Aşk anlatımı ve çok duygulu gece

Nedim BUBİKGEÇEN haftaya duygu yüklü başladım. Pazartesi sabahı sokağa adım attığımda her tarafın bembeyaz olduğunu gördüm. Canım, tabii ki kar yağmamıştı. Ama yollar beyaz kağıtla doluydu. Yalnız bizim sokak da değil... 4-5 sokak daha... * ADAM, ya da kadın, genç ya da yaşlı, belki de çocuk... Üşenmemiş bilgisayarla bir kağıda kuş resmi çizmiş ve de ‘‘Seni; Kuşların uçamayacağı, senin anlayamayacağın kadar çok seviyorum’’ diye yazmış... Ne anlamı mı var? Ben nereden bileyim? Yazanın yanında değildim ki, üstelik tanımıyorum... * AMA belli ki, bir duygu ürünü... Çünkü bu yazıyı çoğaltmış ve sabahın köründe sokaklara dökmüş. Kendini böyle anlatmaya kalkışmış... Dilerim amacına ulaşmıştır. Çünkü gerçekten de az uğraşmamış... Kolay mı yahu? * KİM için yazıldığını düşünmedim değil... Bir ara gözüm kızıma takıldı, ama ihtimal vermedim. Eşime, kendisine olan aşkımı böylelikle kanıtlamak istediğimi söyler gibi oldum... Kağıttan bembeyaz sokakları o da görmüştü... Öyle tuhaf tuhaf baktı ki vazgeçmek zorunda kaldım... BİZİM ÇOCUKLAR HAFTA ortasında eşimle Kültürpark Tenis Kulübü'ndeydik. Kızımızın veda gecesi vardı. Özel Deniz Lisesi'nin ikinci mezunları arasındaydı. Kulübün bahçesine adım attığımda şaşırdım kaldım. Bu kadar güzel, bu kadar yakışıklı nereden çıkmıştı? 7 yıl önceki çocuklar neredeydi? * KIZLAR kuğu gibiydi, erkeklerse centilmen... Zeynep, Oğul, Melisa, Pınar, Kenan, Nüket, Sabri, Ebru, Mahmut, Burcu, Candaş... Liste uzar, gider. Hepsi bizim çocuklar, parçamız. Onlar çok coşkuluydu, dans ettiler, göbek attılar, halay çektiler... Genççe eğlendiler... Hepsine gönüllerince gelecek, sağlık ve mutluluk diliyorum. (Unutmayın, yaşam yalnızca üniversite değil) * CANIM bizler de arada, bir-iki döndük... Ama mezunların her yakınının içi kıpır kıpırdı... Çok keyif aldık çoook... Çocuk sahibi herkesin böyle günleri, geceleri dakika dakika, saniye saniye yaşamasını diliyorum. * O GECEYİ anımsatırken Biriz'den söz etmemek olmaz. Biriz bir sanatçı. Kimi zaman romantik hava estirdi, herkes duygu yüklendi. Kimi zaman boynuna davulunu asıp halay çektirdi, yerinde duramaz hale getirdi. Saatlerce sahnede kaldı, gecenin temposunu ayarladı. Gecenin güzelliğinde tartışılmaz payı vardı... NOT... NOT... BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'yı Haziran'da Kordon'da, mesela Sirena'da, bir şeyler içmeye çağırdığımı hatırlatanlar oluyor. Haziran sonunda tamamlanacağı açıklanan çalışmaları gözden geçirecektik. Kendisinden geçen ay bir yanıt alamadım. Mutlaka işi başından aşkındır, zamanı kısıtlıdır. Ve böyle bir buluşma gerçekleşirse, tabii ki sizlerle paylaşacağım.