Atletizmdeki doping iddiaları
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2013 13:44
Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi: “Hem Avrupa ülkelerinin hem Türkiye'de bizi yıpratmak isteyen bir kesimin lobi çalışması var” dedi.
Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, milli atletlerle ilgili son günlerde basında yer alan doping iddialarına ilişkin, “Hem Avrupa ülkelerinin hem Türkiye'de bizi yıpratmak isteyen bir kesimin lobi çalışması var” dedi.
Mehmet Terzi, Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği'nin (IAAF) biyolojik pasaport uygulaması sonucunda “dopingli” olduğu iddia edilen milli atletlerle ilgili basında yer alan haberlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kendilerine gelen isimler arasında, medyada iddia edildiği kadar sporcunun bulunmadığını ifade eden Terzi, “Biyolojik pasaport uygulamasına takılan bazı sporcular olabilir. Onlar için de bir gizlilik süresi var. Biz kurumsal bir yapıyız ve sporcularımızın haklarını korumak açısından ve davalarının daha sağlıklı yürütülmesi açısından bizim basına veya bir başkasına bilgi verme gibi bir durumumuz olamaz” diye konuştu.
Sporcularla ilgili gizli yazılar hakkında, federasyonda kendisi ve genel sekreter Nihat Doker haricinde hiç kimsenin bilgi sahibi olamayacağına dikkati çeken Terzi, şöyle konuştu:
“Bu bilgiler bizden çıkmadı. Ancak hiç kimsenin haberinin olmaması gereken yazılar, bir bakıyoruz ki daha bize gelmeden basında yer alıyor. Bu da bir çelişki olarak ortaya çıkıyor, dikkat edilmesi lazım. TMOK ile diyalog içerisinde çalışmamız gerekiyor. Bazı yazılar bize gelmeden evvel belirli yerlere gidiyor, oradan da basına servis ediliyor. Bunun nedeni de bizleri yıpratmak. Sadece Aslı (Çakır Alptekin) için demiyorum, ancak herhangi bir sporcu için 'dopingli' demek büyük suç. Süreyya da dahil, bizim bugüne kadar hiçbir sporcumuz hakkında dışarıya bilgi sızdırmamız söz konusu olmamıştır. Gizlilik süresi sona erdiğinde ve gerektiğinde her zaman basına açıklama yaparız. Bir konuyu saklama gibi bir durumumuz yoktur.”
“Madalyalarını ellerinden aldığımız için rahatsız ettik”
Atletizm Milli Takımı'nın Avrupa'da Süper Lig'de olduğunu, Avrupa ve dünya şampiyonalarında, olimpiyatlarda madalyalar kazandıklarını hatırlatan Mehmet Terzi, bunun bazı kesimlerde rahatsızlık uyandırdığını belirterek, “Avrupa ülkelerini, madalyalarını ellerinden aldığımız için rahatsız ettik. Onların bir lobi çalışmaları var. Sağ olsunlar Türkiye'de de bir lobi çalışması var. Hem içten hem dıştan bir çalışma var, biz üzülüyoruz” şeklinde konuştu.
Terzi, doping olaylarına bulaşmış antrenör veya sporcuların, milli atletlerden uzak olmaları gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bir de üst düzey sporcularımız, tabii ki ödül yönetmeliğinin yüksek olması, belirli başarıya geldikten sonra daha yukarılarda derece yapmak için ergojenik yardımlar da alıyor. Ergojenik yardımları, biz de federasyon olarak sporcular ve antrenörlerimizin talepleri üzerine temin ediyoruz, ancak bunu bir doktor kontrolünde yapıyoruz. Bu maddeleri satan bazı firmalar var, bazen bu firmalar sporcularımızın sponsorluğunu yapıyor. Ancak sporcularımız oradan aldıkları ilaçları bizlere de getirmek zorunda. Bazen 'Nasıl olsa bilinen ilaçlar' diyerek bizlere getirmedikleri oluyor. Zamanla onlarda da bazı şeyler bulunabiliyor.”
Sporcuların haklarını korurken, dopingle mücadeleye devam edeceklerini belirten Terzi, “Bu konuda İzmir'de açacakları Uluslararası Performans Merkezi'ni ve laboratuvarı çok önemsediklerini söyledi. Terzi, “Uluslararası yarışlarda ülkemizi temsil eden sporcu sayısı 500'ü aştı. Hakikaten denetimleri zorlaşıyor. Bu bakımdan bu açılacak laboratuvar bizim için önemli” diyerek sözlerini tamamladı.
Mehmet Terzi, Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği'nin (IAAF) biyolojik pasaport uygulaması sonucunda “dopingli” olduğu iddia edilen milli atletlerle ilgili basında yer alan haberlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kendilerine gelen isimler arasında, medyada iddia edildiği kadar sporcunun bulunmadığını ifade eden Terzi, “Biyolojik pasaport uygulamasına takılan bazı sporcular olabilir. Onlar için de bir gizlilik süresi var. Biz kurumsal bir yapıyız ve sporcularımızın haklarını korumak açısından ve davalarının daha sağlıklı yürütülmesi açısından bizim basına veya bir başkasına bilgi verme gibi bir durumumuz olamaz” diye konuştu.
Sporcularla ilgili gizli yazılar hakkında, federasyonda kendisi ve genel sekreter Nihat Doker haricinde hiç kimsenin bilgi sahibi olamayacağına dikkati çeken Terzi, şöyle konuştu:
“Bu bilgiler bizden çıkmadı. Ancak hiç kimsenin haberinin olmaması gereken yazılar, bir bakıyoruz ki daha bize gelmeden basında yer alıyor. Bu da bir çelişki olarak ortaya çıkıyor, dikkat edilmesi lazım. TMOK ile diyalog içerisinde çalışmamız gerekiyor. Bazı yazılar bize gelmeden evvel belirli yerlere gidiyor, oradan da basına servis ediliyor. Bunun nedeni de bizleri yıpratmak. Sadece Aslı (Çakır Alptekin) için demiyorum, ancak herhangi bir sporcu için 'dopingli' demek büyük suç. Süreyya da dahil, bizim bugüne kadar hiçbir sporcumuz hakkında dışarıya bilgi sızdırmamız söz konusu olmamıştır. Gizlilik süresi sona erdiğinde ve gerektiğinde her zaman basına açıklama yaparız. Bir konuyu saklama gibi bir durumumuz yoktur.”
“Madalyalarını ellerinden aldığımız için rahatsız ettik”
Atletizm Milli Takımı'nın Avrupa'da Süper Lig'de olduğunu, Avrupa ve dünya şampiyonalarında, olimpiyatlarda madalyalar kazandıklarını hatırlatan Mehmet Terzi, bunun bazı kesimlerde rahatsızlık uyandırdığını belirterek, “Avrupa ülkelerini, madalyalarını ellerinden aldığımız için rahatsız ettik. Onların bir lobi çalışmaları var. Sağ olsunlar Türkiye'de de bir lobi çalışması var. Hem içten hem dıştan bir çalışma var, biz üzülüyoruz” şeklinde konuştu.
Terzi, doping olaylarına bulaşmış antrenör veya sporcuların, milli atletlerden uzak olmaları gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bir de üst düzey sporcularımız, tabii ki ödül yönetmeliğinin yüksek olması, belirli başarıya geldikten sonra daha yukarılarda derece yapmak için ergojenik yardımlar da alıyor. Ergojenik yardımları, biz de federasyon olarak sporcular ve antrenörlerimizin talepleri üzerine temin ediyoruz, ancak bunu bir doktor kontrolünde yapıyoruz. Bu maddeleri satan bazı firmalar var, bazen bu firmalar sporcularımızın sponsorluğunu yapıyor. Ancak sporcularımız oradan aldıkları ilaçları bizlere de getirmek zorunda. Bazen 'Nasıl olsa bilinen ilaçlar' diyerek bizlere getirmedikleri oluyor. Zamanla onlarda da bazı şeyler bulunabiliyor.”
Sporcuların haklarını korurken, dopingle mücadeleye devam edeceklerini belirten Terzi, “Bu konuda İzmir'de açacakları Uluslararası Performans Merkezi'ni ve laboratuvarı çok önemsediklerini söyledi. Terzi, “Uluslararası yarışlarda ülkemizi temsil eden sporcu sayısı 500'ü aştı. Hakikaten denetimleri zorlaşıyor. Bu bakımdan bu açılacak laboratuvar bizim için önemli” diyerek sözlerini tamamladı.