Antrenör Yalçın: Türkiye'de Amerikan Futbolu'na ilgi artıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2005 10:45
Ege Üniversitesi Amerikan Futbolu Takımı Antrenörü Ümit Serdar Yalçın, Türk seyircisinin taktiksel açıdan zengin olan Amerikan Futbolu'na olan ilgisinin her geçen gün artığını belirterek, “Kuralları öğrenildikçe daha da çok sevileceğine inanıyoruz. Hedefimiz, ilerleyen süreçte milli takımlar düzeyinde başarıyla mücadele etmektir” dedi.
Ümit Serdar Yalçın, milli takım oluşturma çalışmalarına başladıklarını, Beyzbol ve Softbol Federasyonu'nca bu amaçla görevlendirildiğini belirterek, şu anda Amerikan Futbolu Ligi'nde İstanbul'dan 5, Ankara, Konya, İzmir, Eskişehir ve KKTC'den 1'er takımın mücadele ettiğini kaydetti.
Amerikan Futbolu takımının Türkiye'de ilk olarak Boğaziçi Üniversitesi'nde kurulduğunu, ardından Hacettepe ve ODTÜ ile Kara Harp Okulu takımlarının oluşturulduğunu belirten Yalçın, federasyon kurulması süreciyle yapılanmanın ivme kazandığını ifade ederek, ”Artık ligdeki 10 takımın dışında 8 takım da Üniversite Ligi'nde mücadele ediyor. Bunlarla biraraya geleceğiz. Bu takımlar bünyemize girebilir veya 2 ayrı grup oluşturabiliriz” dedi.
Amerikan Futbolu'nun “seyir amaçlı bir spor” olduğuna dikkati çeken Yalçın, şöyle devam etti: “Bir stratejiyi içinde barındıran bir spor, adeta satranç oyunu gibi düşünülebilir. Satrançta taşlar, burada da insanlar var. Dünyanın en fazla taktiğine sahip bir spor dalıdır. Türk insanı sıcak teması seviyor. Zeki insanlar olduğumuz için oyun kuralları öğrenildikçe seyirci sayısı artacak, diğer yandan da oyunu izlerken maksimum seviyede zevk alınacaktır. Bunun gerçekleştiğini sürekli olarak gözlemliyoruz. Bize düşen Türk seyircisine bu sporu en iyi şekilde anlatarak sevdirmektir.”
Adı dolayısıyla “Amerikan özentisi” yakıştırılmasında bulunulmaması gerektiğini ifade eden Yalçın, “Belki isim değişikliği de yapılabilir. Mesela (korumalı spor) denilebilir. O nedenle biraz daha olaya geniş açıdan bakıp, objektif değerlendirerek spor bazıyla ele alınması gerekiyor. Bizim de amacımız, buna spor gözüyle bakılmasını sağlayarak seyirci sayısını artırmaktır” diye konuştu.
MİLLİ TAKIM ÇALIŞMALARI
Üniversitelerde öğrencileri bu spora çekmek amacıyla seminerler düzenlediklerini vurgulayan Yalçın, “Halkla iç içe olmaya başladık. Bu spor hemen hemen her branşı içinde barındırıyor. Güreş, atletizm ve hepsinden önemlisi güzel seyirlik var” dedi.
Görünüş itibariyla sakatlanma riskinin çok yüksek olduğu izlenimi doğduğunu anlatan Yalçın, şöyle devam etti:
“Her sporda sakatlanma riski mevcuttur. Gerekli tedbirler alındığı takdirde bunun önüne geçilebilir. Bu sporun özel yelek ve korumaları var. Antrenman ve oyun esnasında bunların takılmasına dikkat ediyoruz.
Milli takım oluşturma yönünde çalışmalara başladık. Bu konuda federasyon asbaşkanı Soner Yılmaz'ın büyük katkıları oluyor. Yeni projeleri var. Uygulayacağımız projelerin ilki, milli takımı oluşturmaktır. Hedefimiz, ilerleyen süreçte milli takımlar düzeyinde başarıyla mücadele etmektir.”
Amerikan Futbolu takımının Türkiye'de ilk olarak Boğaziçi Üniversitesi'nde kurulduğunu, ardından Hacettepe ve ODTÜ ile Kara Harp Okulu takımlarının oluşturulduğunu belirten Yalçın, federasyon kurulması süreciyle yapılanmanın ivme kazandığını ifade ederek, ”Artık ligdeki 10 takımın dışında 8 takım da Üniversite Ligi'nde mücadele ediyor. Bunlarla biraraya geleceğiz. Bu takımlar bünyemize girebilir veya 2 ayrı grup oluşturabiliriz” dedi.
Amerikan Futbolu'nun “seyir amaçlı bir spor” olduğuna dikkati çeken Yalçın, şöyle devam etti: “Bir stratejiyi içinde barındıran bir spor, adeta satranç oyunu gibi düşünülebilir. Satrançta taşlar, burada da insanlar var. Dünyanın en fazla taktiğine sahip bir spor dalıdır. Türk insanı sıcak teması seviyor. Zeki insanlar olduğumuz için oyun kuralları öğrenildikçe seyirci sayısı artacak, diğer yandan da oyunu izlerken maksimum seviyede zevk alınacaktır. Bunun gerçekleştiğini sürekli olarak gözlemliyoruz. Bize düşen Türk seyircisine bu sporu en iyi şekilde anlatarak sevdirmektir.”
Adı dolayısıyla “Amerikan özentisi” yakıştırılmasında bulunulmaması gerektiğini ifade eden Yalçın, “Belki isim değişikliği de yapılabilir. Mesela (korumalı spor) denilebilir. O nedenle biraz daha olaya geniş açıdan bakıp, objektif değerlendirerek spor bazıyla ele alınması gerekiyor. Bizim de amacımız, buna spor gözüyle bakılmasını sağlayarak seyirci sayısını artırmaktır” diye konuştu.
MİLLİ TAKIM ÇALIŞMALARI
Üniversitelerde öğrencileri bu spora çekmek amacıyla seminerler düzenlediklerini vurgulayan Yalçın, “Halkla iç içe olmaya başladık. Bu spor hemen hemen her branşı içinde barındırıyor. Güreş, atletizm ve hepsinden önemlisi güzel seyirlik var” dedi.
Görünüş itibariyla sakatlanma riskinin çok yüksek olduğu izlenimi doğduğunu anlatan Yalçın, şöyle devam etti:
“Her sporda sakatlanma riski mevcuttur. Gerekli tedbirler alındığı takdirde bunun önüne geçilebilir. Bu sporun özel yelek ve korumaları var. Antrenman ve oyun esnasında bunların takılmasına dikkat ediyoruz.
Milli takım oluşturma yönünde çalışmalara başladık. Bu konuda federasyon asbaşkanı Soner Yılmaz'ın büyük katkıları oluyor. Yeni projeleri var. Uygulayacağımız projelerin ilki, milli takımı oluşturmaktır. Hedefimiz, ilerleyen süreçte milli takımlar düzeyinde başarıyla mücadele etmektir.”