTAŞ’IN EN BÜYÜK AÇMAZI; TOPU VERiP VERMEMESi
ALANYA HİKÂYESi GiBiYDi
1- Beşiktaş'ın bundan önce galip geldiği ve takdir topladığı son maçta da hikâye benzerdi: Alanyaspor, Beşiktaş’a karşı dominant oynamayı denemiş, şutlarda 14-7, kornerlerde 8-4 üstünlük sağlamış ve geride verdiği açıklarla maçı kaybetmişti. Yalnız Beşiktaş gibi bir takım için ‘rakibe topu bırakmak’ kalıcı bir yöntem olamaz, çünkü türkiye’de büyüklerin rakipleri de genelde aynı şekilde ‘topu bırakır’. Yani mesela Rize’ye-Ankaragücü’ne topu bırakamazsınız. Abdullah Avcı’nın en büyük açmazı da bu zaten.
ON iKi KiŞi DÜŞERSE SORUN HOCADADIR
2- BİR takımda iki oyuncunun performansı düştüyse o iki kişiye kesebilirsiniz faturayı. Ama 12 kişinin düştüyse sorunu artık başka yerde aramalısınız. Marcao, Luyindama, nagatomo, Mariano, Feghouli, Belhanda, Donk, hepsi geçen sezonun gerisindeyse, dünyanın her yerinde sorun antrenörde de aranır. Fatih terim’in basın toplantılarında sürekli oyuncularına mesaj vermesi de ayrı bir gariplik. terim’le oyuncular haftanın 5 günü idman yapmıyorlar mı? Orada konuşmuyorlar mı? Enteresan gerçekten.
DAHA ÖNEMLi MESELELERi VAR
3- Cumhurbaşkanı'nın partisi 17 yıldır iktidarda. Bu 17 yılda Fenerbahçe 5 kez şampiyon olabilmiş, aynı dönemde Galatasaray dördüncü yıldızı takmış. Belli ki iktidar partisiyle ya da Cumhurbaşkanı’nın taraftarlığıyla Süper Lig arasında bir korelasyon yok. Memleketin daha önemli meseleleri var bence Cumhurbaşkanı’nın uğraştığı.
YANAL, 4-3-3’TEN VAZGEÇMEZ GiBi
4- ‘Sistem sadakati yüksek’ bir takıma karşı ‘sistem sadakati yüksek ve kaliteli’ bir takımın maçıydı bu. Sonunda da kazanan kaliteli taraf oldu. Fenerbahçe’nin iki haftadır uyguladığı 4-33, sanki ersun Yanal’ın istediklerini sahaya daha fazla yansıtması anlamına geldi. Sağ iç Ozan ve sol iç emre rolleri, Moses ve Rodrigues’i de özgürleştirdi, Fenerbahçe ofansını daha verimli hale getirdi. Bana öyle geliyor ki Yanal, bu 4-3-3’ten vazgeçmeyecek ve kruse döndüğünde de ona ya 8 numara ya da kanat rolü verecek.
SIRA DIŞI BiR LiG YAŞIYORUZ
5- Çok aktörlü, sıra dışı bir sezon yaşıyoruz. Ligin lideri Alanya. Ligin en fazla gol atanı ve son 3 haftada kayıpsız giden tek takımı Malatya. Ligin en fazla topla oynayanı ve en yüksek pas isabeti tutturanı Fenerbahçe. Ligde açık oyunda en fazla golü Sivas atmış. Başakşehir, deplasmanlarda 17,3 şut ortalamasıyla açık ara lider. Bence ritmini yakaladığında da en iyi futbolu Trabzonspor oynuyor. Tüm bu takımların ve daha fazlasının, zirve adayı olarak sonuna kadar götürdüğü çok rekabetçi bir lig yaşarız umarım.
BiR YERLi ANTRENÖR ÇETESi VAR
6- Bu doğru. Ama bence ligdeki oyuncu kalitesi yükselirken, antrenör kalitesi aynı kaldı. Çünkü aynı 30 antrenör arasında dönen kapalı devre bir düzen bu. Bir yerli antrenör çetesi var ve hem o çeteden olmayanları, hem de yabancıları sisteme sokmuyorlar. Süper Lig, Avrupa’nın 5 büyük ligine durmaksızın futbolcu ihraç ederken; bırakın batıyı, doğuya bile doğru düzgün antrenör ihracatı yapamayan bir ülkeyiz. Yeni yetişen antrenör neslinden umutluyum, lisan biliyorlar, vizyonerler ve dünya ile bağları daha kuvvetli. Biraz daha zaman alacak bu dönüşüm.
GÜNTEKİN ONAY: F.BAHÇE YELKENLERi DOLDURUYOR
ANTALYASPOR’U DA YENMESi LAZIM
1- Beşiktaş, derbide ihtiyacı olan 3 puanı, özgüveni ve morali buldu. avcı, Galatasaray’ın yavaş ve düşük enerjiyle oynayan bir ekip olduğunu analiz edip tempo, baskı ve mücadeleyle kazanacağını düşündü ki, haklı da çıktı. Derbide Beşiktaş’ta şunu gördüm. Birliktelik duygusu yüksek, kenetlenmiş bir grup vardı. Antalya’da da 3 puanla kapatırsa yarışa tekrar girer. Deplasman sendromu da Beşiktaş için çözülmesi gereken ciddi bir sorun.
O KAVGA EDEN TERiM YOK
2- Fatih Terim, kendisini diğer teknik direktörlerden ayıran ve farklı kılan temel özelliklerinden uzak görünüyor. Cesur, pes etmeyen, hep daha fazlasını isteyen ve hedefe giden yolda etrafındaki grubu kenetleyip, gerekirse bu uğurda kavga eden Fatih terim yok. Takımına güvenmediği de açıkça görünüyor. Her top için savaşan oyuncu karakterleri yok. Belli ki takımda birliktelik duygusu az. Radikal kararlar gerekebilir. terim’in işi kolay değil. Ocak’a kadar olan süreci en az hasar ile atlatıp daha aç ve inançlı bir grupla yola devam etmenin yollarını arayacaktır.
F.BAHÇE’YE HAKSIZLIKTIR
3- Cumhurbaşkanı'nın Fenerbahçe kongre üyesi olduğu zaten bilinen bir şey. Üyelikte 25 yılını doldurup yüksek divan üyeliğine hak kazanmış olması yeni bir gelişme. Sayın Cumhurbaşkanı, Başakşehir, Fenerbahçe veya Rize’yi kalben destekliyor da, peki bu kulüpler son yıllarda herhangi bir başarı elde etti mi? Kupa kazandı mi? Hayır. Ayrıca bu söylemler Fenerbahçe’ye de haksızlık.
KONYA’YA 5 ATMAK CiDDi iŞ
4- Her iki açılım da doğru. Hem vurduğu gol oldu, hem de yelkenler doldurmaya başladı. Konya, boş takım değil. Fenerbahçe, pozisyon vermedi. Maçın hiçbir bölümünde oyuna ortak etmedi. 5 gol attı, 1 topu direkten döndü.
Böylesine ciddi bir rakip karşısında bundan daha fazlasını bekleyemezsiniz. İki hafta önce bu konseyde ersun Yanal eleştirilirken “Katılmıyorum. Yanal, eksik kadroyla iyi iş çıkartıyor” demiştim. Eldeki malzemeden alınabilecek en yüksek verimi alıyor.
BURUK HAK EDiYOR
5- Medipol Başakşehir’in sahip olduğu kadro derinliği ve kalitesi hiçbir takımda yok. Sonuç odaklı, gerçekçi bir futbol oynuyorlar. trabzonspor karşısında galibiyeti hak edecek bir performansları vardı. Düşünün; arda turan, robinho ve mehmet topal gibi isimlerin yedek oturduğu bir kadro var elinde ve okan Buruk da son derece yetenekli bir teknik adam. Bunu akhisarspor ve Çaykur Rizespor’da da kanıtladı. Kişiliği, çalışkanlığı ve sportmenliğiyle her şeyin en iyisini hak ediyor.
AVRUPA LiGi ÇOK YIPRATICI
6- Demek ki Beşiktaş ve Trabzon’un bu kadar eksikleri ve dar kadroları varken, Süper Lig ve UEFA Avrupa Ligi’ni bir arada götürüp iki kulvara da tüm gücünü koymasını beklemek açıkçası iyimserlik olur. UEFA maçları perşembe gecesi oynandığı için çok kırıcı ve yıpratıcı oluyor. Lig hedefi olan tüm takımlar UEFA Avrupa Ligi’nde yedeklerle oynuyor. Beşiktaş ve Trabzon’un mevcut kadrolarında böyle bir zenginlik yok. Galatasaray ise ueFa şampiyonlar ligi’nde ise Brugge’den puan aldı ve PSG ile Real madrid’e kaybetti. Aldığı sonuçlar anormal değil.
MEHMET ASLAN: iKTiDAR KiMSE FATURAYI ÖDER
UMARIM AVCI, VAZGEÇMEZ
1- Beşiktaş, bu galibiyetle birlikte krizden çıkış için bir adım attı ama “Yeterli mi?” diye sorarsanız, “Hayır, yeterli değil” derim. Sahada potansiyelinin yüzde 100’ünü ortaya koyan bir Beşiktaş ile potansiyelinin yüzde 20’siyle oynayan bir Galatasaray vardı. Bu galibiyet Beşiktaş’ı şahlandırmaz, Galatasaray’ı da yıkmaz. Umarım ve dilerim ki 1-2 galibiyet adına da Abdullah Avcı sisteminden vazgeçemez.
GEÇMiŞ BAŞARININ DiYETi iZLENiYOR
2- Şampiyonlukları Fatih Terim aldı, Avrupa’da Fatih terim başarılı oldu. Ama başarısızlıkların tümünde suç Fatih terim’in görev verdiği oyuncularda, yönetimin transfer ettiği futbolcularda... Galatasaray, ne yazık ki, bu tiyatroyu geçmişteki başarıların diyeti olarak yıllardır izliyor. Futbol değişiyor, futbolcu profili değişiyor, yönetici profili değişiyor bir zahmet Fatih Terim de değişsin artık. Eğer Florya’da mutlak iktidar sizseniz, başarısızlığın faturası da sizindir, o kadar açık ve net!
ABUK SABUK KOMPLO TEORiLERiNi GEÇELiM
3- Geçen sene Başakşehir şampiyon mu oldu ki, bu sene de bu ziyaretle Fenerbahçe şampiyon olsun! Bırakalım bu işleri. Bu tür komple teorilerinin ne kadar boş olduğu geçen yıl anlaşıldı. cumhurbaşkanı’nın ziyareti çok güzel ve renkli oldu. Futbolsever, sporsever bir Cumhurbaşkanı var. Spor ve futbol adına bundan faydalanacağımıza abuk sabuk komplo teorileri ile günümüzü geçiriyoruz.
İLK KEZ ERSUN YANAL FENERBAHÇE’Si iZLEDiK
4- Yalancı değil, nitelikli ve gerçek bir pres, tempolu oyun, sistem sadakati ve disiplin... Sonuç bol gol, güzel oyun ve harika bir skor. ersun Yanal, göreve geldiğinden bu yana ilk kez bir ersun Yanal Fenerbahçe’si gibi oynadı Fenerbahçe. Dediğin çok doğru, Fenerbahçe yelkenleri dolduruyor.
LiGE RENK KATAN DÖRT HOCA VAR
5- Bu yıl lige renk katan 4 teknik direktör var: okan Buruk, Ünal karaman, erol Bulut ve Sergen Yalçın... Bu dört teknik adam da zirveyi zorluyor ve şampiyonluğa oynuyor. Ve elbette fark yaratıyorlar.
YABANCI TAMAMEN SERBEST OLSUN
6- Demek ki ezberlerimiz doğru değil. Hep söylüyorum, Süper Lig, Milli Takım’a oyuncu yetiştirme alanı değildir. Yabancı oyuncu serbestisinin Milli Takım’la uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Neredeyse tamamen yabancılarla dolu takımlarımız dökülürken, tamamı Türklerden oluşan Milli Takım başarıya koşuyor. Onun için yabancı oyuncu tamamen serbest bırakılmalı.