Atletizmdeki "doping depremi"

Güncelleme Tarihi:

Atletizmdeki doping depremi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2013 12:40

Avrupa Atletizm Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Yaraş: "Ömrünü atletizme adamış biri olarak büyük hayal kırıklığı içindeyim" dedi.

Türk atletizmini sarsan doping olaylarının yankısı devam ediyor. Son bir hafta içinde 15 sporcunun dopingli çıkması ve sayının 30'u da geçebileceği bilgisi caimada şok etkisi yaratırken, yıllarca büyük emekler verilerek yetişen atletlerin bir bir dopinge kurban gitmesi, doping maddelerinin kullanım yaşının gitgide düşmesi Türk atletizminin geleceği ile ilgili endişeleri artırdı.

Konuyla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Avrupa Atletizm Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Salih Münir Yaraş, "Ömrünü atletizme adamış biri olarak büyük hayal kırıklığı içindeyim" dedi. Bir yandan yarışmalarda alınan sonuçlara sevinirken diğer yandan gelen bir doping haberiyle sarsıldıklarını anlatan Yaraş, "Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliğinin haber bültenlerinde alt alta 15-20 Türk atletin adı yer alacak. Yapılan hatalar yüzünden sabıkalı hale geldik" diye konuştu.

Sporcuları bu hale getiren bir dizi yanlış olduğuna dikkati çeken Yaraş, "Bir kere ödül yönetmeliği kesinlikle değişmeli, bizdeki ödüller insanın hayatını değiştirecek nitelikte. Sporcu ödülle resmen hayatını kurtarıyor" ifadelerini kullandı. Doping maddelerinin çok kolay temin edilebildiğini kaydeden Yaraş, şöyle devam etti:

"Bugün gidin, istediğiniz eczaneden bu ilaçları alabilirsiniz. İlaçlar konusunda büyük bir cehalet ve bilgi eksikliği var. Bulgaristan'dan gelen eski atletler tarafından ayak üstü bilgiler alınıyor. Sporcularımızda cahil cesareti var. Kontrol yapılacağı kesin olan müsabakaya rahatlıkla ilaçlı giriyor çünkü vücudunun o maddeyi attığını sanıyor. Ayrıca bu maddelerin kullanımının çok küçük yaşlara kadar inmesini gerçekten çok endişe verici buluyorum."

Doping kontrollerinin artık çok sıkı tutulduğunu belirten Yaraş, "Bu iş daha sıkı tutulmalı, federasyon teknik kadrosu dopingin üzerine daha cesurca gitmeli ve Disiplin Kurulu ceza vermekte daha hızlı davranmalı. Ben bir hesap yaptım, Avrupa Takımlar Şampiyonası'nda en yüsek puanı Eşref Apak almıştı. Yani şu ana kadar açıklanan isimlerin aldığı puanlar silinse bile toplamda 20 puan ediyor. Bu da şampiyonada elde ettiğimiz 9'unculuğu etkilemiyor. Bu sporcular federasyon tarafından sürekli uyarılıyor ama fayda etmiyor, sonuç değişmiyor" şeklinde konuştu.

"Tek sorumlu federasyon"

Atletizm Milli Takımı antrenörlerinden Ertan Hatipoğlu ise konunun ödül yönetmeliğine bağlanmaması gerektiğini savunarak, "Ben bu durumdan federasyonu sorumlu tutuyorum" dedi. "Sorun verilen ödüller olsa golf, tenis, futbolda dopingten geçilmezdi" diyen Hatipoğlu, şunları söyledi.

"Devletin verdiği sınırsız imkanlar federasyonun yanlış politikaları nedeniyle heba ediliyor. Atletizmde büyük bir devlet desteği var ancak yerinde kullanılmıyor. Bu destek karşılığını görmediği gibi durum daha da kötüye gidiyor. Artık bu sporculara 'doping yapma' demek yetmez, yol göstermek gerekiyor. Sporcula kılavuz olup, performansını nasıl artıracağını, hangi maddeleri kullanıp hangilerini kullanmayacağını anlatmak gerekiyor."

Atletizm Federasyonunun başarıyı sahiplendiği gibi bu durumu da sahiplenmesi gerektiğini kaydeden Hatipoğlu, "Federasyon gereğini yapsın. Suçu sadece sporcu ve antrenörün üstüne atmasınlar. Bu olanların ardından bu yönetim nasıl hala orada duruyor, anlamış değilim" diyerek sözlerini tamamladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!