Araştırma Dünyasından
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2004 21:08
Sevdiğiniz hayvanın ‘tıpkısı’ 50 bin dolar
Bir Amerikan firması havyan sahiplerini sevindirecek bir müjde verdi. Firma ev hayvanlarını kopyalamaya hazırlanıyor. Genetic Saving and Clone firmasına başvuranların sayısı şimdiden kabarık. Üstelik sahibinin çok sevdiği bir hayvanın kopyalama maliyetinin 50.000 dolar (41.000 euro) olmasına rağmen. Firmadan yapılan bir açıklamaya göre önümüzdeki yıl firma için kopyalanan ilk dokuz kedi dünyaya gelecek. Bunlardan dört tanesinin şimdiden sahibi var, iki tanesi de sahiplerini bekliyor. Firma diğer üç kediyi canlı kopya örneği olarak sergilemeyi düşünüyor. Genetic Saving and Clone firması geçtiğimiz Şubat ayında ilk kopya kedi CC (Copy Cat) ile dikkat çekmişti. Firmanın araştırmacıları şu sıralar köpek klonu üzerinde çalışıyor. Köpek kopyalama girişimleri bugüne değin hep başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Kopyalama girişimi için hücrelerin ölümden hemen sonra alınması gerekiyor. Araştırmacılar ayrıca hayvanın ağzından ve midesinden de doku örnekleri alıyorlar. Kopyalamaya karşı olan hayvan severler Amerika’da her yıl yaklaşık olarak 17 milyon sahipsiz hayvanın bakımevlerine bırakıldığından yakınarak, Genetik Saving and Clone firmasını sadece ticari çıkarları düşünmekle suçladılar.
Herkesin beyni aynı mı çalışıyor?
İsrailli araştırmacılar, Science dergisinde yayımladıkları araştırmalarında genel olarak beyinlerin, doğal duygu ifadeleri karşısında hemen hemen benzer bir şekilde çalışıtğını açıkladı. İsrailli araştırmacılar, şu soruların yanıtlarıın arıyordu: Bütün insanların beyinleri aynı şekilde de mi tepki veriyor? Hepimiz dünyayı aynı benzer mi algılıyoruz? Aslında İnsanların içinde bulundukları psikolojik, çevre koşullarına ve kişisel deneyimlere göre, duygularını farklı şekilde dile getiriyor. Weizmann Bilim Enstitüsü’nden Uri Hasson tamamen farklı bir yolu deneyerek, deneklerine ‘İki şerefli serseri’ filmini izletti ve beyin etkinliklerini kaydetti. Birden fazla oyuncunun yer aldığı karmaşık sahnelerde bile beyin etkinliklerinde neredeyse hiç farklılık saptanamadı. Ayrıca beyin etkinlikleri arasındaki uyum, işitme ve görme merkezlerinin yanısıra, yüzlerin tanınması ve dış çekimlerin işlenmesinden sorumlu bölgeler de aynıydı. Beyin etkinlikleri, en büyük uyumu silahlı çatışmaların ve patlamaların bulunduğu sahnelerde gösteriyor
Beden dokusundan kalp kapakçığı üretildi
Almanya’da Aachen Teknik Yüksekokulu’nda ilk kez beden dokusundan kalp kapakçığı üretildi. Aynı yöntemle üretilen doğal damar protezleri Bypass ameliyatlarında kullanılabilecek. Stefan Jockenhövel yönetiminde çalışan ekip kalp kapakçığı üretmek için hastanın damarından aldıkları hücreleri bir tür kalıp içinde destek proteini fibrinle geliştiriyorlar. Hücreler belli bir zaman sonra fibrini aştıktan sonra dört ila altı hafta içinde büyümüş oluyorlar. Jockenvögel, Bypass olarak kullanılabilecek doğal damar protezlerini de aynı yönteme göre üretmekte. Laboratuarda üretilen dokunun bedene aktarılmasından sonra büyümeye devam edişi, özellikle de kalp kapakçığı bozukluğuyla doğan çocuklar için umut oldu. Bu sayede genç hastaları eskisi kadar çok ameliyat etmek zorunda kalmayacağız diyor Jockenhövel. Bildik biyolojik kalp kapakçıları zamanla küçüldükleri ve kireçlendikleri için çocuklar altı kez ameliyat edilmekte. Beden dokusundan üretilen ilk kalp kapakçıların hastalara aktarılması en az beş yıl sonra gerçekleşebilecek.
Lezbiyenler daha fazla sigara içiyor
Amerika’da genç sigara tiryakileriyle ilgili yapılan bir araştırma ilginç bir şekilde sonuçlandı. Buna göre lezbiyen ve biseksüel kızlar daha fazla sigara içiyor. Araştırma sonuçlarına göre lezbiyen ve biseksüel kızların %40’ı haftada en bir kez sigara içerken heteroseksüel kızların sadece %6’sı sigara içiyor. Boston ve Brigham Çocuk Hastanesi ve Boston Kadın Hastanesi araştırmacıları yaşları 12 ila 17 arasında değişen 16 000 genç kızın sağlık durumlarına ait verileri incelemişler. Çocuk hastanesinde görevli Bryn Austin’e göre insanların homoseksüelliği önyargılı yaklaşmaları, aile ve arkadaşların uzaklaşmaları genç insanlarda güvensizlik doğurmakta. Ayrıca sigara endüstrisi yeni pazarlama konseptlerini daha çok lezbiyenlere ve homoseksüellere yönelik hazırlıyor. Ancak bu açıklama yine de yeterli değil. Çünkü buna göre homoseksüellerin de aynı tehdit altında olmaları gerekirdi ama homoseksüeller heteroseksüel yaşıtlarından daha fazla sigara içmiyorlar. Austin buna rağmen lezbiyen ve biseksüel kızlarda sigara konusunda daha sıkı önlemlerin alınmasını öneriyor.
İştahın büyüklüğü beyinde gizli
ABD- Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi bilim adamları, insanların iştahının (yeme miktarı isteği) Leptin hormonu tarafından belirlendiğini ileri sürdü. Bu şu anlama geliyor: Henüz ilk çocukluk döneminde ne derece iştahlı olacağımızın belirlendiği ortaya çıktı. Richard Simerly ve arkadaşları, bu araştırmalarını fareler üzerinde belirledi. Leptin hormonu üretemeyen fare modelleri oluşturdu. Bu hormon, iştahı ayarlar ve hormon seviyesi ne kadar yüksek ise iştah o denli azalır. Genetik değişimden geçirilen farelerin de hızla kilo aldığı görülmüş. Bilim adamlarının çıkardığı sonuç: Doğumdan itibaren beyinde meydana gelen değişimler hayatımız süresince etkili olabilir. Simerly’ye göre, hayatımızın ilk haftalarındaki leptin oranı genlerle belirleniyor ve beslenme biçimiyle bir ilgisi yok. Leptin hormonunun etki mekanizmasının çözülmesi halinde, aşırı şişmanlığa karşı etkili ilaçlar geliştirilebilir.
Göktaşı yağmuru var
Bugün ve yarın göktaşı yağmurunu izleyebilirsiniz. Çalgı (Lyra) takım yıldızı civarından yağan Lyridler isimli göktaşı yağmuru 16Ğ25 Nisan arası görülüyor. Bugünlerde saatte 18 veya daha fazla göktaşı görülebilirsiniz. Lyridler göktaşı yağmuru 2003 yılında da gözlenmişti. Bu göktaşı yağmurunu izlemek isteyen okuyucular, özellikle gece yarısına doğru kuzeydoğu tarafta ufka yakın bir yükseklikteki Çalgı takım yıldızı bölgesine bakabilir. Çalgı takım yıldızı tüm gece boyunca yükselerek gökyüzünde kalacağından, bu göktaşı yağmuru sabah Güneş doğuncaya kadar izlenebilir. Ayrıntılı bilgi ‘http://www.imo.net’ adresinde. Ayrıca dün gece Ay Venüs’ü örttü.
Domuz tenyasından bağırsak enfeksiyonu ilacı
Domuz bağırsağında yaşayan bir tenyanın binlerce yumurtasından elde edilen bir karışım, bağırsak enfeksiyonu hastalarına umut oldu. Bir ilaç firması söz konusu karışımı Mayıs ayında piyasaya sürecek. Kronik bağırsak enfeksiyonları batı toplumlarında tipik bir fenomen. Amerikalı Joel Weinstock gibi doktorlar bunu parazit gibi doğal düşmanlardan yoksun olan ve bu yüzden aşırı reaksiyon gösteren bağışıklık sistemine bağlıyor. Bağırsak enfeksiyonunun tedavisinde Weinberg bu yüzden doğrudan doğruya iltihapla savaşmak yerine gönüllü kişilere domuz bağırsağında yaşayan tenyanın yumurtalarını aktarmış. New Scientist’de yayımlanan habere göre, tenya yumurtalarıyla elde edilen karışım, hastalara gerçekten de iyi gelmiş. Weinstock yönetiminde çalışan ekip Marbus Crohn ve Colitis ulcerosa gibi kronik bağırsak enfeksiyonu bulunan 100 hastada tenya karışımını denedikten sonra Colitis ulcerosa hastalarının yarısı, Morbus- Crohn hastalarının ise üçte ikisinde semptomlar azalmış. Normalde domuz bağırsağında yaşayan kamçılı tenya Trichuris suis insan bedeninde çok fazla yaşamadığı için tercih edilmiş.
Colitis ulcerosa’da hastalık kalın ve kör bağırsakla sınırlı olmasına karşın Morbus Crohn’da anüsten ağza kadar tüm sindirim sistemi etkilenebiliyor. Başlıca semptomlar karın ağrısı, kilo kaybı, kusma ve genel halsizlik durumları. Enfeksiyonların nedeni yoğun araştırmalara rağmen hala kesin olarak bilinmemekte. Weinstock, insanın bağışıklık sisteminin parazitlerden kaynaklanan ender enfeksiyonlar yüzünden aşırı reaksiyon gösterdiği için bağırsak enfeksiyonuna yol açtığını sanıyor. Araştırmacı buna kanıt olarak batıdaki endüstri ülkelerinde geçtiğimiz son 50 yıl içinde temizliğe daha fazla dikkat edilmesiyle bağırsak hastalıklarının çoğalmasını gösteriyor.
İlk kalp enfarktüsü hapı başarılı
PennsylvanIa Üniversitesi bilim adamları bir enfarktüs hapının başarıyla test edildiğini bildirdiler. Alman Bild gazetesindeki habere göre Torcetrapib adlı ilaç yararlı kolesterin JDL seviyesini yükseltmekte. Kalp enfarktüsü bu şekilde hissedilebilir bir şekilde düşüyor. Araştırmacılar böylece kalp hastalıklarına bağlı ölümlerle mücadelede de başarılı oldular. Yeni ilaçla kalbin tehlikeli ‘sektesi’ önleniyor deniyor Science dergisinde de.
Dört kollu yeni bir denizanası
Kaliforniya’daki Monterey Körfezi Akvaryum Araştırma Enstitüsü’nde görevli olan Kevin Raskoff’un keşfettiği yeni denizanası eskilerine benzemiyor, dört kollu ve bu nedenle Stellamedusa vendata adıyla altsınıflandırıldı. Böylece denizanalarının altfamilya sayısı sekize çıktı. Mavi-beyaz yarı saydam renkli; dokunaçları yerine kolları var; kolları çanın iç kısmından dışarı doğru uzanıyor ve besinleri ağzına götürmesi için uzuv görevi görüyor.
İlk özel uzay gemisine uçuş izni
Amerika’da ilk kez özel bir firmanın uzay gemisi, testten geçirilerek uçuş izni aldı. Amerikan Hava Trafiği Dairesi (FAA) sözcüsü Henry Price, gelişmeyi önemli bir adım olarak değerlendirdi. Scaled Composites firması uçuş lisansını yeryüzünün 100km üzerinde uçabilen ‘SpaceShipOne’ ile aldı. Firmanın yöneticisi Bob Rutan, 1986 yılında tek bir depoyla dünyanın çevresini dolaşan ‘Voyager’ uçağının da tasarımcısı. Scaled Composites firması ‘SpaceShipOne’ ile uluslararası X Prize yarışmasına katılacak. Yarışmada en az üç mürettebatlı bir uzay gemisiyle 100km’ye yükselebilen firmaya veya kişiye X Prize vakfı tarafından on milyon dolarlık ödül verilecek. Fakat uçuşun iki hafta içinde tekrarlanması gerekiyor. ‘SpaceShipOne bir deneme uçuşu sırasında sadece 20.400m’ye ulaşabilmişti. Yarışma için yedi ülkeden 26 ekip başvurdu.
Bir Amerikan firması havyan sahiplerini sevindirecek bir müjde verdi. Firma ev hayvanlarını kopyalamaya hazırlanıyor. Genetic Saving and Clone firmasına başvuranların sayısı şimdiden kabarık. Üstelik sahibinin çok sevdiği bir hayvanın kopyalama maliyetinin 50.000 dolar (41.000 euro) olmasına rağmen. Firmadan yapılan bir açıklamaya göre önümüzdeki yıl firma için kopyalanan ilk dokuz kedi dünyaya gelecek. Bunlardan dört tanesinin şimdiden sahibi var, iki tanesi de sahiplerini bekliyor. Firma diğer üç kediyi canlı kopya örneği olarak sergilemeyi düşünüyor. Genetic Saving and Clone firması geçtiğimiz Şubat ayında ilk kopya kedi CC (Copy Cat) ile dikkat çekmişti. Firmanın araştırmacıları şu sıralar köpek klonu üzerinde çalışıyor. Köpek kopyalama girişimleri bugüne değin hep başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Kopyalama girişimi için hücrelerin ölümden hemen sonra alınması gerekiyor. Araştırmacılar ayrıca hayvanın ağzından ve midesinden de doku örnekleri alıyorlar. Kopyalamaya karşı olan hayvan severler Amerika’da her yıl yaklaşık olarak 17 milyon sahipsiz hayvanın bakımevlerine bırakıldığından yakınarak, Genetik Saving and Clone firmasını sadece ticari çıkarları düşünmekle suçladılar.
Herkesin beyni aynı mı çalışıyor?
İsrailli araştırmacılar, Science dergisinde yayımladıkları araştırmalarında genel olarak beyinlerin, doğal duygu ifadeleri karşısında hemen hemen benzer bir şekilde çalışıtğını açıkladı. İsrailli araştırmacılar, şu soruların yanıtlarıın arıyordu: Bütün insanların beyinleri aynı şekilde de mi tepki veriyor? Hepimiz dünyayı aynı benzer mi algılıyoruz? Aslında İnsanların içinde bulundukları psikolojik, çevre koşullarına ve kişisel deneyimlere göre, duygularını farklı şekilde dile getiriyor. Weizmann Bilim Enstitüsü’nden Uri Hasson tamamen farklı bir yolu deneyerek, deneklerine ‘İki şerefli serseri’ filmini izletti ve beyin etkinliklerini kaydetti. Birden fazla oyuncunun yer aldığı karmaşık sahnelerde bile beyin etkinliklerinde neredeyse hiç farklılık saptanamadı. Ayrıca beyin etkinlikleri arasındaki uyum, işitme ve görme merkezlerinin yanısıra, yüzlerin tanınması ve dış çekimlerin işlenmesinden sorumlu bölgeler de aynıydı. Beyin etkinlikleri, en büyük uyumu silahlı çatışmaların ve patlamaların bulunduğu sahnelerde gösteriyor
Beden dokusundan kalp kapakçığı üretildi
Almanya’da Aachen Teknik Yüksekokulu’nda ilk kez beden dokusundan kalp kapakçığı üretildi. Aynı yöntemle üretilen doğal damar protezleri Bypass ameliyatlarında kullanılabilecek. Stefan Jockenhövel yönetiminde çalışan ekip kalp kapakçığı üretmek için hastanın damarından aldıkları hücreleri bir tür kalıp içinde destek proteini fibrinle geliştiriyorlar. Hücreler belli bir zaman sonra fibrini aştıktan sonra dört ila altı hafta içinde büyümüş oluyorlar. Jockenvögel, Bypass olarak kullanılabilecek doğal damar protezlerini de aynı yönteme göre üretmekte. Laboratuarda üretilen dokunun bedene aktarılmasından sonra büyümeye devam edişi, özellikle de kalp kapakçığı bozukluğuyla doğan çocuklar için umut oldu. Bu sayede genç hastaları eskisi kadar çok ameliyat etmek zorunda kalmayacağız diyor Jockenhövel. Bildik biyolojik kalp kapakçıları zamanla küçüldükleri ve kireçlendikleri için çocuklar altı kez ameliyat edilmekte. Beden dokusundan üretilen ilk kalp kapakçıların hastalara aktarılması en az beş yıl sonra gerçekleşebilecek.
Lezbiyenler daha fazla sigara içiyor
Amerika’da genç sigara tiryakileriyle ilgili yapılan bir araştırma ilginç bir şekilde sonuçlandı. Buna göre lezbiyen ve biseksüel kızlar daha fazla sigara içiyor. Araştırma sonuçlarına göre lezbiyen ve biseksüel kızların %40’ı haftada en bir kez sigara içerken heteroseksüel kızların sadece %6’sı sigara içiyor. Boston ve Brigham Çocuk Hastanesi ve Boston Kadın Hastanesi araştırmacıları yaşları 12 ila 17 arasında değişen 16 000 genç kızın sağlık durumlarına ait verileri incelemişler. Çocuk hastanesinde görevli Bryn Austin’e göre insanların homoseksüelliği önyargılı yaklaşmaları, aile ve arkadaşların uzaklaşmaları genç insanlarda güvensizlik doğurmakta. Ayrıca sigara endüstrisi yeni pazarlama konseptlerini daha çok lezbiyenlere ve homoseksüellere yönelik hazırlıyor. Ancak bu açıklama yine de yeterli değil. Çünkü buna göre homoseksüellerin de aynı tehdit altında olmaları gerekirdi ama homoseksüeller heteroseksüel yaşıtlarından daha fazla sigara içmiyorlar. Austin buna rağmen lezbiyen ve biseksüel kızlarda sigara konusunda daha sıkı önlemlerin alınmasını öneriyor.
İştahın büyüklüğü beyinde gizli
ABD- Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi bilim adamları, insanların iştahının (yeme miktarı isteği) Leptin hormonu tarafından belirlendiğini ileri sürdü. Bu şu anlama geliyor: Henüz ilk çocukluk döneminde ne derece iştahlı olacağımızın belirlendiği ortaya çıktı. Richard Simerly ve arkadaşları, bu araştırmalarını fareler üzerinde belirledi. Leptin hormonu üretemeyen fare modelleri oluşturdu. Bu hormon, iştahı ayarlar ve hormon seviyesi ne kadar yüksek ise iştah o denli azalır. Genetik değişimden geçirilen farelerin de hızla kilo aldığı görülmüş. Bilim adamlarının çıkardığı sonuç: Doğumdan itibaren beyinde meydana gelen değişimler hayatımız süresince etkili olabilir. Simerly’ye göre, hayatımızın ilk haftalarındaki leptin oranı genlerle belirleniyor ve beslenme biçimiyle bir ilgisi yok. Leptin hormonunun etki mekanizmasının çözülmesi halinde, aşırı şişmanlığa karşı etkili ilaçlar geliştirilebilir.
Göktaşı yağmuru var
Bugün ve yarın göktaşı yağmurunu izleyebilirsiniz. Çalgı (Lyra) takım yıldızı civarından yağan Lyridler isimli göktaşı yağmuru 16Ğ25 Nisan arası görülüyor. Bugünlerde saatte 18 veya daha fazla göktaşı görülebilirsiniz. Lyridler göktaşı yağmuru 2003 yılında da gözlenmişti. Bu göktaşı yağmurunu izlemek isteyen okuyucular, özellikle gece yarısına doğru kuzeydoğu tarafta ufka yakın bir yükseklikteki Çalgı takım yıldızı bölgesine bakabilir. Çalgı takım yıldızı tüm gece boyunca yükselerek gökyüzünde kalacağından, bu göktaşı yağmuru sabah Güneş doğuncaya kadar izlenebilir. Ayrıntılı bilgi ‘http://www.imo.net’ adresinde. Ayrıca dün gece Ay Venüs’ü örttü.
Domuz tenyasından bağırsak enfeksiyonu ilacı
Domuz bağırsağında yaşayan bir tenyanın binlerce yumurtasından elde edilen bir karışım, bağırsak enfeksiyonu hastalarına umut oldu. Bir ilaç firması söz konusu karışımı Mayıs ayında piyasaya sürecek. Kronik bağırsak enfeksiyonları batı toplumlarında tipik bir fenomen. Amerikalı Joel Weinstock gibi doktorlar bunu parazit gibi doğal düşmanlardan yoksun olan ve bu yüzden aşırı reaksiyon gösteren bağışıklık sistemine bağlıyor. Bağırsak enfeksiyonunun tedavisinde Weinberg bu yüzden doğrudan doğruya iltihapla savaşmak yerine gönüllü kişilere domuz bağırsağında yaşayan tenyanın yumurtalarını aktarmış. New Scientist’de yayımlanan habere göre, tenya yumurtalarıyla elde edilen karışım, hastalara gerçekten de iyi gelmiş. Weinstock yönetiminde çalışan ekip Marbus Crohn ve Colitis ulcerosa gibi kronik bağırsak enfeksiyonu bulunan 100 hastada tenya karışımını denedikten sonra Colitis ulcerosa hastalarının yarısı, Morbus- Crohn hastalarının ise üçte ikisinde semptomlar azalmış. Normalde domuz bağırsağında yaşayan kamçılı tenya Trichuris suis insan bedeninde çok fazla yaşamadığı için tercih edilmiş.
Colitis ulcerosa’da hastalık kalın ve kör bağırsakla sınırlı olmasına karşın Morbus Crohn’da anüsten ağza kadar tüm sindirim sistemi etkilenebiliyor. Başlıca semptomlar karın ağrısı, kilo kaybı, kusma ve genel halsizlik durumları. Enfeksiyonların nedeni yoğun araştırmalara rağmen hala kesin olarak bilinmemekte. Weinstock, insanın bağışıklık sisteminin parazitlerden kaynaklanan ender enfeksiyonlar yüzünden aşırı reaksiyon gösterdiği için bağırsak enfeksiyonuna yol açtığını sanıyor. Araştırmacı buna kanıt olarak batıdaki endüstri ülkelerinde geçtiğimiz son 50 yıl içinde temizliğe daha fazla dikkat edilmesiyle bağırsak hastalıklarının çoğalmasını gösteriyor.
İlk kalp enfarktüsü hapı başarılı
PennsylvanIa Üniversitesi bilim adamları bir enfarktüs hapının başarıyla test edildiğini bildirdiler. Alman Bild gazetesindeki habere göre Torcetrapib adlı ilaç yararlı kolesterin JDL seviyesini yükseltmekte. Kalp enfarktüsü bu şekilde hissedilebilir bir şekilde düşüyor. Araştırmacılar böylece kalp hastalıklarına bağlı ölümlerle mücadelede de başarılı oldular. Yeni ilaçla kalbin tehlikeli ‘sektesi’ önleniyor deniyor Science dergisinde de.
Dört kollu yeni bir denizanası
Kaliforniya’daki Monterey Körfezi Akvaryum Araştırma Enstitüsü’nde görevli olan Kevin Raskoff’un keşfettiği yeni denizanası eskilerine benzemiyor, dört kollu ve bu nedenle Stellamedusa vendata adıyla altsınıflandırıldı. Böylece denizanalarının altfamilya sayısı sekize çıktı. Mavi-beyaz yarı saydam renkli; dokunaçları yerine kolları var; kolları çanın iç kısmından dışarı doğru uzanıyor ve besinleri ağzına götürmesi için uzuv görevi görüyor.
İlk özel uzay gemisine uçuş izni
Amerika’da ilk kez özel bir firmanın uzay gemisi, testten geçirilerek uçuş izni aldı. Amerikan Hava Trafiği Dairesi (FAA) sözcüsü Henry Price, gelişmeyi önemli bir adım olarak değerlendirdi. Scaled Composites firması uçuş lisansını yeryüzünün 100km üzerinde uçabilen ‘SpaceShipOne’ ile aldı. Firmanın yöneticisi Bob Rutan, 1986 yılında tek bir depoyla dünyanın çevresini dolaşan ‘Voyager’ uçağının da tasarımcısı. Scaled Composites firması ‘SpaceShipOne’ ile uluslararası X Prize yarışmasına katılacak. Yarışmada en az üç mürettebatlı bir uzay gemisiyle 100km’ye yükselebilen firmaya veya kişiye X Prize vakfı tarafından on milyon dolarlık ödül verilecek. Fakat uçuşun iki hafta içinde tekrarlanması gerekiyor. ‘SpaceShipOne bir deneme uçuşu sırasında sadece 20.400m’ye ulaşabilmişti. Yarışma için yedi ülkeden 26 ekip başvurdu.