Güncelleme Tarihi:
Başarısız bir evlilik geçiren Galatasaray'ın yıldızı, yeniden evlenmeyi şimdilik düşünmediğini, hayatındaki en önemli yeri futbolun doldurduğunu söyledi ve ekledi: ‘‘Aşk yüzünden hiç ağlamadım, ağlamak da istemem.’’
İki yıl önce özel yaşamındaki problemler nedeniyle futbolunda düşüş yaşayan ancak tekrar gerçek kimliğini bulan Hakan Şükür ile futbol dışı konuştuk. Neler mi sorduk? Pek çok şey sorduk.
Küçükken hiç dayak yedin mi?
Benim çocukluğumda dik başlı olmamak öğretildi; korkardık demek istemem ama çekinirdik. Sevgi vardı ama çekişme yoktu. Annemden hiç dayak yemedim. Çünkü anne daha duygusal bir yaradılışta. Babamdan yedim.. Ama hakettiğim zamanlarda.
Hakan neşeliydi. Koşarak idmana yürüyordu, şen şakrak bir şekilde...
Hiç ağladın mı?
Evet... Babaannem öldüğünde... En üzüntülü günüm oydu. Aşk yüzünden hiç ağlamadım. Ağlamak da istemem.
Erkekler ağlar mı?
Erkekler de ağlar... Şimdi bile ağlayabilirim. Çünkü o ana ve karşılaşacağın olaya bağlı. Erkekler ağlamaz diye bir kanun yoktur. Ağlamayan varsa da duygusuzdur.
Senin için bir kadın, basında ‘‘pasif erkek’’ demişti. Ne diyorsun?
Ben maço değilim. Maço olmak da istemem. O kişiyle de ne görüştüm, ne tanıştım. Erkekliğimi nereden bilsin? Mühim olan maço olmak değil, kadının kalbine ve ruhuna hitap etmektir.
Tekrar evlenmeyi düşünüyor musun?
Şimdilik hayır... Çünkü süt içtim dilim yandı.
Baba olmayı düşünüyor musun?
Kim olmak istemez ki... Hem de bol çocuklu bir baba olmak istiyorum. Bu, biraz geç olabilir. Çünkü işim ön planda... Bu gidişle ilerde evlenirsem, oğlum bana ‘‘Amca’’ diyecek.
Hakan bunları söylerek neşeli olduğunu, artık hayata bağlı olduğunu sımsıkı bağlı olduğunu, geleceğini düşündüğünü ve Galatasaray'da futbolu bırakacağını söyleyip, müsaade isteyip, koşa koşa kros yapmak için ormanın içine daldı. Temiz kıyafetli ve hiç terlememiş olan Hakan, 45 dakika sonra kan ter içinde döndü. Sanki koşan o değildi...