Anne karnındaki fetüs, hava kirliliğinden etkileniyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2004 00:01
Columbia Çevresel Çocuk Sağlığı Merkezi’nden Frederica Perera araştırma sonucunda dölüt aşamasının gelişim sürecinin en duyarlı dönemlerinden biri olduğunun bir kez daha kanıtlandığını belirterek çevreyle ilgili politikaların bu gerçekleri yansıtması gerektiğine dikkat çekiyor.
Motorlu taşıtlar ve santrallardan yayılan çok çevrimli aromatik hidrokarbonların (PAH) insan sağlığı üzerindeki etkileri uzun zamandır kaygı uyandırıyor. Buhar ya da zerrecikler halinde havaya yayılan bu hidrokarbonlar kanser açısından büyük bir tehlike arz ediyorlar.
Perera ve arkadaşları yaklaşık on yıl kadar önce yeni doğan bebeklerde PAH’lardan kaynaklanan DNA bozukluklarına tanık oldular.
Ne var ki, göbek kordonundan alınan kan örneklerinin incelendiği araştırma hava kirliliğinin çok yoğun olduğu ve PAH düzeylerinin çoğu batılı kentten 30 kat daha yüksek olduğu Krakov kentinde yapılmıştı.
Bu yüzden elde edilen bulguların havası temiz olan yerler ve farklı etnik gruplardan insanlar için de geçerli olup olmadığı bilinmiyordu.
Perera ekibi 1997-2001 yılları arasında 265 Afro-Amerikan ve Latin Amerika kökenli anneyle yeni doğan bebeklerden alınan akyuvar örneklerini inceledi. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar PAH’ların %90’ının plasenta tarafından süzüldüğünü göstermekteydi.
Oysa Perera ve arkadaşları gerek anne, gerek çocukların DNA’larındaki PAH kaynaklı hasarın eşit düzeylerde seyrettiğine tanık oldular. Bu da, dölütlerin PAH’ın etkilerine erişkinlerden on kat daha duyarlı oldukları anlamına gelmekteydi.
Perera ve arkadaşları yaklaşık on yıl kadar önce yeni doğan bebeklerde PAH’lardan kaynaklanan DNA bozukluklarına tanık oldular.
Ne var ki, göbek kordonundan alınan kan örneklerinin incelendiği araştırma hava kirliliğinin çok yoğun olduğu ve PAH düzeylerinin çoğu batılı kentten 30 kat daha yüksek olduğu Krakov kentinde yapılmıştı.
Bu yüzden elde edilen bulguların havası temiz olan yerler ve farklı etnik gruplardan insanlar için de geçerli olup olmadığı bilinmiyordu.
Perera ekibi 1997-2001 yılları arasında 265 Afro-Amerikan ve Latin Amerika kökenli anneyle yeni doğan bebeklerden alınan akyuvar örneklerini inceledi. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar PAH’ların %90’ının plasenta tarafından süzüldüğünü göstermekteydi.
Oysa Perera ve arkadaşları gerek anne, gerek çocukların DNA’larındaki PAH kaynaklı hasarın eşit düzeylerde seyrettiğine tanık oldular. Bu da, dölütlerin PAH’ın etkilerine erişkinlerden on kat daha duyarlı oldukları anlamına gelmekteydi.