Arda'nın egoları törpülenmiş

Güncelleme Tarihi:

Ardanın egoları törpülenmiş
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2012 00:40

iLKER YASiN: Simeone yakında Mourinho’yu da Guardiola’yı da geçer. Şu an Simeone’nin oyun felsefesi Guardiola’dan çok Mourinho’ya yakın. HiKMET KARAMAN:Arda Türkiye’dekinden çok farklı. Özellikle taktik anlamda. Top rakipteyken defansta, hücum presi bile yapıyor.

Haberin Devamı

GALATASARAY’ın 2000’deki UEFA şampiyonluğuyla gurur duyduk.  O tarihten sonra Fatih Tekke, Avrupa’da kupa kaldıran temsilcimiz olmuştu. Önceki gün de Arda Turan, benzer bir başarıya imza atıp Atletico Madrid’le UEFA Avrupa Ligi Kupası’nı kaldırdı.

İlker Yasin: Hocam, dün akşam Arda’nın futbolunu nasıl buldunuz?
Hikmet Karaman: Arda Türkiye’dekinden çok farklı oynuyor. En önemlisi taktik anlamda. Top rakipteyken defansif pozisyon alıyor. Topu kaptıkları zaman hücuma çıkıyor. Hücum presi yapıyor. Zaman geliyor stoperlerinin önünde ön libero olarak görünüyor. Bu da ondaki büyük değişimi gösteriyor
İlker Yasin: Sadece futbol felsefesi anlamında değil, kişilik, törpülenmiş ego, yardımlaşma, paylaşma, her bakımdan Türkiye’den çok farklıydı. Arda’nın bu değişiminde Simeone’nin büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Bir teknik adam elindeki malzemeden verim almak için önce kafadan başlıyor. Düşünce gelişiminin ardından taktik, sorumluluk duygusu ve zincirde bir halka olma evresine geliniyor. Bunu Simeone başarabiliyor da neden Galatasaray’daki hocalar yapamıyor? Bunu için bir takımı bütünüyle değerlendirmek lazım herhalde. Çünkü herkes eşit, sorumluluğunu biliyor.
Hikmet Karaman:   Bence o ülkelerin futbol kültürüne bakmak lazım. Teknik adam zaten bu kültürün bir parçası.

Haberin Devamı

Devir artık kontratak devri

İlker Yasin: Hocam benim gördüğüm futbolda şimdi kontratak zamanı. Bielsa rakip sahada olmayı istiyor, başarılı da. Kral Kupası’nda final oynayacak. Avrupa Ligi’nde finalde kaybetti, ama takdir etmemiz lazım 23 Aralık’ta küme düşme hattının 4 puan üstündeki Atletico’i Avrupa Şampiyonluğu’na taşıyan ve 12 Avrupa Kupası maçında 12 maç üst üste kazanan Diego Simeone’yi. Bir günde 25 saat çalıştığını ifade eden Arjantinli hocayla Arda da çok gelişecek, diğerleri de.

İki üst düzey hoca var

İY: Hocam telaşlı bir yapıya sahip olan ve 6 yıl önce bir dakikada futbol ayakkabılarını asan, en kötü durumda kimsenin antrenör olmak istemediği Buenos Aires’in Racing takımına teknik direktör olan Simeone, “Futbolda tren sadece bir kere gelir, o trene binmeniz şart” diyor. İşte bu düşünceyle Arda’ya ve diğer futbolcularına ellerine gelen şansları değerlendirmeleri yolunda bir felsefe kazandırmış görünüyor Simeone. Bir de Simeone’nin futbol yapısı Guardiola’dan çok Mouriunho’ya benziyor. Topa sahip olmak çok önemli değil ani ve hızlı kontratak daha önemli ve bu final maçında da görülmedi mi hocam? Bir teknik adamın Wolsburg’ta hiç oynamadığı yerde, Diego’yu savunmanın hemen ön tarafında oynatması bu kontratak felsefesinin sonucu değil mi?

Haberin Devamı

HK: Evet doğru. Bir de maçta şunu gördüm. Benim Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’nde gördüğüm üst düzey iki teknik adam var. Biri Chealsea’den Di Matteo diğeri Simeone. Diego’yu sahanın önünde 4-2-3-1 düzeninde, forvetin arkasında oynatabilirsiniz, fakat o finalde iki ön liberonun direk önünde ve kendi alanlarında sarkık bir Diego oynattı. Yani hücuma yakın değil, defansın önünde. Orda kaptığı toplarla hızlı bir şekilde Falcao, Arda ve Adrian’ı pozisyona soktu.

Başarının sırrı hızlı adamlar

İlker Yasin: Arjantinli Bielsa için efor, futbolda tartışılmayacak tek şey. Rinus Michel ve Van Gaal hayranı olan Bielsa 4-3-3 formatından hemen 3-3-1-3’e dönebilen, yüksek baskı, hızlı ve çabuk atak geliştiren ve rakip sahada topu tutmayı, orda oynamayı seven bir teknik direktör. İşte bu özelliği öğrencisi tarafından iyi sezildiği için, Simeone, top tekniği en yüksek oyuncusu Diego’yu biraz geride tutarak hızlı, uzun mesafeli paslarla rakibi kendi sahasında oynatmamayı düşündü ve bunda başarılı oldu. Mourinho, Simeone, Di Matteo savunmadan taviz vermeyen, kontra ataklarla hızlı çıkan hocalar. Şampiyonlar Ligi’nde kontrada atılan gollerin oranı %27’den %40’lara çıktı. İyi kontra için iyi futbolcular şart. Ronaldo, Falcao, Adrian, Torres gibi. Üst düzey takımlar, onlara hücum ettiğinizde daha tehlikeli oluyor. Billbao’nun başına da bu geldi. İşin ilginç yanı iki İspanyol takımının final maçında mutlaka biri kaybedecekti. Peki Atletico Bilbao’nun kupayı kaybetmelerinden sonra bu aşırı gözyaşlarını neye bağlıyorsunuz?

Haberin Devamı

Hikmet Karaman: Biliyorsun, Bilbao Bask bölgesinin takımı, milliyetçi değerleri çok yüksek. Hiçbir zaman yenilgiyi kabullenmeyen bir takım ve çok gençler. Billbao’nun 19 yaşındaki uçan oyuncusu Iker Muniain’in bonservis bedeli 18 milyon Euro. Yarınları olan bir futbolcu. Billbao’nun yaş ortalaması 22. Bask kökenli futbolcular dışında oyunculara yer vermemesi bir handikap. Bir iki yıldız olsa her şey farklı olurdu. Bu arada maçtan sonra Atletico Madrid oteline gittim. Arda’yı, Falcao’yu, Simeone’yi tebrik ettim. İnanılmaz bir tevazu, törpülenmiş egolar, başarı nasıl gelmez?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!