Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2005 21:33
Bilim adamları Atlantik okyanusunun derinliklerinde alışılmışın dışında yaşam biçimleri keşfetti. "Lost City"deki (Kayıp Kent) bulgu dünya ve diğer gezegenler üzerindeki yaşamın oluşumuna ışık tutuyor.
Denizin dibinden tıpkı dev bacalar gibi yükselen beyaz yapılar, bugüne dek bulunanlardan farklı bir ekosisteme sahip. Uluslararası bir araştırma ekibi beş yıl önce orta Atlantik sırtının yakınındaki bölgeyi bir rastlantı sonucu bulmuş ve 60m kadar yükselen "sıcak su bacalarını" "Lost City" olarak isimlendirmişti..
Fakat kar beyaz kireçtaşından oluşan bu dev kuleleri incelemeye fırsat bulamayan bilim adamları 2003 yılında aynı bölgeye geri dönünce, yeni bir kireç formasyonu ve sıcak su kaynakları keşfetmiş olduklarını gördüler.
Önceleri çok az sayıda hayvan bulan araştırmacılar, kireç kuleleri daha sonra ayrıntılı bir şekilde incelediklerinde büyük bir sürprizle karşılaştılar: Her yerde kendilerini minik nişlere gizleyen saydam
yengeç ve diğer minik canlılar kaynıyordu. Beyaz bacaların içlerinde metan ve hidrojenle beslenen mikroplar var diyor, Washington Üniversitesi’nden Deborah S.Kelley ve ekibi Science dergisinde.
İlk canlıların kuluçka yerleri mi?
Lost City’deki yaşam koşulları, karbonun tüm yaşamın kökeni olduğu "siyah bacalardan" farklı. Uzun süredir bilinen bu hidrotermal su altı kaynakları normalde doğrudan doğruya orta Atlantik sırtının ekseninde bulunurlar. Su sirkülasyonunu tetikleyen enerjilerinin kökeni sualtı volkanlarıdır.
Oysa, orta Atlantik sırtından 15km uzaklıkta bulunan "Lost City"deki sıcaklık 40-80 santigrat sıcaklıktaki kaynaklarda, deniz suyu ve peridotitin (yer mantosundaki bir kayaç) reaksiyonuyla meydana gelir. Bu reaksiyon sürecinde sıcaklık, metan ve hidrojen olarak açığa çıkarken olivin minerali, serpantine dönüştürülmekte.
Tahminlere göre bu süreçler 30.000 yıldan bu yana devam etmekte ve birkaç yüz bin ila milyon yıl kadar da devam edecek.
Bulgu, dünyadaki yaşamın oluşumu için büyük bir önem taşımakta.
Araştırmacılar bu tür sistemlerin ilk canlıların kuluçka bölgeleri olabileceğine inanıyorlar.