Ali Naci KÜÇÜK
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2005 02:12
Futbol şubesinin lağvedilmesinin ardından gelen Hakan Yakın ve Ribery fiyaskoları, eleştiri oklarının Bülent Tulun’a yönelmesine neden oldu. Yöneticiler, Tulun’un tek başına bu işin altından kalkamadığını savunuyor.
G.SARAY’DA üst üste yaşanan krizler, yönetimi sallamaya başladı.
Hakan Yakın’ın ardından
Frank Ribery fiyaskosunun yaşanması yönetim içinde çatlaklar oluşturdu. Bu çatlaklar o kadar büyüdü ki, yöneticiler resmen açıklamasalar da,
Sportif Direktör Bülent Tulun’a karşı cephe almaya başladı.
Her şey geçtiğimiz sezonun sonunda
Ergün Gürsoy ile
Fatih Gökşen’in başında bulunduğu
Futbol Şubesi’nin lavedilmesiyle başladı. Başkan
Özhan Canaydın, bu ikilinin yürüttüğü görevi
Sportif Direktör unvanıyla
Bülent Tulun’a verdi. Sadece
Canaydın’a bağlı olarak çalışan
Tulun’un bu göreve atanması, önce bu ikiliyi kırdı.
Gürsoy ve
Gökşen sessiz sedasız kendi köşelerine çekildi. Ardından,
Adnan Öztürk, Fatih Gökşen ve
Derya Taşdelenler yönetim kurulu toplantılarına katılmamaya başladı.
Sarı kırmızılı yönetimde bu gelişmeler yaşanırken,
‘Ribery olayı’ patlak verdi. Geçtiğimiz hafta Hürriyet’te,
‘Fransız oyunu’ başlığıyla yer alan ve
Ribery’nin Marsilya’ya
transfer olacağı haberinden sonra bazı yöneticiler
Bülent Tulun’u aradı ve konu hakkında bilgi almak istedi.
Transferde tam yetkili olan Sportif Direktör
Tulun, yöneticilerin bu sorularına,
‘Paniğe gerek yok. Siz rahat olun. Ben kendisi ile konuştum. Ribery hiçbir yere gidemez. Bu olanların hepsi bir komplo. Yalan haber’ diyerek yöneticileri rahatlattı.
Ancak, iki gün sonra
Ribery’nin Marsilya’ya imza atması
Bülent Tulun’u yöneticilerin gözünde bitirdi. Sarı kırmızılı yöneticiler hemen harekete geçerek kulis yapmaya başladı.
Bu arada camiada da futbol şubesinin yeniden oluşturulması görüşü ağırlık kazandı. Bu görüşü paylaşan yöneticiler,
‘Ergun Gürsoy ve Fatih Gökşen’in ayrılmasından sonra büyük sıkıntı yaşadık. Bülent Tulun transfer konusunda yalnız kaldı. Değil transfer yapmak, elimizdeki oyuncuları bile tek tek kaçırdık. Bütün işler ona kaldı. Yalnız olduğu için bu işi beceremedi. Bunların hepsinin hesabı verilmeli. Bülent Tulun’u tam yetkiyle göreve getirmekle büyük hata yapıldı’ diyerek, Başkan
Özhan Canaydın’a baskı yapmaya başladı.
Yöneticilerin bir başka şikayeti ise,
Bülent Tulun’un medyaya verdiği demeçlerde kullandığı üslup oldu. Sarı kırmızılıların,
‘Başkan bizi hep ‘ölçülü konuşun’
diye uyarıyordu. Ancak Tulun basına sivri ve büyük konuşuyor’ dediği ifade edildi.
Ayrıca, basketbol şubesinin başında olan
Derya Taşdelenler’in, bu göreve
Tuğrul Demir’in atandığını ve Ülker Grubu’na bağlı Crown Cafe ile yapılan sponsorluk görüşmelerini basından öğrenmesinin de önemli bir rahatsızlık yarattığı belirtildi.
Eric Gerets: Yönetimden kimse muhatap olmuyor
BÜLENT Tulun’un futbol şubesinde yalnız bırakılmasından Teknik Direktör
Eric Gerets’in de rahatsız olduğu ifade edildi. Belçikalı çalıştırıcının,
‘Yönetim Kurulu’ndan hiçkimse benim muhatap olmuyor. Hiçkimseye bir şey danışamıyorum. Kime sorsam, ‘Bülent Tulun’a git. Senin muhatabın o’
cevabını veriyor’ diye dert yandığı belirtildi.
Gerets’in ayrıca transferde ağır davranılmasından yakınarak,
‘Yeni transferlerin kampa yetiştirilmesini istemiştim, ama şu ana kadar hiçbir şey yapılmadı. Çok zaman kaybettik. Listemdeki oyuncuların birçoğunu elimizden kaçırdık. Böyle giderse, istediklerimin hiçbiri alınmayacak’ diyerek, endişelerini dile getirdiği bildirildi.
Cimbom, Serhat’ı Ç.Rize’ye kaptırdıSARI kırmızılı kulüp, aylardır peşinden koştuğu İstanbulsporlu
Serhat Akyüz’ü son anda Çaykur Rizespor’a kaptırdı. G.Saray yönetiminin 500 bin dolarlık bonservis bedelini ödememesini fırsat bilen Ç. Rizespor Başkanı
Ekrem Cengiz, dün
Serhat’ın menajeri
Doğan Ercan ile dün görüşerek transferi bitirdi.
Serhat’ın, G.Saraylı yöneticilerin kendisini haftalardır oyalamasına sinirlendiği için Karadeniz ekibini tercih ettiği belirtildi.
Federasyon: Ribery haksizFUTBOL Federasyonu,
Frank Ribery’nin, Marsilya ile sözleşme imzalarken öne sürdüğü gerekçelerin haklı olmadığını, bu konuda
Galatasaray Kulübü’ne gereken her türlü desteğin verileceğini bildirdi. Federasyondan yapılan açıklamada, uluslararası ve ulusal transferde uygulanan teamülün
‘Sözleşmeye saygı prensibi’ olduğu vurgulanarak,
Frank Ribery olayının, Galatasaray’ın, Futbol Federasyonu’na sunduğu evraklar ve bunların içeriği çerçevesinde incelendiği ve futbolcunun,
‘Sözleşmeye saygı prensibine’ bağlı davranmadığı sonucuna varıldığı ifade edildi.