Güncelleme Tarihi:
Kolombiya, 1996'dan bu yana her başı ağrıdığında Aspirin niyetine, ünlü Asprilla'yı devreye sokmuş ve bu operasyonlarda da en azından bir beraberlik yakalamış. Bu değerlendirme bir yorum değil, istatistiki bilgi. Fransızlar'ın Dünya Kupası için gazetecilere verdiği bu istatistiki bilgilere göre, antrenörüne, ‘‘Sen bu işi bilmiyorsun. Bizi yanlış oynatıyorsun’’ dediği için kovulan Asprilla, tam 15 gole imzasını atmış, 11 golün de pasını verip bir de asistliğe soyunmuş. İşte dün bu Asprilla, oynasa idi gene Kolombiya'nın Aspirin'i olacaktı ve 83'te gelen gol maçın başlarında Tunus ağlarına gidebilecekti. Acaba Asprilla'yı kadro dışı bırakan Hernan Dario Gomez, üst üste kaçan fırsatları görünce kendi kendine, ‘‘Ah ben ne yaptım?’’ diye dövünmüş müdür? Bence dövünmüştür. Eğer dövünmemişse Gomez'in dövülmesi gerekir. Ne Valencia, ne de Rincon dün Asprilla'nın bırakın yedeği, dublörü bile olamadılar.
Tunus, Fransa 98'in en zayıf ekipleri arasında gösterilmesine karşın dün sergilediği yumuşak ama sonuca gitmeyen oyunuyla futbolu bir Avrupalı, bir Güney Afrikalı kadar oynayabileceğini kanıtladı. Özellikle Zoubeir Beya ile Mehdi Ben Slimane son derece iyi futbolcular. Ancak kalede güven vermeyen El Ouaer, yürekleri sürekli ağıza getirdi ve taraftarlarını da hop oturtup, hop kaldırttı.