Güncelleme Tarihi:
Bir derginin ekim sayısına özel röportaj veren Kewell, Arda’nın gelişiminde kendisi de dahil Sarı-Kırmızılı takımda oynayan yabancı oyuncuların çok fazla katkısı olmadığını belirterek, "Birçok kişi hep yetenekli genç yıldızları yere göğe sığdıramayarak üzerlerinde büyük baskılar oluştururlar. Arda bu baskılardan asla etkilenmedi. Bir kere her şeyden önce futbol oynamayı çok seviyor. Futbola çok büyük bir saygısı var, aynı şekilde takım arkadaşlarına da. Bir gün dünyanın en büyük takımının en pahalı oyuncusu olsa da o, hep kendisi kalacak; kendisini bugünlere taşıyan kişi olmaya devam edecek. Onun gibi bir oyuncu daha görmedim diyebilirim çünkü oyun tarzı bağlamında da çok kendine has bir stili var." açıklamasını yaptı.
Futbol kariyerinde özellikle Liverpool’da oynarken sakatlıklarla çok boğuştuğunu anlatan Avustralyalı yıldız futbolcu sözlerini şöyle sürdürdü: "Sakatlıklardan ya da başka sebeplerden kaynaklanan kötü dönemler yaşamamış tek bir oyuncu dahi yoktur. Önemli olan, üstesinden gelip devam edebilmek. Başımı öne eğip 'artık bittim' de diyebilirdim, bazıları benim için bunu birkaç kez söylediler ama her seferinde üstesinden gelmeyi başardım."
Kewell, Türkiye’ye gelmeden önce Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki maçların dünyanın sayılı derbilerinden olduğunu öğrendiğini anlatarak, "Ancak ne kadar zorlu bir derbi olduğunu ilk maçta anladım. Hayatımda çok büyük ve zorlu maçlar oynadım ama geçen sezon Kadıköy'de oynanan maç gibisini görmedim. Kazanamamanın hayal kırıklığı bir yana maçın çığırından çıkışı beni çok etkiledi. Bu sezon mutlaka geçen yılki durumu düzeltmemiz gerekiyor, bu tarihî derbinin şanına yakışır bir karşılaşma olmalı." ifadesini kullandı.
Bu sezon UEFA Kupası’nıı kazanarak Başkan Adna Polat’ı mutlu etmek istediklerini belirten Kewell sözlerine şöyle devam etti: Sürekli olarak 'Bu takım bu sezon bunu kazanır, şu kupada şampiyon olur' denir. Ancak UEFA Avrupa Ligi gibi 90 ya da 180 dakikaların bir lig sezonunun tamamı kadar kritik olduğu turnuvalar başka türlüdür. O maçlarda her şey mümkündür. Çok iyi oynarken geçen yıl Hamburg maçında olduğu gibi bir anda büyük bir şanssızlık yaşayıp elenebilirsiniz. Çok iyi bir takımımız var ve sezona da gayet iyi başladık. Biz takım olarak tabii ki Başkan Adnan Polat’ın arzusunu gerçekleştirmek isteriz, çünkü her şeyden önce bize sağladığı çalışma ortamından dolayı ona büyük saygı duyuyoruz. Yine de bu konuda daha belirleyici olan Teknik Direktör Frank Rijkaard olacak.