Güncelleme Tarihi:
Eyüpspor'un başında Süper Lig'e yükselme başarını gösteren Arda Turan, İtalya'dan La Gazzetta dello Sport'a bir röportaj verdi.
Atletico Madrid ve Barcelona döneminde kendisini etkileyen teknik adamlardan bahseden Turan, İtalya ile ilgili dikkat çeken bir transfer itirafında da bulundu.
La Gazzetta dello Sport'un Arda Turan röportajı şu şekilde:
Soru: Sondan başlayalım. Bu tarihi zaferi nasıl tanımlıyorsun?
Her anlamda özel. Benim için bu ilk önemli zafer. Harika bir şey başardık, önümüzdeki yıl Süper Lig'de oynamak heyecan verici olacak. Süper Lig bileti aldığımız maçtan önce takıma bir motivasyon konuşması yaptım ve onlara bütün bir yıl boyunca çalıştığımız şeyin peşinden gitmelerini söyledim. Al Pacino tarzı sözler... Ya da Diego Simeone, görüyorsunuz...
Soru: Simeone bunu çok yapar mıydı?
Çok (gülüyor). Özellikle de kritik anlarda. O bir işkolik, çok şey isteyen ama size her şeyi geri verebilen bir lider. Uğruna kendini ateşe atabileceğin adamlardan biri. Real Madrid'e karşı oynadığımız Kral Kupası finalinden önce bir toplantıda bize Al Pacino'nun 'Every Damn Sunday' filmindeki ünlü konuşmasını izlettiğini hatırlıyorum. Sahaya çıktık ve maçı savaşarak kazandık.
Soru: Teknik direktör olarak idolün o mu?
Beni kesinlikle çok etkiledi. Savunma aşamasından motivasyon yönüne kadar. Ama teşekkür ettiğim ve kendilerinden kavramlar ve öğretiler çalmaya çalıştığım başka kişiler de oldu. Bazı örnekler vermem gerekirse Fatih Terim ve Luis Enrique diyebilirim.
Soru: İspanya'da seni savunma yapmaya ikna edenin Simeone olduğu doğru mu?
Evet, doğru. Oyunu bir bütün olarak görmemi sağladı ve bana başarının mücadele, savaş ve acı çekerek de elde edilebileceğini öğretti. O da benim gibi düşündüğünü her zaman söyleyen tutkulu bir insan. Ya seveceğiniz ya da nefret edeceğiniz biri. Onunla iyi anlaşıyordum ama o kadar çok kavga ettik ki...
Soru: Atletico'nun senin için bir aile ve kariyerindeki en önemli takım olduğunu söyledin. Orada ne gibi anıların var?
Atletico'da unutulmaz yıllar geçirdim. Daha ilk gün sözleşmeyi büyük bir gizlilik içinde, bir arabanın içinde, polis filmi tarzında imzaladım. Atletico Madrid'de olağanüstü bir kültür yarattık, kulübü değiştirdik. Avrupa Ligi ve UEFA Süper Kupa'yı kazandık. Tarihin en güçlü Real Madrid ve Barcelona takımlarına karşı La Liga şampiyonu olduk. Daha ne isteyebilirsiniz ki? Benim için her zaman eşsiz olan taraftarlardan da bahsetmek isterim. Çok güzel yıllardı.
Ama 5 yılın ardından ayrılmayı seçtin ve Barcelona'nın yolunu tuttun...
Atletico'dayken, daha ilk zamanlarımda Real Madrid'e bedava bile gitmeyeceğimi söylemiştim ama Barcelona benim için başka bir hikaye. Onları izleyerek büyüdüm ve hep o seviyeye ulaşmayı hayal ettim. İster antrenman ister maç olsun, her seferinde ağzınızı açık bırakan oyuncular vardı. Messi bir uzaylıydı, en zor şeyleri yaptığı basitlikle sizi suskun bırakırdı. Benim özel bir anım var. Sevilla'ya karşı oynadığımız Süper Kupa finalinde iki gol atmış ve bir asist yapmıştım. Maçın adamı olduğumu açıkladıklarında Messi'ye baktım ve başıyla onayladıktan sonra ödülü almaya gittim. Sonra bir kahkaha patlattık. O bakışıyla sanki bana 'Git, bunu hak ettin' der gibiydi.
Soru: En iyi takım arkadaşın kimdi?
Şüphesiz Neymar. Ama aynı zamanda Pique, Jordi Alba, Diego Costa ve Griezmann. Çok fazla şaka ve kahkaha...
Soru: En büyük hayal kırıklığın neydi?
Şüphesiz 2014 yılında Real Madrid'e karşı son dakikada kaybettiğimiz Şampiyonlar Ligi. Bitmişti. Kötü bir hayal kırıklığıydı, toparlanmam uzun zaman aldı. Neyse ki sonrasında birçok başka tatmin edici başarılar yaşadık.
Soru: Arda Turan nasıl bir teknik adam? Ne gibi prensipleri var?
Bence birçok şey iletişimden geçiyor. Farklı jenerasyonlarla anlaşabilmek için onlarla doğru iletişim kurabilmeniz gerekiyor. Sonra hayatta çok çalışmadan elde edilen bir başarı hikâyesi görmedim. Her şeyden önce bunu aktarmaya çalışıyorum. Çok çalışın ve başkalarına karşı her zaman dürüst olun.
Bir hoca olarak, oyuncuyken yaşadığım tüm başarıları ve daha fazlasını yaşamak istiyorum. Kendime herhangi bir sınır koymuyorum.
Soru: Gelecekte kendini nerede görüyorsun?
Kendimi Avrupa'ya açmak ve orada da başarılı olmak istiyorum. En iyi liglere gitmek ve değerimi kanıtlamak istiyorum. Bunun zaman alacağını biliyorum ama bu kesinlikle bir hedef.
Soru: Belki İtalya'da bile?
Bu çok güzel olurdu, evet. İtalya'yı seviyorum. Çocukken Baggio'yu izleyerek futbola tutkuyla bağlanmıştım. Onun oyunlarını izlerken saatlerce büyülenirdim. Evde çoraplarımdan bir top yapar ve onu taklit etmeye çalışırdım. Bir başka idolüm de Del Piero'ydu. Onunla 2006'da Bergamo'da bir dostluk maçında tanıştım, çok gençtim ama ne heyecandı! Serie A'da oynamayı çok isterdim. Birkaç fırsatım oldu ama hiçbiri gerçekleşmedi.
UEFA Süper Kupa'yı kazandıktan sonra Inter'den ilgi olduğunu biliyordum, sonra Milan'dan da sözlü teklifler aldım. Kim bilir, belki bir antrenör olarak bu bir olasılık haline gelebilir. Bunu kesinlikle çok isterim. Bunlar beni büyüleyen kulüpler ve İtalyan futbolu yükselişte. Hayatta asla asla deme...