"Asr-ı Fener" servet getirdi

Vatan Gazetesi'nin haberine göre; 1907 Fenerbahçe Derneği'nin, kulübün 100 yıllık tarihini gözler önüne sermek amacıyla hazırladığı "Asr-ı Fener" isimli kitabın tanıtım ve satış gecesinde 5 milyon 325 bin euro gelir elde edildi.

40 kişilik bir çalışma grubu tarafından Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Osmanlı Arşivleri'ndeki 50 bine yakın fotoğraf, tablo ve belge taranarak 2 yılda hazırlanan kitaptan 2007 adet basıldı. İlk sayıyı yönetim (140 bin euro), 1907. sayıyı Mustafa Koç (135 bin euro) ve 2007. sayıyı da Roberto Carlos (50 bin euro) satın aldı. 1952. sayı ise doğum yılı olduğu için başkan Aziz Yıldırım'a hediye edildi.

MANCHESTER UNITED DA YAPMIŞTI

Ağırlığı 30 kg, boyutları 70x50 cm olan ve 536 sayfadan oluşan eserin ciltleme işlemini Lem-Milano gerçekleştirdi. El yapımı olan ciltler hakiki deri ve 22 ayar altın kaplama logosu bulunuyor.

Yanında kullanım klavuzu verilen kitabın sayfaları 1.5 milyon euro ödenerek İsviçre'deki özel matbaada basıldı. Basım işlemi sonrasında 9 tırlık bir filo ile Milano'ya götürülen bu sayfalar orada ciltlendikten sonra yine tırlarla Türkiye'ye getirildi.

İsviçre'deki matbaa, benzeri bir kitabı İngilizler'in köklü kulübü Manchester United'ın 100'üncü yılında (1978) bastıklarını ve tanesinin 6 bin euroya satıldığını açıkladı. Basım, ciltleme, nakliye ve gümrük gibi masraflarının yanı sıra Çırağan Sarayı'ndaki tanıtım yemeği giderleri için yaklaşık 3 milyon euro harcama yapıldı. Böylece 1907 Fenerbahçe Derneği 2.3 milyon euro civarında bir gelir elde etmiş oldu.

ATATÜRK'TEN NAZIM'A

Fenerbahçe kurucularının resimlerinin ilk kez yer aldığı kitapta, Atatürk'ün 1926 yılında seyrettiği F.Bahçe maçının belgeleri ve yine Ata'nın sarı-lacivertli kulübe para havalesi talimatlarının bilgileri de bulunuyor.

Ayrıca Atatürk ve İsmet İnönü'nün imzaları bulunan ve bugünkü stadın F.Bahçe'ye 10 taksitle verilmesini ön gören Bakanlar Kurulu Kararı da yer alıyor.

Bu arada, Adnan Menderes'in başbakanlığı döneminde, Rusya'ya bir maça giden F.Bahçe'de Fikret Kırcan aracılığıyla, Nazım Hikmet'i Türkiye'ye çağırdığı bilgisi de bulunuyor.