Ar damarı çatlamış utanmazlar

Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe Dergisi’nin Haziran sayısındaki baş yazısı şöyle:

"Futbolda bir sezonu geride bıraktık. Diğer branşlarda kazandığımız sayısız başarıya, çok istememize ve son ana kadar mücadele etmemize karşın, futbolda koyduğumuz hedeflere ulaşamadık. Profesyonel Futbol Takımımız; otoritelerin, takımın şampiyonluk iddiasının kalmadığı konusunda hemfikir olduğu bir anda, inançla kenetlenerek ligin son 8 haftasında aldığı seri galibiyetler ile son haftaya lider olarak girdi. Gol dahi yemeden art arda galibiyetler elde eden takımımız, final haftasına lider olarak girdi ve son 25 haftada bir tek penaltı dahi atmadı. Futbolcularımızın, üstlerinde şerefle taşıdıkları formanın şanına yakışan bu büyük çabalarına rağmen atılamayan tek bir gol yüzünden arzulanan hedefe ulaşılamadı. Sonuç olarak; karşımıza çıkan kötü bir futbol mucizesi ile şampiyonluğu son maçta kaçırdık.

Geldiğimiz noktada, harcanan bunca çaba ve emeğe karşın son anda kaçan bir Türkiye Kupası ve Lig Şampiyonluğu var. Şimdi oturup bunun en derin şekilde analizini ve muhasebesini yapma zamanı. Ben, Aziz Yıldırım olarak geçtiğimiz günlerde düzenlediğimiz basın toplantısında da belirttiğim gibi yönetimimle birlikte tüm sorumluluğu üzerime alıyorum. Nasıl ki elde edilen başarılarda pay sahibiysek kazanılamayan kupalar konusunda da sorumluluk bizdedir. Ben ve yönetimim; bazı çevrelerin iddia ettiği gibi kaçan şampiyonluğa ve kupaya kılıf aramaya ya da suçu başkalarına atmaya çalışmıyoruz. Bu, son derece çirkin ve yakışıksız bir yorumdur. Ligde yaşadıklarımızı değerlendirileceğimiz bir basın toplantısı yapacağımızı, 10 Mayıs 2010 tarihinde internet sitemizden duyurduk ve toplantıyı 19 Mayıs 2010’da yaptık. Duyurumuzda; ’Son maçımızın sonucu ne olursa olsun basın toplantımızın gerçekleşeceğini’ altını çizerek teyit ettik. Hal böyleyken, 19 Mayıs’ta yaptığımız toplantının, gündem değiştirme toplantısı olarak nitelendirilmesini şiddetle kınıyorum. Bazı kişiler, artık bu ezber söylemleri bir yana bırakmalı; yeni fikirler ortaya koyarak, yeni açılımlara vasıta olmalıdır. Tekrar ediyorum; ’Ben ve yönetimim, tüm sorumluluğu alıyoruz’. Bunun daha açık olarak bir başka şekilde söylenebileceğini de düşünmüyorum.

Yaptıklarımız, yapamadıklarımız, geçmişten bugüne kulübümüzü getirdiğimiz nokta ortadadır. Kulübümüzün ve camiamızın yüzünü kızartacak en ufak bir icraatımız olmamıştır. Sorumluluğumuzun ağırlığı omuzlarımızdadır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Genel Kurulumuza, yönetsel anlamda başarılı olup olmadığımızın hesabını vermeye hazırız. Bu noktada; "istifa" odaklı eleştirilerin de diğer söylemler gibi adeta bir ezbere dönüştüğünü belirtmek istiyorum. Bugün gelinen noktadaki Fenerbahçe Spor Kulübü; 10-15 yıl önceki Fenerbahçe Spor Kulübü değildir. Her yıl Olağanüstü Genel Kurulların yapıldığı bir kulüp değildir ve olamaz da çünkü kulübümüzün bugün ulaştığı büyüklük, her yıl Olağanüstü Genel Kurul yapılmasını kaldırmaz. Fenerbahçe Spor Kulübü, 1 milyar doları aşan piyasa değeri ile Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen kurumlarından biridir. Böylesine büyük ve spor dünyasının amiral gemilerinden biri olan bir yapı, günlük ve duygusal kararlar ile yönetilemez. Bu, günümüz modern-profesyonel yönetim anlayışının da çok uzağında bir hareket olur. Ancak basın toplantısında da dile getirdiğimiz gibi başarıların ödüllendirilmesi, başarısızlıkların da cezalandırılması mutlaka olacaktır. Ödül ve ceza sistemi, modern yönetim anlayışının gereğidir ve bu sistemin olmadığı bir yönetim anlayışı, büyük olarak kabul edilen hiçbir kurumda uygulanamaz. Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi, sezonun değerlendirmesini en ince detaylarına kadar yapacak ve gelecek sezonda aynı hataların tekrarlanmaması için gereken en radikal kararları dahi almaktan çekinmeyecektir.

Ancak zamansız alınacak kararlar, kulübümüzün sadece bugününü değil önümüzdeki sezonlarını da tehlikeye atmak ve bugüne dek büyük bir özveri ile yapılan çalışmaları yok saymak, boşa çıkarmak anlamına gelir. Elbette ki yönetim anlayışımızdan memnun olmayanlar ve bunu eleştirenler olacaktır. Bugün, kulübümüzün yönetimi konusunda kendini yeterli gören ya da projeleri olanlar; günü geldiğinde bu projelerle Genel Kurul Üyelerinin karşısına çıkar, destek ister ve demokratik yollarla seçilerek işbaşına gelirler. Bunun dışında, yönetim değişikliğine yönelik altı boş söylemler, zor gününde Fenerbahçe Spor Kulübü üzerinden kişisel çıkar elde etme çabasından başka bir şey değildir. Büyük Fenerbahçe taraftarının da bu gerçeği bildiklerinden ve bu şekilde davrananların asıl niyetlerini net olarak gördüklerinden eminim, bu konuda en ufak bir kaygım dahi yok.

Değerli Fenerbahçeliler, futbol takımımızın Turkcell Süper Lig’de lider duruma geçmesiyle birlikte; olumsuz hava yaratan, son derece ahlaksız ve yakışıksız iddiaları ortaya atan ve hiçbir gerçekliği olmayan bu iddiaları dile getirenleri bir kez daha lanetliyorum. Tüm spor kamuoyu, özellikle son haftalarda olmak üzere, takımımızın şampiyon olmasından korkan ve kendi başarısızlıklarını bize attıkları iftiralar ile örtmeye çalışanları görmüştür. Rakip takımların kalecilerinin ayarlanmasından, kulüp başkanlarının lig temiz değil iddialarına varan; üstüne üstlük bir devlet bakanının da bu iftira ve söylemlere destek veren açıklamalar yapmasına kadar ulaşan inanılmaz ve aklın almayacağı olaylar yaşadık. Tüm bu yaşananlar, son derece üzüntü vericidir. Bu iddiaları ortaya atanlar ve dillendirenler ile bunlara prim verenler çok yakında Türk sporuna neler kaybettirdiklerini görecekler ve bu yaptıklarından utanacaklardır. Böylesine çirkin yakıştırmalar yapan, bu iftiraları ortaya atanlarda ne derece utanma duygusu vardır, kendileri bu duygudan haberdarlar mıdır bundan da şüphe etmiyorum dersem yalan olur.

Basın toplantımızda da dile getirdiÄŸimiz bazı noktalara, burada bir kez daha dikkat çekmek ve bunları aynen tekrarlamak istiyorum. Åžampiyon olmak adına ÅŸaibe yapmakla, karşı takımların kalecilerini, futbolcularını ayarlamakla suçlanan ve adeta her fırsatta futbol dünyasının derin devleti yakıştırması yapılan kulübümüze bu yakıştırmayı yapanlar, acaba son maçın ardından neler düşünmüşler, biraz olsun utanma duygusunu tatmışlar mıdır? ÅžampiyonluÄŸumuz halinde ligi kirli ilan etmeye hazırlananların, ÅŸampiyonluÄŸumuz gerçekleÅŸmeyince acaba yüzleri kızarmış mıdır? Bir kez daha iftiharla söylüyorum ki; Kulübümüzün bugüne kadar elde ettiÄŸi tüm ÅŸampiyonluklar, yöneticilerimizin gece gündüz demeden gösterdikleri özverili çalışmalar, futbolcularımızın sahada akıttıkları ter, Türkiye’nin dört bir yanındaki taraftarlarımızın, tribünlerde sesleri kısılıncaya kadar yaptıkları tezahüratlar ile kazanılmıştır. Kazandığımız her ÅŸampiyonluÄŸu, her açıdan hak ederek kazanmış bir camiayız ve bu gerçek bundan sonra da deÄŸiÅŸmeyecek. Tarih; kulübümüze iftira atan, kulübümüzün ÅŸampiyonluklarını karalayan ar damarı çatlamış, utanmazları ne ÅŸekilde sayfalarına yazacaktır hep birlikte göreceÄŸiz; bizler, bunları asla unutmayacak ve unutturmayacağız. Â
 
Değerli Fenerbahçeliler, kulübümüz ve camiamız üzerine oynanmaya çalışılan bu çirkin oyunlara gelmeyelim. Biz Fenerbahçeyiz. Bu tür iftiraların, saldırıların yıkamayacağı kadar sağlam yapılı, birbirine kenetlenmiş bir camiayız. Bu tarz iftira ve saldırılar her dönemde olacaktır ancak bizler el ele omuz omuza birbirimize destek olarak tüm bunları atlatacak ve rakiplerimizin karşısına her krizden daha da güçlenmiş olarak çıkacağız.

Profesyonel Futbol Takımımızın; önümüzdeki sezon başarılı olması, Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ederek daha önce yakaladığı başarıları aşacak bir seviyeye ulaşması, hem ligde hem de Türkiye Kupası’nda mutlu sona ulaşması adına ne gerekiyorsa yapılacaktır. Sayın Aykut Kocaman ve arkadaşları, yapılması gereken transferler için çalışmalarını sürdürmektedir.  Önümüzdeki sezon kadromuza katılacak futbolcular olacağı gibi aramızdan ayrılacak futbolcularımız da olacaktır ve bütün bu planlamalar yapılırken mantıklı kararlar vermemiz gerekmektedir. Maddi manevi ne yapmamız gerekiyorsa onları yapmalı; atılacak her adımda öncelikle kulübümüzün menfaatlerini göz önünde bulundurmalıyız. Bu yönde alınacak kararlarda, kişisel ve duygusal düşüncelerin yeri yoktur. Aykut Kocaman ve arkadaşlarının 12 aydan bu yana titizlikle yürüttükleri profesyonel çalışmaların sonuçlarını alma noktasına geldiğimiz şu günlerde; kısa bir süre daha sabır göstermemiz gerekmektedir. Bundan sonraki dönemde de Sportif Direktörümüz ve ekibinin yapacağı ileriye dönük çalışmalar, uzun dönemli- kapsamlı olarak geniş bir perspektifle değerlendirilmelidir. Ülkemizde, ilk kez Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından uygulanan bu profesyonel sistemin, gelecekte kulübümüze ne denli büyük faydalar sağlayacağını hep birlikte göreceğimize inancım tamdır. Yapılan çalışmaların; kamuoyu ile paylaşılmasının ardından, yapılan işin profesyonel kalitesi daha iyi anlaşılacak ve herkesçe takdir edilecektir.
 
Gerçek bir spor kulübü olarak, diğer branşlarda başarılar kazanmaya ve göğsümüzü kabartan sonuçlar almaya devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl, Avrupa’da amatör branşlarda finaller oynamak, ülkemizi dünyanın her yerinde temsil etmek adına, son derece önemli adımlar atıyor; takımlarımızın hem teknik heyetlerini hem de takım kadrolarını dünya çapında sporcular ve hocalar ile takviye ediyoruz.

Art arda beşinci şampiyonluğa namağlup unvanıyla uzanan Bayan Basketbol Takımımıza başarıları nedeniyle teşekkür ediyor; daha da güçlenen teknik ve oyuncu kadrosuyla Avrupa’da da beklenen başarıya ulaşacağına inanıyorum. Benzer şekilde sezonu Balkan ve Lig şampiyonluğuyla tamamlayan Erkek Voleybol Takımımızın, sezona dört kupa sığdıran Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımı’nın da Fenerbahçe’ye yakışır başarılarının devamının artarak geleceğine dair inancım sonsuz.

Fenerbahçe Ailesi adına ter döken tüm sporcularımıza kamp yapma olanağı sunacak; üyelerimizin de yararlanabileceği Düzce Topuk Yaylası Tesislerimizin temelini geçtiğimiz günlerde yöneticilerimiz, kongre üyelerimiz, bölge yöneticileri, taraftarlarımız ve yöre halkının da katıldığı bir törenle attık. Genel Kurulu’nun bize vereceği yetki doğrultusunda da Düzce Topuk Yaylası Tesislerimizi Fenerbahçe’ye yakışır, diğer kulüplere öncülük edecek bir duruma kavuşturacağımızın da bilinmesini isterim.

Son olarak, 103. Yılı geride kalan Kulübümüzün nice uzun yıllar geçirmesini diler, saygılarımı sunarım.

Aziz Yıldırım

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı"